Gece Ayakta eylemi mevcut siyasi düzeni endişelendiriyor
Gece Ayakta (Nuit Debout) hareketinin başlattığı devrimci eylem birinci ayı, eylemin başlangıç noktası olan Paris’in Republique Meydanı’nda binlerce kişinin katılımıyla kutlandı.
Gece Ayakta (Nuit Debout) hareketinin başlattığı devrimci eylem birinci ayı, eylemin başlangıç noktası olan Paris’in Republique Meydanı’nda binlerce kişinin katılımıyla kutlandı.
Fransa’da Sosyalist Parti (PS) hükümetinin soldan uzaklaşan politikalarına karşı birçok kentte başlatılan Gece Ayakta (Nuit Debout) hareketinin başlattığı devrimci eylem birinci ayı, eylemin başlangıç noktası olan Paris’in Republique Meydanı’nda binlerce kişinin katılımıyla kutlandı. Gece Ayakta hareketinin dağınık haldeki sol hareketler için bir çıkış noktası olup olmayacağı tartışmalı iken, 2017 cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde mevcut siyasi partilerin projelerini yeniden ele almalarını gerektirebilecek bir güçte olduğu söylenebilir.
2012 yılından bu yana iktidarda olan François Hollande ve PS’nin giderek daha fazla işveren eksenli politikalara ağırlık vermesiyle birlikte halkın tepkilerinin yeni adresi olarak Gece Ayakta eylemi öne çıktı. 31 Mart’ta başlayan ve her gün onlarca kentte ülke sorunlarına ilişkin tartışmaların yürütüldüğü Gece Ayakta hareketi, sağ partiler ve işveren örgütlerinin baskılarına rağmen direnişini sürdürüyor.
Bir aylık süreçte bazı çatışmaların yaşanması nedeniyle sağ partiler ve medya bu olayları öne çıkararak, eyleme son verilmesi yönünde baskıyı arttırıyor. Bunu yaparken özellikle eylemin yapıldığı alanların çevresindeki esnaf ve semt sakinlerinin tepkilerinin öne çıkarılması dikkat çekiyor.
BİRİNCİ AYINI KONSERLE KUTLADI
Birinci ayını doldurması vesilesiyle Paris Republique Meydanı’nda toplanan binlerce kişi ‘Orkestra Ayakta’ adlı grubun verdiği konserde buluştu. 300 müzisyen ve 150 koro sanatçısının katıldığı kutlama bir nevi mücadelenin devam edeceği anlamına da geliyor.
Orkestra Ayakta adlı grup sosyal medya üzerinden örgütlenen sanatçılardan oluşuyor.
PS VE SAĞIN ENDİŞESİ HAREKETİN YUNANİSTAN VE İSPANYA ÖRNEKLERİNE BENZEME İHTİMALİ Mİ?
Gece Ayakta eyleminde düzenlenen platformlarda bugüne kadar alışılagelmiş siyaset tarzı yerine arayışların tartışılması, hareketin önümüzdeki yıl yapılacak seçimler öncesinde toplumda mevcut düzeni reddeden bir anlayışı ortaya çıkarması ihtimalini de güçlendiriyor.
Her ne kadar eyleme katılan on binlerce kişinin tümüyle sol görüşte olmadığı bilinse de, hem sağda hem de solda önde gelen partilerin kurduğu düzeni rahatsız edici boyutta olduğu görülüyor.
Eyleme katılanlarla yapılan röportajlarda da bu eğilim dikkat çekiyor. Ülkede başta işsizlik olmak üzere sorunların çözümünün 2017’de seçilecek cumhurbaşkanına indirgendiği bir dönemde eyleme katılanların ‘daha fazla halkı içine katan çözümler’ lehindeki görüşleri öne çıkıyor.
Her ne kadar henüz tartışılma aşamasına gelmediyse de, Gece Ayakta’nın Yunanistan ve İspanya’daki Syriza ile Podemos gibi bir sol alternatifi ortaya çıkarması ihtimali de bulunuyor.
SAĞ PARTİLER, GİDİŞATA İTİRAZ EDEN SEÇMENİN IRKÇI FN’YE YÖNELMESİNDEN MEMNUN
İktidardaki Sosyalist Parti (PS) zaten ekonomi politikaları nedeniyle ciddi oranda kaybettiği sol seçmenden daha fazla tepki çekmemek için Gece Ayakta hareketinin yasaklanması taleplerine şimdilik taviz vermiyor. Ancak PS’den sonra iktidarı tekrar ele geçirmeyi hedefleyen Nicolas Sarkozy liderliğindeki Cumhuriyetçiler Partisi (LR) bu yönlü baskıları arttırıyor.
Buradaki en büyük endişe ise, son yıllardaki politikalardan rahatsız olan seçmenlerin Nuit Debout hareketinin de etkisiyle yeni bir çizgide buluşması olasılığı. Zira son yıllarda toplumdaki rahatsızlıklar üzerinden oy devşiren yegane parti ırkçı Marine Le Pen liderliğindeki Ulusal Cephe (FN).
Nicolas Sarkozy liderliğindeki LR ve olası adaylarının en büyük hayali ise, geçmişte sol partilere oy veren seçmenlerin son yıllarda olduğu gibi 2017’deki seçimlerin ilk turunda da yine FN’ye oy vermesi ve seçimlerin ikinci turunda sol seçmenin çaresiz kalarak LR adayına oy vermesi. Benzeri bir durum 2002 seçimlerinde yaşanmış, Marine Le Pen’in babası Jean-Marie Le Pen’in cumhurbaşkanı seçilmesini engellemek isteyen milyonlarca sol eğilimli seçmen dönemin cumhurbaşkanı Jacques Chirac’a oy vermişti.
Sonuç olarak Gece Ayakta hareketinin alternatif bir siyasi gücü ortaya çıkarıp çıkaramayacağı tartışmalı iken, 2017 seçimleri öncesindeki planların yeniden revize edilmesine yol açacağına kesin gözle bakılıyor. Tabii o zamana kadar son 1 ayda olduğu gibi provokasyonlar üzerinden kriminalize etme projeleri başarılı olmazsa.