Halen yoğun olarak devam eden El Nino fenomeni nedeniyle Asya’dan Afrika’ya kadar en az 60 milyon insan direkt olarak gıdasız kalırken, yüz milyonlarca insanın geçim kaynağı olan tarımsal alanlar ciddi bir biçimde etkileniyor.
Güney Amerika'nın batı kıyısındaki Büyük Okyanus'ta yüzey sularının ısınmasıyla oluşan ve İspanyolca’da "erkek çocuk" anlamına gelen El Nino, soğuması halinde ise "kız çocuk" anlamına gelen La Nina terimiyle anılıyor.
El Nino Güney Salınımları'nın (ENSO) bir parçası olarak kabul edilen El Nino, iki ila yedi yılda bir Büyük Okyanus'taki akıntının tersine dönmesiyle oluşurken, yarattığı ısıtıcı etki nedeniyle kasırgalara, şiddetli yağışlara, su baskınlarına, kuraklıklara, yangınlara ve tarım ürünlerinde kayıplara yol açıyor.
HİNDİSTAN’DA 330 MİLYON KİŞİ KURAKLIK MAĞDURU
El Nino’nun yol açtığı kuraklıktan en fazla etkilenen ülkelerin başında Hindistan geliyor. Hindistan’da on milyonlarca çiftçinin gelir kaynağı olan tarımsal alanlarda ekim ve üretim düşerken, kuraklıktan etkilenen insanların sayısı 330 milyon olarak tahmin ediliyor.
Tüm bunlar yaşanırken Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin 2013’te muhalefetteyken kabul edilen toprak reformuna ilişkin yasayı değiştirme çabaları dikkat çekiyor. Daha çok endüstriyel tarım şirketlerine hizmet edecek şekilde toprak edinimini kolaylaştırmak isteyen Modi, son iki yılda çiftçilerin sert tepkisiyle karşılaşıyor.
Hindistan’da son dönemde çiftçiler arasında görülen intiharlardaki artış ile sadece su bulmak için çaba gösteren çok sayıda çocuk ve gencin yaşamını yitirmesi de gündemden düşmüyor.
Hindistan’dan sonra rakamsal olarak El Nino’nun yol açtığı kuraklıktan en çok etkilenen diğer bir ülke ise Endonezya. Sadece Sumatra adasındaki kuraklıklar nedeniyle milyonlarca kişinin geçim kaynağı etkilendi.
Endonezya’nın Sumatra adasında geçtiğimiz yıl El Nino etkisiyle büyük orman yangınları meydana gelmiş ve tarım alanları da zarar görmüştü.
AFRİKA’DA TEHLİKE DAHA BÜYÜK
20’inci yüzyılı kuraklıklar ve milyonlarca kişinin yaşamına mal olan açlıklarla geçiren Afrika’daki durum da oldukça vahim. Özellikle Güney Afrika ülkelerinde kuraklık nedeniyle birçok tarım alanı kullanılamaz hale gelmiş durumda.
Kış ve ilkbahar aylarındaki zamansız yağışlar ve sonrasında başlayan kuraklık yüzünden Bostwana nüfusunun üçte biri açlıkla karşı karşıya iken, Zambiya ve Zimbabwe’deki su rezervleri tükenme noktasına gelmişti.
İki ülke arasında bulunan 5 bin 500 kilometrekarelik alandaki Kariba Barajı’ndaki doluluk oranı Mart ayında yüzde 15’e kadar düşmüştü.
Kıtanın güneyindeki mısır ekimi de kuraklıktan yoğun bir biçimde etkileniyor. Güney Afrika Ekim Komitesi (CEC) verilerine göre ülkedeki beyaz mısır üretimi 7,5 milyon ton civarında olacak. Bu da sağlıklı bir beslenme için gereken miktar olan 10 milyon tonun dörtte bir oranında altında olduğu anlamına geliyor.
VİETNAM, FİLİPİNLER VE TAYLAND’DA ON MİLYONLARCA KİŞİ ETKİLENİYOR
1926 yılından bu yanaki en sert kuraklıkla karşı karşıya kalan 90 milyon nüfuslu Vietnam’da ise durum daha da kötü. Birleşmiş Milletler (BM)’ye göre, kuraklık nedeniyle su sorunu yaşayanların sayısı 2 milyonu bulurken, 60 bin kadın ve çocuk açlıkla karşı karşıya.
Vietnam’daki kuraklık nedeniyle geçim kaynaklarından olan insanların sayısı 1,7 milyonu bulurken, kuraklığın devam etmesi halinde bu sayının artmasından endişe ediliyor.
El Nino’nun etki ettiği kuraklık, 67 milyon nüfuslu Tayland’da özellikle pirinç ekimini olumsuz etkiledi. Milyonlarca insanın geçim ve beslenme kaynağı olan pirinç ekimindeki bu olumsuz etkiyi kırmak da kolay görünmüyor.
Tayland Maliye Bakanlığı, kuraklığın yol açtığı zararların önüne geçebilmek için çiftçilere 2 milyar dolar civarında fon aktarmak zorunda kaldı. Bu fonların önemli bir kısmı küçük ölçekli üreticilere aktarılacak.
Benzer şekilde Filipinler’deki kuraklıklar nedeniyle zorda kalan milyonlarca tarım emekçisinin yaşadığı zorluklar var. Hükümetin konuya duyarsız kalması nedeniyle son dönemlerde çiftçilerle polis arasında büyük çatışmalar yaşanmıştı.