Dünya gıda üretimine dair öngörüler ne diyor?

OECD ve FAO tarafından hazırlanan raporda dünyadaki temel gıda maddelerine olan talepteki artışın duraksayacağı ve en az gelişmiş ülkelerde ise talepte büyük bir artış olacağına dikkat çekiliyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) ortaklaşa hazırladığı ‘2017‑2026 Tarım Görünümü’ başlıklı raporda, önümüzdeki 10 yılda tarım ve balıkçılık sektörlerine yönelik öngörüler sıralandı.

Dünyadaki temel gıda maddelerine olan talepteki artışın duraksayacağı tahmin edilen raporda, en az gelişmiş ülkelerde ise talepte büyük bir artış olacağına dikkat çekiliyor. Üretim ve tüketim dengesinin dünya ülkelerinin büyük çoğunluğunda tutturulamayacağı öngörülürken, kendi iç talebinden çok fazla üreten az sayıda ülkeye olan bağımlılık önemli bir risk olarak duruyor.

ERİŞİLEBİLECEK KALORİ MİKTARI YOKSUL ÜLKELERDE ARTACAK

Az gelişmiş ülkelerde bireylerin beslenmesi için gerekli olan kalori miktarının artış göstermesi beklenirken, 2026 yılına gelindiğinde bu ülkelerde kişi başına günlük ortalama 2 bin 450 kalori kadar gıdaya erişim mümkün olabilecek. Diğer gelişmekte veya yükselmekte olan ülkelerdeki erişilebilecek gıdaların kişi başına besin değeri ise 3 bin kaloriye kadar çıkabilecek.

FAO ve OECD’nin ortak görünüm raporuna göre, önümüzdeki 10 yılda dünya üzerindeki besin değeri artışı büyük oranda bitkisel yağlar, şeker ve süt ürünlerinden sağlanacak.

SIĞIR ETİ ÜRETİMİNDE AB VE DİĞER 4 ÜRETİCİ ÖNDE GELİYOR

Son yıllarda özellikle Çin’deki tüketim sayesinde artan kırmızı ete olan talebin önümüzdeki dönemde duraksayacağı tahmin edilen FAO-OECD görünüm raporuna göre, 2017’de 70 milyon tonu bulacak olan kırmızı et üretimi 2026’da 76 milyon tonu aşacak. Ancak aynı dönemde kırmızı et tüketimi de üretimle aynı olacak.

Et üretimindeki artışın ise Çin, Brezilya, Hindistan, Arjantin gibi ülkelerde yoğunlaşacağı görülüyor. Örneğin Çin’de bu yıl 7,3 milyon ton olan kırmızı et üretimi 2026 yılında 8,7 milyon tona ulaşacak.

Bu üretim ABD’de 11,5 milyon tondan 12,2 milyon tona, Brezilya’da ise 9,8 milyon tondan 10,9 milyon tona kadar çıkacak. Aynı dönemde Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki kırmızı et üretimi 8,1 milyon tondan 7,6 milyon tona kadar gerileyecek.

Ancak Çin ve ABD’deki kırmızı et üretimindeki artışa rağmen tüketim talebinin altında kalacak. Çin’de tüketim-üretim arasındaki fark 700 bin ton iken, 2026’da 800 bin tona çıkacak. ABD’deki açık ise bu yıl olduğu gibi 600 bin ton kadar olacak. Yine Brezilya, Avustralya, Arjantin, Yeni Zelanda, Meksika gibi önemli üreticilerde ise tüketim talebi üretimin altında kalacak ve bu ülkelerin kırmızı et ihracatındaki konumları korunacak.

KÜMES HAYVANI ETİNE OLAN TALEP VE ÜRETİM ARTACAK

OECD ve FAO’nun ortak görünüm raporunda kümes hayvanı eti üretim ve tüketimindeki artışa da yer veriliyor.

2017-2026 arasında dünya genelindeki üretim 118 milyon tondan 131 milyon tonun üzerine kadar çıkacakken, bu et türlerine olan talep de aynı düzeyde gerçekleşecek.

BUĞDAY STOĞU 17 MİLYON TON ARTACAK

Dünya genelindeki buğday üretimi 2017’de 744 milyon iken, 2026’da 821 milyon ton gibi bir düzeye çıkacak. Aynı dönemde global düzeyde buğday talebi 754 milyon tondan 815 milyon tona kadar çıkacak. Buğday stokları da 226 milyon tondan 243 milyon tona ulaşacakken, üretimdeki artış özellikle mahsulden alınan verimliliğin artışıyla mümkün hale gelecek.

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin bu yıl 154,2 milyon ton olan buğday üretiminin artmaya devam edeceği beklenirken, 2026’da 164,5 milyon ton gibi bir üretim mümkün olabilecek. Aynı dönemde AB’deki buğday talebi sadece 2 milyon ton artacağından günümüzde 22,8 milyon ton olan ihtiyaç fazlası buğdayın miktarı 31,5 milyon tona çıkacak.

7,6 milyara yakın dünya nüfusunun 2,7 milyarlık bir kısmının yaşadığı Çin ve Hindistan’da ise buğday üretimi kendi iç tüketim taleplerini bile karşılamaya yetmeyecek. Çin’de buğday üretimi 126,6 milyon tondan 133,9 milyon tona çıkacakken, iç tüketimdeki talep ise 133,4 milyondan 135,5 milyon tona ulaşacak. Ancak Çin’in buğday stokları da 83 milyon tondan 99 milyon tona kadar çıkması pozitif bir gelişme olarak görülebilir.

Hindistan ise 95 milyon tondan 107 milyon tona kadar buğday üretimini arttırsa da, 109 milyon tonluk tüketim talebi nedeniyle bu ürünü ithal etmek zorunda kalacak. Rusya ve ABD ise, tüketim ihtiyacının üçte birinden fazlası kadar buğday üretimiyle diğer önemli ülkeler olmaya devam edecekler.

PİRİNÇ ÜRETİMİNDE ÇİN, HİNDİSTAN VE ENDONEZYA ÖNDE  

Bu yıl global düzeyde 506 milyon ton olarak beklenen pirinç üretimi ise 2026’da 561 milyon tona erişecek. Pirinç talebi ise 508 milyon tondan 560 milyon tona ulaşacak.

2026’daki pirinç üretiminde Çin Halk Cumhuriyeti 145 milyon ton, Hindistan 126 milyon ton, Endonezya ise 52 milyon tonla en büyük üreticiler olacaklar. Vietnam, Filipinler ve Tayland da diğer önemli üreticiler olacaklar. İç talepten fazla pirinç üretimi ise daha çok Hindistan, Tayland ve ABD gibi ülkelerde yoğunlaşacak.

MISIR ÜRETİMİ ARTSA DA STOKLAR GERİLEYECEK

Dünyadaki gıda tüketiminde başlıca tahıl ürünlerinden olan mısırdaki üretim ise 1 milyon 40 milyon tondan 1 milyar 163 milyon ton gibi bir düzeyi bulacak. Fakat aynı dönemde mısır talebinin de aynı düzeyde olmasından kaynaklı olarak stoklar 222 milyon tondan 207 milyon tona kadar gerilemiş olacak.

ABD’nin 2026’daki mısır üretiminin 393 milyon tonunu tek başına sağlaması beklenirken, Çin, 234 milyon tonluk kısmını sağlayacak. ABD’nin yanı sıra Brezilya gibi ülkeler, kendi iç taleplerine ek olarak mısır talebinin karşılanmasında öncü ülkeler olacaklar.

ŞEKER ÜRETİMİ

Global şeker üretimi ise 180 milyon tondan 210 milyon ton gibi bir düzeye çıkacakken, 176 milyon ton olan tüketim talebi de 203 milyon ton gibi bir düzeyde gerçekleşecek. Şeker üretiminde Brezilya, Hindistan, Avrupa Birliği, Tayland ve Çin önde gelirken, Brezilya ve Tayland dünyadaki tüketimi karşılamada önemli aktörler olarak görülüyor.

HİNDİSTAN VE PAKİSTAN DÜNYA SÜT TALEBİNİ YARI YARIYA KARŞILAYACAK

İnsanlığın beslenmesi için en önemli ürünlerden olan sütteki üretim ise global düzeyde 829 milyon tondan 977 milyonu aşkın bir düzeyde olacak. 2017’de 171 milyon ton kadar süt üretimi gerçekleştirecek Hindistan, 2026’da bu üretimi 228 milyon ton gibi bir seviyeye çıkaracak. Süt üretimindeki artışta payı olacak bir diğer ülke ise Pakistan. Ayrıca ABD ve Avrupa Birliği’ndeki süt üretimi de artmaya devam edecek. Türkiye’deki süt üretimi ise 21 milyondan 23 milyon tona kadar çıkacak.

BALIK ÜRETİMİNDE ÇİN’İN ÖNEMİ DEVAM EDECEK

Bu yıl dünya genelinde 176 milyon ton olan balık miktarı da 2026’da 194 milyon tona yaklaşacak. Çin Halk Cumhuriyeti, bu yıl 69 milyon tona yakın olan balık üretimini 2026’da 81,5 milyon tona çıkararak dünyadaki balık talebinin beşte ikisinden fazlasını tek başına sağlayacak.

ÜRETİMİN BAZI ÜLKELERDE YOĞUNLAŞMASI ÖNEMLİ BİR SORUN

Başta Afrika ülkeleri olmak üzere en yoksul ülkelerin üretimde yeterli düzeyde olmamaları, olası doğal afetler ve ekonomik krizler nedeniyle yetersiz beslenme ve gıda güvenliğinin sağlanamaması gibi sorunlar beklenebilir.

Dünyadaki belli başlı gıda ürünlerindeki artışın 2026’ya kadar 8,5 milyara yaklaşacak olan dünya nüfusuna yeterli geleceği öngörülse de, üretimin sadece bazı ülkelerde yoğunlaştığı gerçeği de dikkatlerden kaçmıyor. Gıda emtialarındaki artış sayesinde ihracatın da belirli ülkelerce yapılacak olması nedeniyle dünya gıda piyasalarının hassas dengeler üzerinde durmaları anlamına geliyor ve bu durumdan özellikle yoksul ülkeler olumsuz etkilenecek.

Amerika, Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde gıda ihracatının artacağı öngörülürken, ithalatın ise diğer Asya ve Afrika ülkelerinde artması bekleniyor.

GIDA EMTİASINDA FİYAT ARTIŞI BEKLENMİYOR

OECD ve FAO’nun hazırladığı raporda olumlu gelişme olarak ise, 2007-2008 global krizinden sonraki dönemde görülen gıda emtia fiyatlarının yükselmeyeceği öngörüsü yer alıyor.

Bazı temel gıda ürünlerindeki stokların varlığı sayesinde önümüzdeki 10 yılda fiyatların yükselmeyeceği hesaplanırken, ‘beklenmedik olaylar’ nedeniyle gıda piyasalarında değişim yaşanabileceği uyarısı yapılıyor.

Raporda, tüm dünya ülkelerinin sağlıklı, güvenli ve besin değeri yüksek gıda ürünlerine erişiminin sağlanması için global düzeyde bir koordinasyona ihtiyaç olduğu uyarısı da yapılıyor. Bunun için ise var olan kaynakların sürdürülebilir ve adil bir biçimde kullanımının yanı sıra küresel ısınmanın yol açacağı iklimsel değişikliklere karşı etkili bir düzeyde tarım politikalarının izlenmesi gereğine işaret ediliyor.

EKİM YAPILACAK ALANLARIN ARTIŞ HIZI DÜŞÜYOR

Dünya gıda üretimindeki önemli noktalardan biri de, tarımsal üretim yapılan alanlardaki artış hızının düşmesi. Geçen 10 yılda tarımsal üretim alanları yüzde 70 oranında artarken, 2026’ya kadar bu artış sadece yüzde 10 civarında olacak. Global nüfus ve tüketim talebindeki artışın ise daha çok üretimdeki verimlilik artışıyla sağlanması gerekecek.

Aynı dönemde global düzeydeki biyo yakıtların 2007-2016 arasında yüzde 90’larda olan üretim artışı ise 2017-2026 döneminde yüzde 17’yle sınırlı kalacak.