Kürtler dünyanın her yanında 15 Ağustos Diriliş Bayramı’nı kutladı. Medya Savunma Alanları'nda gazetecilik yapan bizler de bugün gerillaların 15 Ağustos’u nasıl karşıladıklarını izlemek için sabah erken saatlerde yola çıktık.
ZINARIN CUDI
BEHDİNAN
Cumartesi, 20 Ağustos 2016, 07:14
Yolumuz uzun fakat sohbet ederek yavaş yavaş ilerliyoruz. Sonbaharın gelişi kendisini dağda şimdiden hissettiriyor, doğa yenilenmek üzere sarı elbiselerini giymeye başlıyor. Kürdistan dağları üzerinde yaşanan bunca savaşa, atılan bombalara rağmen ağaçlar inadına yenilenmeye başlıyor. Bir yandan doğayı izliyor, bir yandan da Kürt Halk Önderi ve Kürtlerin, gerillaların bu 15 Ağustos Diriliş Bayramı’nı nasıl karşıladığını düşünüyorum. Bu yıl 15 Ağustos Atılımı'nın 32. yıl dönümü kutlanıyor.
15 Ağustos Atılımı'nı en canlı biçimde karşılayan Kürt halkı; özgürlüğünü, Önderliğini, zaferleri sonuna kadar sahiplendiğini bir kez daha güçlü bir biçimde ortaya koyuyor. Mahsum Korkmaz öncülüğünde yapılan bu atılımı kendi özgürlüğünün müjdecisi sayan Kürtler bugün bunun onuruyla bir 15 Ağustos’u daha karşılıyor.
Bu duygu ve düşüncelerle yola devam ederken uzaktan gözüme kalabalık bir insan grubu ilişiyor. Biraz daha yakınlaştığımda bu grubun yanlarına gitmek üzere yola çıktığımız gerilla güçleri olduğunu anlıyorum. Gerillalar bizi oldukça sıcak karşılıyorlar. Bizimle birlikte hareket eden gerillalara “diriliş bayramınız kutlu olsun” diyorlar.
PKK'NİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ANLATILDI
Bir süre gerillaların bize gösterdiği yerde dinleniyoruz. Zaman ilerledikçe bulunduğumuz alan kalabalıklaşıyor. Daha sonra bir gerilla yanımıza gelerek programın başlayacağını belirtiyor. Gerillalar önce düzenli sıraya girerek diğer alanlardan gelen gerillalarla selamlaşıyorlar. Ardından PKK Merkez Komite Üyesi Muzaffer Ayata günün anlam ve önemine ilişkin bir toplantı gerçekleştiriyor. Ayata PKK’nin dünü ve bugününe değinerek gelinen aşamayı değerlendirdi. Gerillalara PKK tarihinden örnekler vererek PKK’yi PKK yapan değerleri ve kadro ölçülerini yeniden paylaştı. Gerillalar da büyük bir dikkatle dinlediler. Konuşmanın ardından gerillalar ‘Bijî Serok Apo’ ‘Bijî 15’e Tebax’ sloganlarıyla sıradaki programlarına geçmek üzere kısa bir ara veriyorlar.
O sırada gerillaların arasında dolaşıyorum. Sohbet ediyorlar. Sohbetlerinden gerillaların siyasal süreci ve halkın etkinliklerini oldukça ilgiyle ve dikkatle izlediklerini hissediyorum. Sohbetlerinin gündeminde ise hep Öcalan ve Kuzey Kürdistan alanı dahil olmak üzere diğer alanlardaki gerillaların 15 Ağustos Diriliş Bayramı’nı nasıl karşıladıkları var.
HALAYSIZ OLMAZ
Kısa bir aradan sonra sıra kutlama için hazırlamış oldukları halay, skeç etkinliklerine geldi. Bir kadın, bir erkek olmak üzere iki kişi sunumu gerçekleştiriyor ve alkışlar eşliğinde ilk halay ekibi sahnede yerlerini alıyor. Gerillaların oluşturduğu halay ekibini izlerken oldukça etkileniyorum. Gerillalar oldukça düzenli ve coşkulu bir biçimde omuz omuza halay çekiyor. Elleri, ayakları aynı anda müthiş bir uyum içinde hareket ediyor.
Halaydan çıkıp yanıma gelen gerilla Zerya, Kürtlerin Türk devletinin bütün asimilasyon politikalarına rağmen folklorda kendi kültürlerini koruduklarını dile getirdi.
Halay grupları bitirdikten sonra sunumu gerçekleştiren gerillalar, tekrar sahneye çıkarak Öcalan’ın sözlerini okudular. Ardından sahneye skeçlerini sahneleyecek gerillalar çağrıldı.
ÖĞRETEN VE GÜLDÜREN SKEÇLER
İlk skeç, mitolojideki Enki’nin tanrıçaların 104 Me’lerini yani buluşlarını çalmasıyla erkek egemenliğinin başlaması ve ardından kadınların bu egemenliği yıkması ile ilgiliydi.
İkinci skeçleri ise gerilla Akif’in sunumunu yaptığı haberlerdi. Kendi yaşamlarını ele aldıkları bu skeçte herkes gülüp eğlendi. Gerillaların çok renkli bir yaşamlarının olduğuna Medya Savunma Alanları'nda yeniden şahit oldum.
ÖZGÜR SANAT İÇİN AVRUPA'DAN DAĞLARA
Son olarak gerilla Baran Candemir’in müzik dinletisini dinledik. Gerçekten etkileyici bir sesi vardı. Dinleti ardından gerilla Baran ile neden Avrupa’daki sanat etkinliklerinden ayrılıp dağları seçtiğini sordum. Mülteci yılları sürecinde kendi topraklarına olan özleminin arttığını, gittikçe derinleşen duygularının kendisini sanata çektiğini söyledi. Avrupa yaşamının insanları bireyselleştirdiğini düşünüyor. Sanat çalışmalarına başladığı süreçte Kürt halkıyla daha da yakınlaştığını anlattı.
Baran, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesiyle tanıştıktan sonra her şeyi daha derinden hissetmeye başladığını, yine Kürdistan özgürlük savaşçılarıyla sohbetlerinin de etkisiyle PKK'yi daha iyi anladığını, böylece özgür gerillalarla sanat yapmanın heyecanını yaşadığını vurguladı.
Gün için hazırlanan programın sonuna gelindiğinde farklı alanlardan gelen gerillalar yerlerine gitmek için diğer gerillalarla vedalaşmaya başlıyor. Gerillalar birbirlerine sarılıyor, ‘Serkeftin heval’ diyorlar. Mahsum Korkmaz öncülüğünde gerçekleşen 15 Ağustos Atılımı'nın da 2016 yılının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlük yılı haline getirilmesi dileği ve kararlılığıyla birbirinden ayrılarak görev alanlarına geri dönüyorlar.