İsveç Hükümeti, Romanya başta olmak üzere Avrupa Birliği üyesi ülkelerden gelen Romanların İsveç’te barınmalarını engellemek için yasalarda düzenleme yapmaya hazırlanıyor.

İsviçre İçişleri Bakanı Johansson bir süre önce yaptığı açıklamada, Kültür ve Demokrasi Bakanı Alice Bah Kuhnke ve Çocuk, Yaşlı ve Eşitlik Bakanı Åsa Regner, hükümetin Roman dilencilere karşı almayı düşündüğü önlemleri açıkladı.

Hükümetin dilenmeyi yasaklamak gibi bir niyetinin bulunmadığınma vurgu yapan Johansson, “Ama üç şeyi kabul etmemiz mümkün değil: eğer dilenciler kullanılıyor ve sömürülüyorlarsa, eğer yüzlerce baraka ve çadır özel, devlet ve belediyelere ait arazilerde kuruluyorsa ve dilenenlere yönelik baskı ve şiddet uygulanıyorsa” şeklinde konuştu.

Hükümetin yasal olmayan ve izin alınmadan kurulan barınma yerlerinin boşaltılmasının kolaylaştırılması için kurumlara yetki veren düzenlemelere gideceğini söyledi.

Åsa Regner ise, Avrupa Birliği ülkelerinden gelip İsveç’te dilenenlerin sorumluluğunun ülkelerinde, daha çok da Romanya’da olduğunu belirttikten sonra, “Romanya ile çocuk ve kadın hakları ve sosyal devletin rolünü güçlendiren bir anlaşma imzaladık. Yazdan sonra bu ülkelerle ortak bir çalışma grubu oluşturacağız. Daha sonra somut bir çalışma planı hazırlayacağız” şeklinde konuştu.

DİLENCİLERİN ÇETELER TARAFINDAN KULLANILDIĞI YALANI

Hükümetin dilencilerin barınma yerlerini ortadan kaldırarak İsveç’i terk etmelerini sağlamak amacıyla öne sürdüğü dilencilerin kullanıldığı iddiasının gerçek olmadığını yapılan pek çok araştırma ortaya koymuştu.

Irkçı ve yabancı grup ve partiler tarafından iddia edilen Romanların zorla dilenciliğe zorlandığı ve dilendikleri paralara el konulduğu iddiasının gerçekleri yansıtmadığı ortaya çıkmasına rağmen hükümet Romanları sürmek için hala bu argümanı kullanmaya devam ediyor.

Oslo’da kurulu Fafo adlı enstitü tarafından yapılan ve geçtiğimiz hafta kamuoyuna açıklanan kapsamlı bir araştırmanın sonuçları Stockholm, Kopenhag ve Oslo’da dilenen Romanların çok yoksul olduklarını ve çok güç koşullarda yaşamak zorunda kaldıklarını ortaya koydu.

Fafo Enstitüsü Araştırma Şefi Anna Britt Djuve, üç İskandinav başkentinde yaptıkları ve 1200 dilenciyi kapsayan araştırmanın sonuçlarının dilenmenin örgütlü bir faaliyet olmadığını, çoğunluğu Romanya’dan gelenlerin geçinebilmek için dilendiklerini ve elde ettikleri gelirle sadece giderlerini karşılayabildiklerini söyledi.

En kötü koşullarda yaşayanların Stockholm’deki dilenciler olduğunu ve çoğunluğunun yaşamları boyunca okula gitmediklerini söyleyen Djuva, dilencilerin pet şişeleri, meşrubat kutuları toplayarak ve dilenerek Stockholm’de günde ortalama 130, Oslo’da 190 ve Kopenhag’da 240 kron toplayabildiklerini belirlediklerini ifade ediyor.

DİLENCİLERE SALDIRILAR ARTTI

Irkçı ve yabancı düşmanı örgüt ve grupların çalışmalarını mercek altına almak için kurulan Expo Vakfı’nın yaptığı araştırma dilencilere yönelik saldırılarda büyük bir artış gösterdiğini,  son 1,5 yıl içinde dilencilere yönelik 76 saldırının gerçekleştiğini gösterdi.

Expo, sosyal medya aracılığıyla oluşturulan 30 civarında forum içinde yer alan onbinlerce kişinin dilencilere karşı önlem alınmasını ve çoğunun dilenciliğin yasaklanmasını istediklerini belirtiyor.

Geçtiğimiz aylarda Stockholm’de çadır ve barakalarda yaşayan Roman dilencilere yönelik gerçekleştirilen bir kundaklama sonucu bir Roman dilenci yaşamını yitirmişti.