‘Gençler göç yerine değiştirmeyi, dönüştürmeyi esas almalı‘

Güney Kürdistan'dan Avrupa ülkelerine yaşanan genç nüfus göçüne ilişkin konuşan gençler, göçün kaynağında toplumsal adaletsizlik olduğunu belirtiyor. Uzmanlar ise "Göç yerine göçe neden olan sorunların değişimi üzerinde durulmalı" tespitini yaptı.

Zengin ile yoksul arasındaki ekonomik ve sosyal uçurumun her gün biraz daha derinleştiği Güney Kürdistan'da, son yıllarda yaşanan ekonomik sorunlara siyasal ve sosyal adaletsizlik sorunları da eklenince genç nüfusun Avrupa ülkelerine olan göçünde büyük artış yaşanıyor. Güney Kürdistanlı gençler ve uzmanlar yaşanan göçün nedenleri ve çözüm yollarına ilişkin ANF'ye değerlendirmelerde bulundu.

Güney Kürdistan'da 1996-97 yılları arasında Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) arasında yaşanan birakûjî (kardeş savaşı), 2003'teki Irak müdahalesi ve 2014 yılındaki DAİŞ saldırıları sonrası en yüksek genç nüfus göçü son iki yılda yaşanıyor. Güney Kürdistanlı gençler, göçün nedenini "ekonomik sorunlar" ve "gelir dağılımındaki adaletsizlik" olarak açıklarken, sorunu "siyasi, sosyal ve ekonomik nedenlerle" açıklayan uzmanlar ise "Ülkeyi terk etmek yerine, topraklarında kalıp göç nedenleriyle mücadele etme" çağrısında bulunuyor.

EKONOMİK SORUNLARDAN DOLAYI GÖÇ YAŞANIYOR

1991 yılında Güney Kürdistan Bölgesi'nin federal yapıya kavuşması ve Kürt yönetiminin oluşmasına rağmen gençlerin Avrupa ülkelerine göçü sürüyor. Gençlerin neden göç ettiğine dair sorularımızı yanıtlayan Beşdar Mihemed isimli genç, gençlerin göçünün temel nedeni olarak ekonomik sorunları göstererek, "Yaşanan ekonomik sorunlar karşısında insanlar yaşamlarını idame edebilecekleri bir arayışa girer. Mesela benim şimdi bir işim var ama bu işi kaybedersem ya da o işten kazandığım para bana ve aileme yetmezse mecburen ben de göç etmek isteyeceğim" diyor.

'GÖÇ YERİNE DEĞİŞİMİ DÜŞÜNMELİYİZ'

Her şeye rağmen gençlerin göç etmemesi gerektiğini vurgulayan Danya Ekrem isimli genç kadın ise "Evet, doğrudur, başka ülkelerde olan özgürlük ve rahatlık burada yok. Ama buradaki zengin topraklar, doğal güzellikler de orada yok. Ne yazık ki bizler ülkemizin zenginliklerinden istifade edemiyoruz. İki ayda bir verilen yarım maaşla geçinmek çok zor. Ama yine de bana göre, göç etmek, kaçıp kurtulmayı düşünmek yerine bunlarla mücadele edip değiştirmeyi düşünmemiz lazım" diye konuştu.

Dabent Kerem isimli genç kadın ise sorunların kaynağında iktidar ve hükümeti gördüğünü belirterek şunlara dikkat çekti:

"Çünkü bütün yolsuzlukların kaynağında onlar var. Gençlerin bu kadar umutsuz olmasında onların rolü var. Ama diğer yandan gençlerin de kolay olanı tercih etmeleri de doğru değil. Eğer gençler birlik olursa bu haksızlık, yolsuzluk, hırsızlık ve adaletsizliğe karşı bir değişim başlatabilirler.”

‘SORUNUN TEK SORUMLUSU YÖNETİMDİR'

Güney Kürdistan'da büyük bir işsizlik oranının olduğunu belirten Biryar Awat isimli genç de bu sonunun kaynağında da kötü yönetim ve politikasızlık olduğuna işaret ediyor. Awat, "Hükümetin bu soruna bir an önce kalıcı çözüm bulması lazım. Gençlerimizin göç etmemesi için bir politika lazım" dedi.

Rêbat Mihemed Feteh ise ağabeyinin gelecek hafta Avrupa'ya gideceğine dikkat çekerek: "Bu sorunun tek bir sorumlusu var o da yönetimdir. Ama bu hükümet hiçbir sorunla ilgilenmediği gibi bu sorunu da kulak ardı ediyor” dedi.

SİYASAL VE TOPLUMSAL SORUNLAR VAR

Süleymaniye Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Şîlan Hisên igenç nüfus göçünü siyasi, sosyal ve ekonomik sorun başlıkları altında toplanabileceğini söyledi. Hisên, "Hepimizin bildiği gibi gençlik dönemleri aynı zamanda arayış dönemleridir. Ama bir bölgede sorunlar arttıkça arayışlar da artar. Güney Kürdistan'da da gençlerin özgürlük ve kendini gerçekleştirme gibi hayalleri var. Ama yaşanan siyasal, toplumsal ve ekonomik sorunlar bunun önünde engeldir" diye kaydetti.

'GÖRÜLEN RÜYA BU DEĞİLDİ'

"Bu ülkede şehidi olmayan, gazisi olmayan, Enfale uğramayan birey yok gibidir. Her şey özgür bir Kürdistan içindi" diyen psikolog Şîlan Mihemed şunları söyledi:

 "Geldiğimiz noktada, 26 yıllık yönetimimizin geldiği noktada insanlar hayal kırıklıkları yaşıyor. Biz bunun için bedel ödememiştik, diyorlar. Gençler de bu sistemde kendisini görmüyor. Yani dedelerinin, nenelerinin gördüğü özgürlük rüyasında bu Kürdistan yoktu. Bu da göçün önünü açıyor.Ama yine de gençlerin göç etmek yerine değişim için mücadele etmeye odaklanması gerekir."