Ekoloji Platformu öncülüğünde doğa tahribatları ve orman yangınlarına ilişkin Dağkapı'da bulunan Kent Terası'nda basın açıklaması yapıldı.

Açıklamaya, Halkaların Demokratik Partisi (HDP) Amed il eşbaşkanları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Cumhuriyet Halk Patisi (CHP), Ezilenlerin Sosyalist Patisi (ESP), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB), Ekoloji Derneği, KESK, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Pir Sultan Abdal Derneği, 78’liler Derneği, Barış Anneleri, Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) üyeleri yanı sıra Amed milletvekilleri Remziye Tosun ve Selçuk Mızraklı katıldı.

‘2017 YILINDA 11 BİN 993 HEKTAR ALAN ZARAR GÖRDÜ’

Grup adına acıkmayı okuyan Ekoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Necdet Sezgin, Türkiye’de son yıllarda yaşanan orman yangınlarının can ve mal kayıplarına neden olduğunu hatırlattı. Orman Genel Müdürlüğü’nün orman yangınlarına ilişkin hazırladığı rapora göre, 2017 yılı içerisinde 2 bin 411 orman yangın vakasının yaşandığını ve 11 bin 993 hektar alanın zarar gördüğünü ifade eden Sezgin, raporda faali meçhul olarak nitelendiren yangın sayısının bin 280 olduğunu ve 4 bin 136 hektar alanın yandığının beyan ettiğini dile getirdi.

ORMANLAR İNSAN ELİYLE YA DA GÜVENLİK ADIYLA YAKILIYOR

Bölgede yaşanan orman yangınlarını faili meçhul olarak tanımlandığını belirten Sezgin, “Bölgemizde yaşanan orman yangınları faili meçhul kategorisinde değerlendirilen yangınlardır. Ormanlar, doğal bir şekilde yanmadığını insan eli ile yakıldığını ve bazen de güvenlik nedeniyle yakıldığını görüyoruz” diye belirtti.

Bölgedeki orman yangınlarının iklimsel koşullarından çıkmadığını vurgulayan Sezgin, şöyle devam etti: “Literatürde orman yangılarının oluşma potansiyeli o bölgenin iklim koşulları ile güçlü bir bağlantısı vardır. Bu bağlantı bütün yangın davranışı modellerin temelini oluşturmaktadır. İklim ve hava koşulları yaktıkların, fiziksel ve kimyasal özelilerini değiştirmekte, bu da yakıtın yana birliğini etkilemektedir. İklim, vejetasyon ve yangın dinamik olarak aynı süreçte sürekli olarak etkileşim içerisindedir.

Bölgede yetişen ağaç ve bitki desenine bakıldığında; tüm yukarıda zikredilen yangın potansiyelinin doğal olarak çıkmayacağını göstermektedir. Bu yüzden bölgemizde bulunan bitki vejetasyonun değerlendirildiğinde yangının kendine çıkma ihtimali yok. Karakollara yakın bölgelerde oluşan ormanların yakılması kanununa göre de suç sayılmaktadır. Ancak ne hikmetse bu durum hiçbir zaman bizim bölgemizde uygulanamamıştır. Yetkili merciler bu konuda ne yangın çıkış sebebini nede yangından sonra oradaki bakım ve dikimi işlemlerini yapmamışlardır. Bu görevi ihmaldir, görevi kötüye kullanmadır.”

‘ORMANLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ’

Kürt illerinde çıkarılan orman yangınlarına ilişkin soruşturmaların yürütülmesi, suçluların cezalandırılması ve yangına maruz kalan bölgelerin gerekli bakım ve onarımın yapılmasını talep eden Sezgin, şunları söyledi: “Bu konuda gerekli adımlar atılmazsa vatandaşlar ve yerel dinamikler olarak kendi ormanımıza sahip çıkmak için kanuni yollar dahil tekrar ormanların yakılmaması ve yanmış bölgelerin yeniden dönüştürülmesi için elimizden geleni yapacağız.”