Koçyiğit: Kooperatiflerle tarım ve hayvancılığın önü açılmalı
Mevsimlik ve gündelik işçilerin çalışma ve yaşam koşullarını değerlendiren Koçyiğit, “Bu alanlar, hiç bir alt ve üstyapı imkanına sahip olmadığından sağlık ve güvenlik açısından çok büyük sorunları barındırmaktadır” dedi.
ÖZGÜR AYDIN
İZMİR / ANF
Pazartesi, 27 Temmuz 2015, 07:03
Tarım Politika Grubu Sözcüsü Ahmet Koçyiğit, mevsimlik ve gündelik işçilerin çalışma ve yaşam koşullarını değerlendirdi. Koçyiğit, “Bu alanlar, hiç bir alt ve üstyapı imkanına sahip olmadığından sağlık ve güvenlik açısından çok büyük sorunları barındırmaktadır” dedi.
Tarım Politika Grubu Sözcüsü Ahmet Koçyiğit, DTK’nin mevsimlik, gezici- geçici tarım emekçiliğine, bakışını ve bu konuda ki çözüm planlarını ANF’ye, anlattı.
‘YAŞAM ALANLARINDA ALT VE ÜST YAPI YOK, BARAKALARDA YAŞANIYOR’
Emekçilerin, barınma, beslenme, sağlık, kültür ve yaşamın diğer alanlarıyla ilgili karşılaştıkları sorunlara yaşam alanlarının tarla, bahçe ve işletmeye belli bir mesafede olan açık alanlarda toplu olarak yerleştirildiklerinin sebep olduğunu belirten Koçyiğit, “Bu alanlar, hiç bir alt ve üstyapı imkanına sahip olmadığından sağlık ve güvenlik açısından çok büyük sorunları barındırmaktadır. Yol, yeterli ve temiz su, kanalizasyon, elektrik gibi imkanlardan yoksun bu alanlarda naylon, kamış, hurda tahta gibi malzemelerden yaptıkları barakalarda yaşarlar. Yerleşkeler herhangi bir yerleşim birimine uzak olduğundan hastane, okul gibi imkanlar da bulunmaz” dedi.
‘DİLLERİNİ DAHİ RAHAT KONUŞAMIYORLAR’
Mevsimlik-geçici tarım işçilerinin uzun çalışma sürelerinin, ağır çalışma koşulları, ücretlerin çok az olmasının yanında örgütsüz olduklarından dolayı hiçbir kültürel-sanatsal aktiviteyi gerçekleştiremediğini veya izleyemediğini söyledi.
“Kolluk kuvvetleri, tarla-işletme sahibi ve yörenin yerleşik halkının baskılarından dolayı dillerini bile rahatça konuşamamaktadırlar” diyen Koçyiğit emekçilerin, çalıştıkları yörenin yerleşik halkı ile arasında ilişkilenmenin yok denecek kadar az olduğuna dikkat çekti.
Var olan ilişkilerin de genelde günü birlik, sıradan ilişkiler olduğunu söyleyen Koçyiğit, “İktidar güçlerince bilinci çarpıtılan yerleşik topluluğun üyeleri, Kürt işçi gruplarına mesafeli, kuşkulu, güvensiz ve zaman zaman da saldırgan tavırlarla yaklaşırlar. Kürt işçilerin içinde bulundukları ağır koşulların da etkisiyle dar ve içlerine kapanık kalmaları, kendilerini ifade etmelerine fırsat verilmemesi gibi nedenler de ilişkisizliğe katkı sunar” dedi.
‘EN AĞIR YÜKÜ YİNE KADINLAR VE ÇOCUKLAR ÜSTLENİYOR’
Tarım alanlarında kadınların ev içindeki yemek ve ekmek pişirme, çocukların bakımı, temizlik, hayvanların bakımı gibi işlerin yanı sıra tarım işçiliği de yaptıklarını ve bu nedenlerden dolayı da en ağır yükü çeken yine kadınların olduğunu aktaran Koçyiğit şunları söyledi: “Ev içindeki emeği görülmediği gibi tarım işinde çalıştığı zamanda erkekle aynı ve hatta bazen ondan daha fazla ürettiği halde çalışma ücreti de oldukça düşüktür. Mevsimlik-geçici-gezici tarım işçileri kesiminde kadın diğer kesimlerdeki kadınlardan daha ağır sorunlarla karşılaşır ve daha fazla yıpranır. Çocuklar da başta beslenme, sağlık, eğitim, sosyalleşme gibi konularda olmak üzere ağır sorunlarla karşı karşıya kalırlar. Bu yetmezmiş gibi daha küçük yaşlarda ağır ve yıpratıcı olan tarım işlerinde çalıştırılmaları doğal gelişim süreçlerini engeller ve hatta deyim yerindeyse çocuk yaşta ihtiyarlaşırlar.”
‘SORUNUN KAYNAĞI; DEVLETİN BİLİNÇLİ YAKLAŞIMLARI’
Devletin mevsimlik-geçici işçilere yaklaşımına ilişkin ise şunları söyledi: “Köylerin boşaltılması ve Kürt coğrafyasına ekonomik yatırımlar yapılmaması, mevsimlik-gezici tarım işçiliğinin herhangi bir statüsü olmaması, işçilerin çalışma alanlarına ulaşır ulaşmaz mülki ve emniyet birimlerin bu insanları potansiyel suçlu olarak görüp sürekli takip etmeleri, yıllardır bilinen sorunlara etkin çözümler getirilmemesi gibi uygulamalar devletin bu olguya yaklaşımını ortaya koymaktadır. Mevsimlik-gezici tarım işçilerinin yaşadıkları sorunlara çözüm bulma iddiasıyla AKP iktidarı döneminde (2010 yılında) başbakanlık genelgesi yayınlanmış. Bunu müteakiben ‘mevsimlik-gezici tarım işçileri izleme kurulu’ oluşturulmuştur. Ancak gerek anlayışta ve gerekse de uygulamada sorunların köklü olarak ele alınarak çözümlerin gerçekleştirilmesi esas alınmamıştır.”
Koçyiğit, mevsimlik-gezici tarım işçiliği alanında ortaya çıkan sorunların çözümünün en başında yapılması gerekenin, mevsimlik emekçilerin demokratik bir örgütlenmeyi inşa etmeleri ve bu işçiliğine yol açan neden ve koşulların ortadan kaldırılması gerektiğine işaret etti.
Köylere dönüşlerin etkin biçimde gerçekleştirilerek bu insanların kendi topraklarında, kendilerinin yöneteceği tarım-hayvancılık faaliyetlerinin önünün açılmasının da gerekliliğine değinen Koçyiğit, “Bu insanların kendi yaşadıkları yerlerde ihtiyaçlarını giderebilecek ekonomik faaliyetlerin örgütlenmesi ve bilinç temelinde, onurlu yaşam ve çalışma koşullarının sağlanması. Bu temelde barınma, beslenme, sağlık, ücretler konusunda yeterliliğin sağlanması, eğitim-kültür-sanatla ilgili etkinliklere imkan tanınması gerekli. Yine en çok etkilenen çocukların sağlıklı gelişimlerinin engellenmemesi için çalışmalarının kaçınılmaz olduğu hallerde bile ev içi üretim faaliyetlerine yönlendirilmeleri” diye konuştu.