Devlet, Kürt halkına hep baskıyı, sürgünü, gurbeti dayatmışlardır. Tüm bunlara rağmen, yüreği özgürlük için atan her birey sürgünlere, baskılara ve gurbete zorlayan dayatmalara karşı dimdik bir şekilde mücadele vermiş, yatağını bulan su misali hakikat arayışında bulmuştur ya da bu yolda inandıklarıyla savaşmıştır.

Göktürk ailesi de Kürdistani bir aile ve iki kuşaktır Mardin'nin Kızıltepe (Qoser) ilçesinden Manisa'nın Turgutlu ilçesine göç etmişlerdir. Üzerinden geçen onca zamana rağmen toprağı, kimliği, dili ve özüyle ne denli bağlı olduklarının ve bu uğurda mucadele verilmiş bir ölümsüz hikayenin ismidirler şimdilerde...

GENÇLİKTEN ANNELİĞE KADAR GİDEN HAKİKAT ARAYIŞI…

Henüz 15-16 yaşlarındayken, Hanife Göktürk, teyzesinin oğlu ile evlenir. Ortancası kız, üç çocuk dünyaya getiriler. Artık anne olan Hanife, disiplinli ve refleksleri çok dikkatli olan bir yapıya sahiptir. Ne istediğini bilen, ilişkileri çok sağlam ve güven saçan biri olarak bilinir. Haksızlıklara karşı direngeç, zaman zaman sinirlense de çok iyi kalpli bir karaktere sahiptir.

Hanife ananın, gençliğinde iken yeşermiş Kürt Özgürlük Mücadelesine olan sevdası ve inancı anne olduktan sonra da devam eder. Her ne kadar 3 çocuğu ve eşiyle ömür yolculuğu biçilmiş ise de, yüreği hep hakikat arayışında olur. Bu durumundan dolayı anlaşılmaz olur çoğu zaman ve öyle ki eşi tarafından da anlaşılamadığından 2002 yılında eşinden ayrılarak, 3 çocuğuyla birlikte yaşamaya başlar. Çocuklar olgunlaştıkça o daha çok parti çalışmalarında, bireysel destek sunar. En büyüğü olan erkek çocuğunu evlendirir ve diğer iki çocuğunun eğitimine elinden gelen desteği sunar. Öyle ki ailenin en küçük çocuğu olan oğlu Özgür'ün bitirdiği orta öğretiminden sonra, Mersin'in Tarsus ilçesinde kazandığı lise eğitimi için kızını da alıp birlikte Tarsus'a yerleşirler.

ÖZGÜRLÜK HAYALİYLE ÖZGÜR İSMİNİ KOYMUŞ

Hanife ananın en küçük olan çocuğu Özgür de diğer kardeşleri gibi Manisa'nın Turgutlu ilçesinde ve 28 Temmuz 1989 yılında dünyaya gelmiş. Özgür, ele avuca sığmayan sevimli bir çocukmuş. Hanife ananın yeni umudu olan bu son çocuğuna umud ettiği 'Özgür' ismini vermiş. Özgürlük tohumlarını henüz yeni doğarken ekmiş yüreğine çocuğunun ve onunla birlikte kendisinin de.

Özgür ailesi, çevresi ve arkadaşlarıyla ilişkileri çok iyiymiş. Neredeyse herkesle iyi geçinen, sakin, dürüst, çalışkan ve çok zeki bir çocukmuş. Kolayca yüreğine alamazmış kimseyi ancak aldı mı da, sonsuza kadar yüreğinden çıkartmazmış. Vefalı ve dayanışmacı bir karaktere sahipmiş Özgür.

GURBETTEN GURBETE GÖÇ VE SORGULAMA

Kazandığı okulu okuyabilmek için annesi ve ablasıyla birlikte Mersin'in Tarsus ilçesine yerleşmeleri Özgür'ü başlarda zor durumda bırakmış. Yeni yerleştikleri bu kente odaklanması ve alışabilmesi bir müddet yormuş onu. Sorgulayıcı yönü ağırlığını göstermeye başlamış. Sistemi ve sistemin sorunlu eğitim yüzünü gördükten sonra, okuduğu lise eğitimin 2. sınıfından sonra terk etmiş.

O sıralar 17 yaşlarında olan Özgür, aileye katkı olsun diye bir tekstil firmasında çalışmaya başlamış. Hem çalışır hem de fırsat buldukça annesiyle birlite parti çalışmalarında bireysel emek vermeye, dayanışmaya da gayret etmişler. Özgür, çalıştığı tekstil atölyesi kapandıktan sonra daha bir yerlerde çalışmamış ve tamamen kendisini parti çalışmalarına vermiş. Zaten annesini rol model olarak gören Özgür, artık annesiyle omuz omuza vererek parti çalışmalarında aktif rol almaya başlamışlar.

ANNE OĞUL PKK SAFLARINA KATILIRLAR

Hanife ana ve oğlu Özgür'ün yüreğindeki özgürlük hayali giderek büyümüş ve taşmaya başlamış. Tarih yaprakları 13 Eylül 2009 yılını gösterirken, yine anne oğul el ele vererek yine omuz omuza mücadele verecekleri özgür dağlara yönünü çevirmiş, Kürt Özgürlük Mücadelesi'ne katılırlar. Hanife Ana artık Zîlan Mêrdîn, oğlu Özgür de Zinar Qoser olarak PKK saflarında silahlı mücadeleyle tanışırlar. Bir dönem anne oğul iken, artık iki cesur yoldaştırlar.

OĞUL ZİNAR QOSER ŞEHİT DÜŞER

Zinar Qoser, yoldaşları arasındaki karalı ve cesur duruşuyla, Kürt Özgürlük Mücadelesi'nde verdiği 8 yıllık direnişinden sonra Osmaniye'de Amanos Dağları'nda girdiği bir çatışmada 17 Nisan 2017'de şehit düşer. Şehadet tarihinden çok sonra 2 Mayıs gibi aile haberdar olur. Kendi imkanlarıyla teslim aldıkları Zinar Qoser'in cenazesini ailesi ve vasiyeti üzerine memleketi olan Mardin'nin Kızıltepe ilçesinde yoğun katılımın olduğu bir törenle defnedilir.

Kürt Özgürlük Mücadelesi'nin ölümsüz isimler kervanına katılan Zinar Qoser'in hem yoldaşı hem de annesi olan Zîlan Mêrdîn, hem oğlunun hemde oğlu gibi mücadele vermiş sayısız ölümsüz ismin ve andını içmiş toprağının üzerine Kürt Özgürlük Mücadelesi saflarında korkusuzca mücadelesine devam etmektedir.