Kürt Özgürlük Mücadelesi'nin tarihine adını yazdıran enternasyonalist devrimci Kemal Pir'i anlatan Salih Sürücü, Kemal Pir'in çok ince bir insan olduğunu ve kimsenin düşünmediğini düşünen birisini olduğunu belirterek, "Kemal'in ardılları Kobane'yi özgürleştirdi. Önderliğin fikirlerine, tartışmasız görüşlerine önem veren biriydi. Kemal, Önderliğin halklar ve Kürdistan için çok önemli bir insan olduğunu ve bunu başaracak tek kişi olduğunu söylüyordu. Ben mücadeledeki kararlılığımı, hedeflere dönük amansızlığımı ve kesin hedef elde etme irademi Komutan Kemal Pir'e borçluyum" dedi.

Kürt Özgürlük Mücadelesinin öncülerinden Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yoldaşlık eden Kemal Pir, enternasyonalizm ve halka bağlılığı noktasında halkların kardeşliğinin sembolü olarak tarihe adını yazdıran ender kişilerden biri oldu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın bir çok değerlendirmesinde yoldaşı Kemal Pir kişiliğinin iyi kavranması noktasında yaptığı vurgular, Kemal Pir'in halklar adına verdiği kardeşlik mücadelesinin değerini ve önemi gözler önüne sermeye yetiyor. Eylemci ruhu, enerjik yapısı ve sözüne bağlılığıyla Kürt ve Türk halkları arasında köprü olan Kemal Pir'in, Kürt Özgürlük Mücadelesi ile tanışmasıyla mücadelenin kurucuları arasında yer alarak önemli izler bırakan ender kişilerden. Yoksul bir köylü ailenin çocuğu olarak Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı Güzeloluk köyünde 1952 yılında dünyaya gelen Kemal Pir, Türk kökenli olmasına karşın, Kürt halkının maruz bırakıldığı acıları en derinden duyarak, özgürlük mücadelesinde yer aldı. Yurtseverliği onu, Marksizm-Leninizm'e ulaştırmış ve dünyayı değiştirmek için hayatını ortaya koyan bir militan haline getirmişti. Doğal bir enternasyonalist devrimci olan Kemal Pir, hiç kimsenin yaklaşma cesaretini bile gösteremediği Kürt gerçekliğine böylesi bir bilinç ve coşkunlukla dahil olarak onu değiştirmek için her şeyini ortaya koydu. Kemal Pir, enternasyonalist ruhla atıldığı mücadelede, Kürt halkının en büyük önderlerinden birisi oldu. Pir, 1976 sonlarında devrimci-bağımsızlıkçı düşüncelerin Türkiye metropollerinden Kürt bölgesine taşınması kararına bağlı olarak, en küçük bir tereddüt bile göstermeden bütün kişisel kaygılardan uzak Kürdistan'a koştu. Bir an bile duraksamaksızın öğrenci gençlik, işçiler ve köylüler içinde bu düşüncelerin propagandasını yaptı ve sosyal-şovenizme karşı olduğu gibi ulusal inkarcılık ve küçük-burjuva reformist milliyetçiliğine karşı da tavizsiz bir mücadele sürdürdü.

Liseyi Samsun'da bitirdikten sonra 1970'de Ankara'da Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesine giren Kamal Pir, PKK'nin ilk çekirdek kadrosunda yer aldı.1977'de Ankara'da gözaltına alınarak tutuklanan Pir, tutulduğu Ordu Ulubey Cezaevi'nden 1977 sonbaharında firar etti. 1978'de yeniden tutuklanan Kemal Pir, bu kez tutulduğu Urfa Cezaevi'nden de firar etti, ancak 1980 Ağustos'unda 12 Eylül Askeri Darbesi'nin ardından bir kez daha tutuklanarak gördüğü ağır işkencenin ardından Diyarbakır 5 Nolu Cezaevine konuldu. Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde askeri cunta tarafından yakalanarak insanlık dışı işkencelere maruz bırakılan PKK öncü kadroları, bu işkencelere karşı bedenlerini ortaya koyarak direnme yolunu seçti. Cezaevi askeri idaresinin işkencelerini arttırması, mahkemelerde savunma yapılmasının engellenmesi üzerine Mehmet Hayri Durmuş’un duruşma salonunda duyurduğu ölüm orucu kararı Diyarbakır zindanında yeni bir direnişi başlattı. Mehmet Hayri Durmuş’un başlattığı ölüm orucu eylemine çok sayıda tutsak da katılırken, Durmuş ile birlikte, Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz eylemin öncülüğünü yaptı. Kemal Pir ve yol arkadaşları girilen ölüm orucunda düşmanın tüm iradeye dönük teslim alma girişimleri karşısında iradelerine sahip çıkarak teslim olmayarak bu uğurda yaşamlarını feda etti. 

Kemal Pir'in yakalanmadan önce Urfa'nın Suruç ilçesinde yürüttüğü örgütleme çalışmalarında yanında yer alan Salih Sürücü (63), Pir ile olan diyaloglarını ve ondan öğrendiklerini ANF'ye anlattı. 

'KEMAL PİR, HAYATIMDA DERİN İZLER BIRAKAN BİR DEVRİMCİYDİ'

Kemal Pir ile Kürt Özgürlük Mücadelesi kapsamında yollarının belli bir döneminde kesiştiğini söyleyen Sürücü, "Kemal Pir belli bir süre içerisinde Yoldaşım ve mücadele arkadaşım oldu. Kemal'i tarihin kesiştiği bazı dönemlerin değişime uğradığı bir kavşak noktasında tanıdım. O dönem Kürt halkının tarihin karanlık derinliklerinde kaybolup gitmekle karşı karşıya kaldığı bir dönemdi. Kemal'i tanıdığım dönem Kürt halkının bu karanlık döneminde kayboluşunu önleme mücadelesinin içine giren bir avuç insanın ülkeye ayak basmasıyla gerçekleşti. Kemal Pir, hayatımda derin izler bırakan bir devrimciydi. Sıradan ve bildiğimiz devrimcilerden değildi. Görebildiğim kadarıyla o yıl ki koşullarda beni en çok etkileyen devrimciydi. Kemal, tarih ve sınıflı toplumun yaşattığı tüm zulme, karanlıklara, baskıcı diktatör rejime, sömürgeciliğe karşı öfke dolu bir devrimciydi. Öfke dolu olmasıyla birlikte bir o kadar da ezilen halklara karşı sevgi ve şefkat dolu biriydi. Düşmana aman vermeyen bir mücadele çizgisinin içinde olan biriydi. Kemal'in ben de bıraktığı en büyük etki enternasyonal ve amansız mücadele kişiliğiydi. Kararlı bir devrimciydi. Tek bir kararı vardı devrim yapmak. Devrim yapmak, devrimi gerçekleştirmek ve devrimin tüm hedeflerine ulaşılabilmesi için halkı seferber etmekti. Enternasyonal bir kişiliği vardı ve kendisini hiçbir ulusa halka ait görmüyordu. Onunla sohbet ettiğimiz zaman şunu sordum, 'Sen Türk halkından kopmuş bir devrimcisin. Neden Türkiye için mücadele vermiyorsun?' Bana şu yanıtı verdi, 'Ben halkların çocuğuyum ve ben Türkiye devriminin anahtarını Kürdistan devriminde gördüğüm için ve Kürdistan devrimi Ortadoğu'da tüm sömürgeci düğümlerin başı olduğu için ben düğümü baştan çözmek için buradayım' demişti. Kemal'in ruhu enternasyonal bir ruhtu" diye anlattı. 

'KEMAL BENİM İÇİN HER ZAMAN ÖRNEK ALINACAK BİR DEVRİMCİDİR'

Kürt gençleri olarak bölgede bir arayış içerisinde oldukları sıralarda Kemal Pir ile tanıştıklarını söyleyen Sürücü, "O dönemlerde belli siyasal çizgilerin olduğu derneklerde örgütleniyorduk. Fakat giderek bölgemizde gelişen Filistin hareketi, Güney Kürdistan'da gelişen ulusal hareketler bizi derinden etkiliyordu ve bizi düşünmeye arayışlara itiyordu. Bu araştırma ve incelemeler sonucunda o dönemde yapılanmanın bu şekilde yürüyemeyeceğini anladık. Tam bu düşünceler içerisindeyken bizim gibi düşünen insanların olduğunu gördük. Ve bu arkadaşlar Ankara'da okuyan Kürt aydınları, yazarları, gençleri olduğunu öğrendik. Onlarla tanışmak istedik ve onlarda bizimle tanışmak istediklerini söylediler. Bir süre sonra Önderlik ve Cemil (Bayık) yoldaş geldiler. Kendi dernek grubumuzdaki Suruç gençlerini topladık. Hatta Önderliğe başka gençlerde gelsin mi diye sorduk. Ve Önderlik 'Mücadelemiz yanında olan herkes gelip konuşmalarımızı dinleyebilir' demişti. Diğer akımlardan da bir kaç kişi katıldı. Önderlik kesintisiz 4-5 saat konuştu ve tüm sorulara açık olduğunu hep söyledi. Toplantı bittikten sonra arkadaşlar kalkıp gitti. Araya 10-15 günlük bir süreç girdi ve Kemal arkadaş geldi. Geldiği gibi beni buldu ve 'beni Önderlik gönderdi' dedi. Daha sonra benim adım 'Kemal Pir ve biz birlikte mücadele edeceğiz' dedi. Ve kendisiyle birçok alanda beraber çalışma yürüttük. Kemal benim için her zaman örnek alınacak bir devrimcidir" diyerek Kemal Pir ile tanışma anını dile getirdi. 

'KEMAL BİZİM DÜŞÜNEMEDİĞİMİZ ŞEYLERİ DÜŞÜNEBİLEN BİRİYDİ'

Sürücü, "Hiç unutmam bir gün, şu anda taburun olduğu alanda ve o zamanlar orası bir tarlaydı. Nisan ayıydı ve biz orada oturmuş yönümüzü Kobane ve Rojava'ya çevirmiştik. Bana karşıda görülen köylerin isimlerini soruyordu. Kobane'yi sordu  ve 'oradaki rejim Baas rejimidir değil mi?' dedi. Evet, dedim. 'Biz orasını da kurtaracağız' dedi. Ve ben bunun nasıl olacağını sorduğum zaman bana, 'Orada bizim gibi düşünen insanlar çıkacaktır. Çünkü biz bir tarih süreceğiz' dedi. Bana sen hiç Kobane'ye gittin mi diye sordu ve ben de bir kaç defa gittiğimi söyledim. Nasıl bir yerdir bana anlat dedi ve oradaki halkın tutumu nedir diye sordu. Ben de oradaki Kürt halkı büyük bir özgürlük özlemi içerisinde olduğunu ama orada bir yapılanmanın olmadığını söyledim. Ve bana döndü dedi ki 'Biz Kobane'yi özgürleştireceğiz'. Söylediği tarih 1975-1976 seneleriydi. Şimdiki sürece baktığımız zaman şunu net bir şekilde söylememiz gerekiyor. Kemal'in ardılları Kobane'yi özgürleştirdi. 

Kemal, söyledikleriyle her zaman öğretici bir arkadaştı. Bir gün, bize gelmiş ve annemle sohbet ediyordu. Evdeki diğer kişiler yemek diyordu ve ben de anneme söyledim Kemal ile ben de açız anne diye. Benim odaya geçtik biz bazı meseleleri tartışmak için ve annem yemeği oraya getirdi. Biz oturduk yemek yemeğe ve ben baktım Kemal ailenin yabancısı olmamasına rağmen yemeği ölçülü yiyordu. Ben de Kemal'e “neden yemiyorsun bu senin sevdiğin bir yemektir” dedim. Bana uzunca baktı ve 'Sen çok yiyorsun. Evde çocukların sayısı çok ve onlar aç kalmasın bu yüzden az yemek ye' dedi. Kemal çok ince bir insandı. Bizim düşünemediğimiz şeyleri düşünebilen biriydi" diye kaydetti. 

'BEN ÖNDERLİĞE YAKLAŞIMIMI KEMAL'DEN ÖĞRENDİM'

"Kemal arkadaş aşırı bir şekilde Önderliğe bağlıydı" diyen Sürücü, Kemal Pir'e dair son olarak şunları aktardı: "Önderliğin fikirlerine, tartışmasız görüşlerine önem veren biriydi. Ve ben de Önderliğe yaklaşımımı Kemal'den öğrendim. Onun Önderliğe ilişkin tutumları beni derinden etkiledi ve ben o tutumlarını örnek aldım. Kemal, Önderliğin halklar ve Kürdistan için çok önemli bir insan olduğunu ve bunu başaracak tek kişi olduğunu söylüyordu. Kemal arkadaş, konuştuğu her insanı mutlaka etkileyen bir insandı. Kemal, Gümüşhaneli bir anne ve babasının evladıydı. Dünya halklarının çocuğuydu. Ben mücadeledeki kararlılığı, hedeflere dönük amansızlığı ve kesin hedef elde etme irademi Komutan Kemal Pir'e borçluyum."