İngiliz devletinin politik mültecilere baskıları protesto edildi

Britanya DGB, İngiliz devletinin Türkiye ve Kürdistanlı mültecilere saldırılarını protesto etti. DGB, "Türk ve İngiliz hükümetlerinin yaptıkları gizli bir anlaşma mı var" sorusunu da yöneltirken, derhal uygulamadan vazgeçilmesini istedi.

Britanya DGB, İngiliz devletinin Türkiye ve Kürdistanlı mültecilere saldırılarını protesto etti. DGB, "Türk ve İngiliz hükümetlerinin yaptıkları gizli bir anlaşma mı var" sorusunu da yöneltirken, derhal uygulamadan vazgeçilmesini istedi.

Britanya Demokratik Güç Birliği (DGB), Türkiyeli ve Kürdistanlı politik mültecilere yönelik iade amaçlı tutuklama ve göz hapsinde tutma saldırılarını protesto etti.

Tottenham Polis Karakolu önündeki protesto gösterisi devam ederken, karakol yetkilileri ile görüşme yapıldı. Görüşmede, İçişleri Bakanlığı'na ulaştırılmak üzere bir dosya verildi.

Interpol tarafından arandığı gerekçesi ile gözaltına alınan ve Türkiye’ye iade edilmek istenen politik mültecilere sahip çıkan DGB, konuya ilişkin açıklama da yaptı.

'TÜRK DEVLETİNİN İCRACISI!'

"Yaşadığımız Britanya’da, biz Türkiyeli-Kürdistanlı politik ilticacılara yönelik daha önceleri çok az tanık olduğumuz uygulamalar yapılmaktadır" denilen açıklamada, şu bilgiler verildi:

"Türk devletinin icracısı durumundaki hükümetin istekleri doğrultusunda, İngiliz polisi politik kimliklerimize yönelik tutuklamalar yapmaktadır. Bundan kısa bir süre önce Londra’da gözaltına alınan arkadaşlarımız İlhan Karatepe, Kemal Denli’nin yanı sıra, 10 Mayıs günü Nurhak Talay çalıştığı işyerinde gözaltına alınmıştır. Kimi zaman sabahın erken saatlerinde evler basılarak gözaltına alınan insanlarımıza, Türk hükümetinin suçlamaları doğrultusunda 'terörist' muamelesi yapılmaktadır. Tutuklamaların yanı sıra, dernekler basılmakta ve kapılarına kilit vurulmaktadır."

'GİZLİ ANLAŞMA MI VAR?'

Açıklamada, "Türk ve İngiliz hükümetlerinin yaptıkları gizli bir anlaşma mı vardır" sorusu da yöneltilirken, şöyle devam edildi:

“Demokrasi, insan hakları söylemlerini dillerinden düşürmeyen Britanya hükümetinin bu uygulamaları kabul edilemez. Türk hükümetinin uygulamaları çok iyi biliniyor! Yakın zaman önce avukat Tahir Elçi Diyarbakır-Sur ilçesinde, basın açıklaması sırasında polis tarafından silahla vurularak öldürüldü. Daha dün gazeteci Can Dündar’a mahkeme çıkışında gözdağı, korkutmak, susturmak için silahlı saldırı yapıldı. Kürdistan’da ilçeler devletin kolluk güçlerince tankla topla vurulmakta; kasabalar yıkılmaktadır. Yüzlerce muhalif insan tutuklanmaktadır. Gazeteler sansüre uğramakta, Maraş-Pazarcık’ta IŞİD gibi en azılı kanlı çeteler, kamp adı altında Alevi bölgelerine yerleştirilmek isteniyor. Bütün bu uygulamalardan İngiliz hükümetinin haberdar olmadığı düşünülebilir mi? Peki, bütün bu olup-bitenlere rağmen İngiliz İçişleri Bakanlığı ve hükümeti ne yapmaktadır? Türk hükümetinin bu uygulamalarına sessiz kalmanın anlamı nedir? Ve yaşamını burada sürdürmekte olan politik insanlarımızı gözaltına almak, hareketsiz bırakmak, Türkiye’ye iade etmek tehdidiyle yapmak istediği nedir?"

Açıklamanın sonunda, “Türk hükümetinin haksız, yalana dayalı istekleriyle işbirliği yapan İngiliz hükümetinin tutumunu kınıyor, bu yanlış uygulamalardan derhal vazgeçmesini istiyoruz" denildi.

...