Mezopotamya Ekoloji Hareketi (MEH) tarafından 23 Eylül’deki 2. Dünya Hasankeyf Eylem Günü vesilesiyle başlatılan imza kampanyasıyla, Hasankeyf’teki tarihi eserlerin kaldırılmasında sorumluluk üstlenen Er-Bu İnşaat ile Hollandalı Bresser Eurasia şirketinden projeden çekilmeleri isteniyor.
Mail veya doğrudan verilen internet adresinden imzalanabilen kampanya için hazırlanan ve tarihsel ve kültürel mirasa yönelik tahribata dikkat çekilen metinde, şirketlere yönelik şu çağrıda bulunuldu: “Bizler sizden bir an önce, Kürtlerin yaşadığı Türkiye'nin güneydoğusundaki antik Hasankeyf şehrindeki tarihi eserlerin taşınması projesinden çekilmenizi talep ediyoruz. Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin önemli bir kısmının Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santralı Projesi’nin tamamlanmasıyla sular altında bırakılması planlanmaktadır. Bu proje, on yıllardır zorla göç siyaseti ve yoksullukla karşı karşıya kalan büyük bir coğrafyada olumsuz sosyo-kültürel ve ekolojik etkilere yol açacaktır.”
‘ON BİNLERCE BÖLGE İNSANINI VE TARIMCILARI ETKİLEYECEK’
Tarihi eserlerin kaldırılması ardından tamamlanacak Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santralı Projesi’nin bölgede yaşayan halkı ve tarım yapan insanları etkileyeceği vurgulanan metinde, UNESCO Dünya Mirası Varlıkları Listesi’nde Mezopotamya sazlıklarının da zarar göreceğine dikkat çekildi.
İmza kampanyası metninin devamında şöyle deniliyor: “Projeden etkilenen 80 binden fazla insan ve bölge halkının hemen hepsi, neredeyse hiçbir yarar sağlayamayacak Ilısu Projesi’ni reddetmektedir. Ayrıca proje, içme suyu ve tarım konusunda Irak halklarının suya erişim hakkını ihlal edecek ve UNESCO Dünya Mirası Varlıkları Listesi’nde olan Mezopotamya sazlıklarını da tehdit altında bırakacaktır. Hasankeyf'te üzerinde çalıştığınız 9 tarihi eser, sizin danışmanlık ve uygulama rolünüz olmadan Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Yeni-Hasankeyf’e taşınamayacaktır.
Bu eserlerin taşınması ise, Ilısu Projesinin yeniden yürürlüğe konulduğu 2005’den bu güne kadar hükümetin, “Hasankeyf'in bu proje ile kurtarılacağı” propagandasının çok önemli bir unsurunu oluşturmaktadır. Eserlerin taşınması Dicle Vadisi’nde su tutulmasının önemli ön koşuludur. Bu nedenle sizin projedeki rolünüzün teknik bir uygulama boyutuna indirgenmesi kabul edilemez! Üstün özelliklere sahip Hasankeyf’in korunması, ekonomik açıdan Ilısu Projesi’nden çok daha fazla yarar getirecektir.”
Hasankeyf ve Dicle Vadisi UNESCO’nun 10 kriterinden 9’unu yerine getirmekte, ancak Türk hükümeti UNESCO'ya başvurmamaktadır. Taşınma projesi kapsamında ne DSİ ne de siz yerel halkın ve yerel kuruluşların görüşünü alma gereği duymadınız, kamuoyunu hiçbir biçimde bilgilendirmediniz. Tarihi korumada tanınmış uzmanlar olmanıza rağmen, söz konusu eserlerin taşınmaz ve soyut mirası bir araya getiren bir bütün olan Hasankeyf’in temel unsurları olduğunu dikkate almıyorsunuz. Hasankeyf ekosisteminin yekpare doğası, Hasankeyf ve çevre bölgesindeki insanların kimliklerinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. DSİ ve siz, Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi (CETS 121) ve Çokuluslu İşletmeler için OECD Kılavuzları da dahil olmak üzere, bu tür projelerde uluslararası standartlar olarak kabul edilen, aynı zamanda sistematik ve devamlı olarak yerel halkla istişareyi de zorunlu kılan evrensel insan haklarını ihlal ettiniz. Söz konusu uluslararası standart ihlallerine atıfta bulunarak, evrensel bir kültürel mirasa ait bu eserlerin taşınması projesinden çekilebilirsiniz. Sizin için henüz çok geç değil!”
KAMPANYAYA KATILMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Hollandalı Bresser ve Türk Er-Bu adlı şirketlere yönelik ve iki şirketin Hasankeyf'teki eserlerin taşıma projesinden geri çekilmesini talep edilen imza kampanyası 15 Kasım’a kadar sürecek.
Kampanyaya katılmak için doğrudan http://www.hasankeyfgirisimi.net/?p=576&lang=tr adresinden imza atılabiliniyor. Ayrıca MEH’in e-mail veya posta adreslerine de başvuru formları doldurularak gönderilebilecek.
Adresler şöyle: [email protected]
ISKU, Spaldingstr.
130-136, D-20097 Hamburg, Almanya