DİDF: Alman devleti ırkçılara karşı acil tedbir almalı

Almanya’da mültecilere yönelik saldırılara ilişkin bir açıklama yapan DİDF, “Sığınmacılara ve göçmenlere yönelik saldırı planı içinde olan ya da olabilecek gruplara karşı zamanında etkili önlemler alınmalı” dedi.

Almanya’da mültecilere yönelik saldırılara ilişkin bir açıklama yapan DİDF, “Sığınmacılara ve göçmenlere yönelik saldırı planı içinde olan ya da olabilecek gruplara karşı zamanında etkili önlemler alınmalı, sert bir şekilde cezalandırılmalıdırlar” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF), son haftalarda hükümet ve basın tarağından sığınmacılar üzerinde yürütülen tartışmaların ardından başta Heidenau ve Nauen olmak üzere birçok yerde sığınmacılar için yapılan, ancak henüz kullanıma açılmayan yeni yurtlara saldırılar düzenlendiğini belirtti. Ancak bunun gelecekte nasıl bir tehlikenin Almanya’yı, göçmenleri, sığınmacıları beklediğini açık olarak gösterdiğini söyledi.

“Eli sopalı Neonazi grupların, polisle çatışarak sığınmacılara saldırma girişimleri, ırkçı şiddetin kitlesel bir karakter kazandığını ortaya koyuyor. Bu nedenle, devletin acil bir şekilde sığınmacılara karşı şiddete başvuran ırkçı-faşist gruplara etkili bir şekilde mücadele başlatması gerekiyor” diyen DİDF, göçmenlerin az yaşadığı kent ve kasabalara götürülen sığınmacıların ırkçı terörle karşılanacağını son olayların göstereceği de vurgulandı.

Bu nedenle sığınmacıları en ücra köşelerdeki kent kasabalara gönderme politikasından derhal vaz geçilmesi gerektiği de kaydedilen açıklamada şunlara yer verildi: “Sığınmacılara ve göçmenlere yönelik saldırı planı içinde olan ya da olabilecek gruplara karşı zamanında etkili önlemler alınmalı, sert bir şekilde cezalandırılmalıdırlar. Irkçılara karşı alanlara çıkan antifaşist güçlerin terörize edilmesinden vazgeçilmelidir.

Bu yapılmadığı takdirde, 1990'yı yılların başında Almanya'nın tanık olduğu Solingen, Mölln, Rostock, Hoyerswerda'da olduğu gibi sığınmacılara ve göçmenlere yönelik şiddet olaylarının bir kez daha tekrarlanması çok da uzak bir ihtimal değildir.

Ancak, ırkçı terörün sorunun sadece güvenlik önlemleriyle aşılamasının zor olduğu görülüyor. Milyonlarca insanın savaşlardan, yoksulluktan, çatışmalardan yerini yurdunu terk ederek Almanya'ya gelmesinin asıl sorumlusu sığınmacılar değil, onların ülkelerinde savaş ve kaosun egemen hale gelmesini sağlayan güçlerdir. Bu gerçek topluma anlatılmadığı takdirde, önyargıların, düşmanlıkların önüne geçmek zor olacaktır.

Bu nedenle bugün Almanya'ya yüzbinlerce insanın sığınmak zorunda kalmasının sorumlusu çaresiz ve zor duruma düşen sığınmacılar değil, Suriye'yi, Irak'ı, Afganistan'ı ve diğer ülkeleri karıştıran ülkelerdir.

Savaş, politik baskı, inkar politikalarıyla karşı karşıya olanlar için başka bir ülkeye sığınmak en insani haktır ve ülkelerde hiç bir şart öne sürmeden bunu kabul etmelidir.”