Serhed: Hakiler'in yolunda başarıya gidiliyor

PKK Şehitler Komitesi Üyesi Firaz Serhed, ne olursa olsun mücadelelerinin '18 Mayıs Şehitleri' ve Hakiler'in açtığı yolda başarıya ulaşacağını dile getirdi.

Mayıs ayının devrimci ve sosyalist hareketler içerisinde özel bir yeri vardır. 1 Mayıs İşçi Bayramı ile başlayan ay, 6 Mayıs'ta Denizler'in idamı, 18 Mayıs'ta Kaypakkaya'nın katledilişi, 11 Mayıs'ta Ozan Mizgin, 18 Mayıs'ta Haki Karer, Halil Çavgun’un şehadetinden Diyarbakır Zindanı'nda Dörtler'in eylemi ile devam eder. Kürt Özgürlük Hareketi içerisinde bu ay ‘Şehitler ayı’ olarak tanımlanır. PKK Şehitler Komitesi Üyesi Firaz Serhed, ne olursa olsun mücadelelerinin '18 Mayıs Şehitleri' ve Hakiler'in açtığı yolda başarıya ulaşacağını dile getirdi.

ANF'ye konuşan Serhed, bu ayda yaşanan şehadetlerle birlikte büyük eylemlerin de olduğunu hatırlatarak, öncelikle biraz Mayıs ayını anlattı: "Hem baharın son ayı olması hem de doğanın/varlığın kendini en fazla görünür kıldığı ay olarak bilinir. Aslında özün kendisini en güzel yansıttığı aydır. Gül ayı da denilir; yani varlık kendini en güzel şekilde dile getirmek, görünür kılmak ister. Büyük dönüşümlere öncülük eden insanların, eylemlerini bu ayda yapmalarının, baharın  coşkusu, özgürlük ruhuyla alakalı olduğunu düşünüyorum."

HER ŞEYE RAĞMEN İNSANLIK ONURU

6 Mayıs'tan 18 Mayıs'a kadar, aslında bütün ay boyunca büyük şehadetlerin olduğunu anımsatan Serhed, sembol olması açısından özellikle 18 Mayıs ile başlayan sürece işaret etti. Bugünü anlamlı kılan İbrahim Kaypakkaya’nın fedai duruşu ve büyük direnişçi ruhunun, Haki Karerlerle devam ettiğini belirten Serhed, yine 18 Mayıs'ta Dörtler'in gecesiyle bir gelenek oluştuğunu dile getirdi. Serhed, şöyle devam etti: "Hepsinin ortak özeti; tüm yok etme, imha, inkâr politikalarına karşı kendi toplumu için büyük sorumluluk duyan bireylerin, toplumu uğruna kendini feda etmesidir. Bu eylemlerin yarattığı büyük toplumsal mücadele gerçekliği ortaya çıktı. Eğer hala yaşayan PKK’lilik varsa, yaşayan bir öz varsa büyük oranda bu gerçekliklere dayanıyor. 1973’te İbrahim Kaypakkaya ile başlayan süreç, yine 1977’de Haki yoldaşın şehadeti, 18 Mayıs'ta Dörtler; bir anlamda PKK’nin direnişçi ruhunu da ortaya koydu. Ne olursa olsun en zorlu şartlarda, en baskıcı ortamlarda bile mutlaka yapılacak bir şeylerin olduğunu, mutlaka varlığın kendisini bir şekilde ifade edeceğini; her şart altında insanlık onurunun  korunabileceğini gösterdiler. Varlık eğer özüne ve özgürlüğüne gerçekten bağlı ise mutlaka bir şekilde çıkış yapabilir. Bu, PKK tarihinde bir gelenek oldu. PKK bugün her şart altında faşizme, dünya gericiliğine karşı savaşabiliyorsa kesinlikle 18 Mayıs ruhundan; İbrahimler'in, Hakiler'in, Ferhat Kurtaylar'ın eylemlerinden kopuk ele alınamaz.’’

SUNDUKLARI PERSPEKTİF HALA GEÇERLİ

Birey olarak ortaya koyulan bu eylemlerin; özüle, sözüyle, pratiğiyle bir olan militanlar içerisinde nasıl yürünmesi gerektiğine dair bir perspektif olduğunu ve bugün hala bu temeller üzerinden yüründüğünü kaydeden Serhed, "PKK’nin hala ayakta oluşu, bu direnişçi ruhtan ayrı ele alınamaz" dedi.

İnsanın, insan olmakta ve toplumsallıkta ısrar mücadelesinin mutlaklığına işaret eden Serhed, şunları dile getirdi: "Ne olursa olsun mutlaka bu mücadele, 18 Mayıs şehitleri ve Hakiler'in açtığı yolda başarıya ulaşacaktır. En zayıf görünen bitkiler bile en zorlu kışı, fırtınaları aşıp gül ayı Mayıs'ta yaşama en güzel şekilde durabiliyorsa bir birey ya da topluluk bunu daha üst düzeyde yapabilir. 40 yıldır devam eden mücadele, aslında biraz da bu felsefe üzerinden yürüdü ve yürüyecek de.

18 Mayıs şehitleri şahsında tüm Mayıs ayı şehitlerini bir kez daha anıyor, onların başlattığı direnişçilikle mutlaka kazanacağımızı belirtiyoruz.’’