Dünya Mülteciler Günü’nde Rojava modeline ve Şengal’e dikkat çekildi
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle İsviçre’nin Zürih kentinde İsviçreli sivil toplum kuruluşları ve dini kurumlar öncülüğünde bir sempozyum düzenlendi.
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle İsviçre’nin Zürih kentinde İsviçreli sivil toplum kuruluşları ve dini kurumlar öncülüğünde bir sempozyum düzenlendi.
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle Zürih’te sempozyum düzenlendi. Ortadoğu’da Kürtlerin statüsü adlı panelde konuşan Uluslararası Kürt Kadın Hareketi Temsilciği’nden Canan Polat, Suriye’de yaşanan iç çatışmalardan kaynaklı başta kadınlar olarak binlerce insanın mağdur olduklarını ifade ederek, Öcalan’ın felsefesi doğrultusunda inşa edilen Rojava sisteminin bölgede yaşayan halklar açısından önemine değindi.
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle İsviçre’nin Zürih kentinde İsviçreli sivil toplum kuruluşları ve dini kurumlar öncülüğünde bir sempozyum düzenlendi. Irak ve Suriye’de yaşanan savaş üzerine düzenlenen sempozyumda Kürtlerin, Êzîdîlerin, Hıristiyanların başta olmak üzere bölgede yaşayan bütün halkların durumu tartışıldı.
Sempozyum, İsviçreli Prof. Michel Müller yaptığı açılış konuşması ile başladı. Açılış konuşmasında dünyada yaşayan mültecilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek başlayan Müller, İsviçre’nin göçmenlik politikalarına değindi. İsviçre’de yaşayan Hıristiyanlar olarak göç yollarında olan bütün insanlara kalbimizi açmalıyız diyen Müller “Savaşlardan ve baskılardan kaynaklı kendi topraklarını terk eden insanlara kapımız acık olmalı ve onlarda dayanışma içerisin de olmalıyız. Çünkü inancımız bize bunu emrediyor” şeklinde konuştu.
‘ROJAVA MODELİ HALKLARIN GELEÇEĞİDİR’
Müller’in ardından Suriye’de Kürtlerin durumu başlıklı oturumda Uluslararası Kürt Kadın Hareketi Temsilciliği adına Canan Polat bir konuşma yaptı. Irak’ta ve Suriye’de yaşanan savaştan kaynaklı binlerce insanın mağdur olduğuna dikkat çekerek başladığı konuşmasında Kürtlerin savaş ortasında halkların geleceği için Rojava sistemini inşa ettiğini belirtti.
Rojava sisteminin bölgede yaşayan bütün halkları kapsadığını dile getiren Polat, Rojava’da var edilen kantonal sistemin halklara ne vaat ettiğine dikkat çekti. Rojava sisteminin Öcalan’ın felsefesi doğrultusunda inşa edildiğini anlatan Polat, sistemin kurulma aşamasında kadınların oynadığı role, öz savunmada oynadığı role, kadınların yönettim de oynadığı role vurgu yaptı.
Rojava’da kurulan sistemin aynı zamanda bölgede yaşayan halkları katliamdan kurtardığını ifade eden Polat, “uzun dönemden beridir Suriye’de yaşanan savaş içerisinde eğer Kürtler bir sistem inşasına gitmeseydi ve kendi öz savunmalarını almamış olsaydı bölgede yaşayan farklı kimlikten ve inançtan olan bütün halklar katledilmiş olacaktı” dedi.
Rojava sisteminin kapitalizme karşı tek alternatif sistem olduğunun da altını da çizen Polat, dünyada yaşanan bütün sorunların ancak Öcalan’ın felsefesi temelinde çözülebileceğini vurguladı.
‘PKK OLMASAYDI EZİDİLER TAMAMEN ORTADAN KALDIRILACAKTI’
Şengal yaşananlar üzerine yapılan oturumda ise DAİŞ tarafından yapılan katliam hatırlatılarak, Şengal’de yaşanan güncel durum anlatıldı. Bu oturuma panelist olarak katılan Şengal Meclisi Yönetim Kurulu temsilcisi Said Hassan, Şengal’de yaşayan insanların dini inançlarından kaynaklı DAİŞ tarafından katliama uğradığını dile getirerek, binlerce Êzîdî’nin topraklarından sürüldüğünü ifade etti. YPG ve PKK’nin sayesinde binerce Êzîdî’nin katliamdan kurtarıldığını anlatan Hassan, uluslararası güçlere destek çağrısında bulundu.
Şengal’de asıl amaçlanmak istenilenin Êzîdî dinini ve kültürü ortadan kaldırılmak istediğini de belirten Hassan “PKK ve YPG olmasaydı Êzîdîler 73 katliamda tamamen ortadan kaldırılacaktı” dedi.
Öte yandan diğer başlıklar altında düzenlenen oturumlarda da konuşmacılar Irak’ta ve Suriye’de yaşanan Hristiyanların ve diğer halkların yaşadıkları sorunlara da dikkat çektiler.