Kilimli’deki Balçınlar Maden Ocağı’ndaki işçi ve ailelerinin eylemlerine ilişkin açıklama yapan HDP, “Kilimli’ye polis değil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı gitmeli ve işçilere hesap vermelidir” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan HDP, Zonguldak’ın Kilimli ilçesinde bulunan Balçınlar Maden Ocağı’nda yaklaşık 250 işçinin ödenmeyen ücretleri, iş güvenceleri ve çalışma hakları için aileleriyle birlikte başlattıkları eylemin devam ettiğini belirterek, “Kilimli madencileri isimlerini şimdiden Türkiye’deki emek mücadelesi tarihine yazdırdılar” dedi.
Cemaat operasyonu bahanesiyle kayyuma devredilen şirketin ödemesi gereken üç aylık maaşların hukuksuz bir biçimde ödenmediği de vurgulanan HDP açıklamasında şunlara yer verildi: “TTK’ya ait olan ve rödovans sözleşmesiyle kiralanan maden ocağı ile ilgili olarak kamu kurumları görevlerini yerine getirmiyor. Buna tepki olarak aileleri ve arkadaşları maden girişinde beklerken, yerin altındaki madenciler metan gazının ve kömür tozunun içinde 12 gündür açlık grevine devam ediyor. Kilimli maden işçileri, sadece ödenmeyen ücretlerini değil, madenlerin kamu tarafından işletilmesini de talep ediyorlar.
Türkiye’de madenciler ölüm ve sakatlanma riski altında çalışıyor. Çünkü işçilere örgütsüzlük dayatılıyor. Yeterince denetlenmeyen maden şirketleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini sadece birer maliyet kalemi olarak görüyorlar. Henüz Soma’da yaşanan ve 301 madencinin ölümü ile sonuçlanan felaketin acısı dinmemişken, aradan geçen 2 yılda, tüm iş kollarında Soma’da yitirilen canların 12 katı kadar emekçi iş cinayetleri sonucunda aramızdan ayrıldı.”
Maden işçisini çalışıp, hak ettiği ücreti almak için bile eylem yapmak zorunda bırakan yetkililerin somut adımlar atmadıkları gibi yanıltıcı açıklamalar da yaptığı ifade edilen açıklamada, “Ocak girişindeki polis barikatları, dayanışmayı ve haber alma özgürlüğünü engelliyor. Aynı zamanda madencilerin sağlığını ve hayatını da tehlikeye atıyor.
Madenciler için yaşam riski söz konusu iken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kılını kıpırdatmıyor, aksine olayı örtbas etmeye çalışıyorlar. Madencilerin başına geleceklerden bugüne kadar konunun çözümü için somut adım atmayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı sorumlu olacaktır.
Kilimli’ye polis değil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı gitmeli ve işçilere hesap vermelidir. Polis ablukasına ve baskılara son verilmeli, madencilerin gasp edilen ücretleri ve tüm hakları derhal verilmelidir. Maden ocakları insani koşullarda çalıştırılmalı, rödovans sistemine son verilmelidir. Madenler taşeron tarafından değil, kamu tarafından işletilmeli, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri eksiksiz bir şekilde yerine getirilmelidir” denildi.