‘Dörtler Kürt halk mücadelesine ışık oldu’

Devrimci Karargâh savaşçısı Şervan Hikmet, 18 Mayıs’ın hem Türkiye ve Kürdistan devrimlerinin birleşik mücadelesinin hem de bu birleşik mücadelenin sömürücü ve sömürgeci TC’yle hesaplaşmasının bir platformu olarak somutlaştığını söyledi.

Devrimci Karargâh savaşçısı Şervan Hikmet şehitler ayı vesilisiyle ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

18 MAYIS ŞEHİTLERİ

Şervan Hikmet, 70 devrimci atılımının son halkası olan İbrahim Kaypakkaya’nın, Kürt özgürleşmesinin ilk mayalanma dönemlerinin şehidi olan Haki Karer’in, tıpkı Kaypakkaya gibi devrime ve devrimciliğe dayatılan en ağır zulüm en ağır teslimiyet koşullarını yüksek bir devrimci onurla reddederek Kürt özgürleşmesini sömürgecilerin gömmeye çalıştığı Diyarbakır zindanlarında bayraklaştıran Dörtler’in 18 Mayıs şehitleri olduğunu vurguladı.

‘Savaşanlar, şehitlerinin ardından hep aynı nidayla haykırırlar; anılarınız mücadelemize ışık tutacak.. ‘ diyen Şervan Hikmet, 18 Mayıs şehitlerinin bu sözün öylesine söylenmiş bir söz ve slogandan ibaret olmadığını, şehitlere saygı ve bağlılık temelinde söylenmiş bir söz ve slogan olduğunu dile getirdi.

Devrimci Karargâh savaşçısı Şervan Hikmet, Kaypakkaya’nın açtığı yoldan geçen TİKKO savaşçılarının Türkiye devrim mücadelesinin her zaman çok önemli bir damarını temsil ettiğini belirtti.

“Kaypakkaya’nın kendi işkencecilerini yenilgiye uğratan kararlığında yükselen mücadele ışığı Dersim’de genç savaşçılar Sinan ve Rıza yoldaşların mücadelesinde gene şavkımaya devam ediyor” diyen Hikmet, Kaypakkaya’nın THKO gerillalarının şehadetinin intikamı için gösterdiği devrimci dayanışma perspektifini bugün onun takipçilerinin Türkiye ve Kürdistan devrimlerinin birleşik çatısı olarak kurulan HBDH’ın en temel güçlerini oluşturmalarıyla capcanlı ayakta olduğunu belirtti.

‘Bu haliyle bugün tam bir gerçeklik olarak söylenebilir ki Kaypakkaya yoldaşın mücadelesi bugün Türkiye ve Kürdistan devrimcilerinin ve TİKKO savaşçılarının mücadelelerinde yaşamaktadır ‘ diyen Şervan Hikmet, Kaypakkaya’nın anısının Türkiye ve Kürdistan devrimcilerine ve TİKKO savaşçılarına yol göstermeye devam ettiğini dile getirdi. Şervan Hikmet, Kaypakkaya’nın bayraklaştırdığı 18 Mayıs’ın bu haliyle Kürt illerinde devrim ve karşı devrimin neredeyse bir hesaplaşma platformu haline geldiğini de vurguladı.

HAKİ KARER ŞAHSINDA KÜRT ÖZGÜRLÜKÇÜLÜĞÜ BOĞULMAK İSTENDİ

Kürt özgürlükçülüğünü daha doğmadan boğmak isteyen karşı devrimin, Kürt özgürlük hareketinin önder kadrolarından Haki Karer yoldaşı gene bir 18 Mayıs’ta günü şehit ettiğini, Kürt özgürlük hareketinin karşı devrim bu hamlesine karşılık öncü partisini, PKK’yi kurarak devrimci bir cevap verdiğini belirten Hikmet, PKK’nin kuruluşu ardından da 12 Eylül faşist askeri darbesinin geldiği söyledi.

Kürt özgürlük hareketinin Türk sömürgeciliğinin imha ve inkar siyasetine ve saldırılarına karşı gene bir 18 Mayıs günü başkaldırdığını bu başkaldırının adının da Dörtler olduğunu söyleyen Şervan Hikmet, Dörtlerin bedenleri ile Amed zindan karanlığını aydınlattığını söyledi.

DÖRTLER KÜRT MÜCADELESİNİN BUGÜNÜNE IŞIK OLDU

Şervan Hikmet, Kürt özgürlüğünün meşalesi haline gelen Dörtlerin Kürt halk mücadelesinin bugününe de ışık olduklarını, onların yaktığı özgürlük meşalesinin bugün gene Amed’in Sur ilçesinde, Gever’de, Nısebin’de, Rojava’da, Başur’da, Rojhilat’ta Kürt halkının özgür geleceğinin yolunu gösterdiğini ve Kürt özgürlük savaşçılarının ise yolunu aydınlattığını vurguladı.

18 Mayıs tarihinin bir yanıyla Türk sömürgeciliğiyle, Kürt özgürlükçülüğünün hesaplaşmasının tarihi olduğunu diğer yanıyla da Türkiye devrimciliğinin Türk sömürgeciliğine karşı Kürt halk gerçeğine, onun özgürlük gerçeğine yönelmesinin bir sembolü olduğunu belirten Devrimci Karargâh savaşçısı Şervan Hikmet, 18 Mayıs tarihinin bir yanıyla da Türkiye ve Kuzey Kürdistan devrimciliğinin buluşma platformu olduğunu kaydetti.

Şervan Hikmet, ‘ bu buluşmanın sömürücü ve sömürgeci TC oligarşisinde yarattığı korku itibariyle aynı zamandaTürkiye ve Kürdistan devrimleriyle sömürücü ve sömürgeci TC oligarşisinin de bir hesaplaşma platformu olmuştur. ‘ dedi.

18 mayıs’ın sembol isimleri İbrahim Kaypakkaya ve Haki Karer’in köken olarak Türkiyeli devrimciler olması Türkiye ve Kürdistan halklarının özgürlük ve sosyalizm mücadelesinde Kürt halk gerçeğiyle buluşmayı öne çıkaran devrimciler olduğunun da altını çizdi.

“Ve bugün itibariyle 18 Mayıs, hem Türkiye ve Kuzey Kürdistan devrimlerinin buluşma platformu olarak, hem de Türkiye ve Kürdistan devrimlerinin TC oligarşisiyle hesaplaşmasının bir organı olarak HBDH’ta somutlanmaktadır” diyen Şervan Hikmet, 2016’nın 18 Mayıs’ı somutunda söylenebilecek en doğru şeyin 18 Mayıs’ın sembol isimleri, özgürlük ve sosyalizm mücadelelerinin bugün HBDH’ta temsil edildiğini ve bugün 18 Mayıs’ın HBDH olduğunu kaydetti.