Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi’nin (NASA) Kepler uzay aracından aldığı bilgiler ışında yeni bir Güneş dışı gezegen (exoplanet)’in varlığı teyit edildi. Bu gezegenin hem etrafında döndüğü yıldıza olan mesafesi ‘yaşanabilir bölge’ olarak tahmin edilmesini sağlarken, Dünya’dan daha büyük olan ilk exoplanet olarak kayıtlara geçti.

Güneş dışındaki başka bir yıldızın etrafında dönen ve ‘yaşanabilir bölge’ diye adlandırılan alanda bulunan yeni gezegenin Güneş Sistemi’nden bin 400 ışık yılı uzaklıkta olduğu tespit edildi.

Dünyadan yaklaşık bir buçuk kat daha geniş çapta olan exoplanetin (Güneş dışı gezegen) etrafında döndüğü yıldız ile arasındaki mesafenin, Dünya ile Güneş arasındaki mesafe ile yaklaşık aynı olduğu belirtiliyor. Kepler-452b adı verilen gezegenin Güneş ile kıyaslanan yıldız etrafında 385 günde döndüğü ortaya çıktı.

Etrafında döndüğü yıldıza ne çok yakın ne de çok uzak olduğu için ‘yaşanabilir bölge’ içinde olduğu kabul edilen Kepler-452b’nin yüzeyinde su veya diğer hayat belirtilerine ise henüz rastlanmadı. Ancak etrafında döndüğü yıldıza mesafesinden yola çıkılarak ‘yaşanabilir’ olarak tahmin ediliyor.

Kepler adlı gezegen tespit amaçlı bir uydu aracının 2009-2013 yılları arasında yaptığı gözlemler esnasında gezegenin önünden 4 kez yıldızın önünden geçişinden kaynaklanan ışık huzmeleri de tespit edildi. Bu tür ışık belirtilerinin en az 3 adet olması halinde exoplanet olduğu tespiti onanmış oluyor.

NASA’nın keşfettiği yeni gezegen, Güneş Sistemi dışındaki gezegenler (exoplanet) içerisinde bugüne kadar bulunanların en büyüğü. Dünya’mızdan daha büyük olan exoplanetin haricinde, 1995 yılından bugüne kadar 2 bin kadar exoplanet tespit edilmişti. Bugüne kadar keşfedilenler arasında etrafında döndükleri yıldızlara oldukça yakın olanlar çoğunlukta iken, kayalık yapıya sahip olanları da bulunuyor.

Kepler-452b ise, bugüne kadar keşfedilenler arasında Güneş’e benzer bir yıldız etrafında dönen ilk exoplanet olma özelliğine da sahip. Daha önce tespit edilen bazı exoplanetlerin etrafında döndükleri yıldızların Güneş’e oranla daha sönük olmaları da, bu türleri gezegen olarak kabul etmeye yetmemişti.

Güneş Sistemi dışındaki gezegenlerde daha detaylı bulguların elde edilmesi için NASA’nın geliştirdiği Tess ve Avrupa ülkelerine ait Plato adlı gezegen tespit araçlarının beklenmesi gerekecek. Kepler adlı araç, arıza geçirdiği 2013 yılından bu yana gözlem görevini yürütemiyor.

Ancak Kepler’in 2013 yılına kadar hafızasına topladığı bilgilerin tümünün analiz edilmesi zaman alacak. Uzmanlar, analiz edilecek diğer bilgilerle birlikte diğer bazı exoplanetlerin de ortaya çıkabileceğini düşünüyorlar.