Pîr Şaliyar’ın düğünü ve seçimi-l

‘Hewraman merkezi’ anlamına gelen Hewraman Taxt köyünde gerçekleştirilen “Merasîma Zamawendî Pîr Şaliyar” adı verilen bu düğün töreni barındırdığı birçok Zerdüşt inancı özelliğiyle adeta bir etnografya müzesi niteliğinde.

İyi ve kötüye, ahlaki politik bir yaşam örgüsü kurmaya dair kökleri binlerce yılın derinliğine kök salmış kültürleri, her kelimesi adeta şiirin imbiğinden damıtılmış dilleri, kendilerine özgü mimarileri ve toprakla kurdukları derin felsefi bağ ile Kürdistan’ın kadim toplumsallığına mistik hikayeler, esrarlı anlatılar bahşediyor Hewramanlılar. Hewraman coğrafyasının yeri ile göğü arasında birikmiş gizemli sükûnetinin içinde bütün çağların ve bütün çağlardaki yaşanmışlıkların yumuşak esintileri, çalkantılı demlerin fırtınaları saklıdır. Azgın bir nehirden durgun bir göle, sakin bir sabah esintisinden aşılmaz yüce dağ başı kar fırtınalarına uzanan yolculuğun adıdır Hewraman.

Bu dağ yurduna buranın yaşayanları, büyük fırtınalı hikayelerden, görkemli inanış ve mitlerden süzerek koyuyorlar Hewraman adını. Uzun bir dönem Zerdüştiliğin yaşam alanı, inşa yurdu olan Hewraman’ın adının ateş anlamına gelen “hur” sözcüğü ile yükselmek anlamına gelen “aman” sözcüklerinin birleşmesinden oluştuğu çeşitli kaynaklarda dile getirilir. Yani ateşin yükseldiği, ateşin ve ateş inancının büyüdüğü yer demektir Hewraman. Doğanın ve ateşin kutsandığı Zerdüştlük inancı ve öğretisi için bu yüksek görkemli dağlar adeta bir döl yatağı, bir ana rahmidir.

Her aile bir önceki Newroz ile birlikte bu merasim için belirlediği “mevlud” yani adak eşliğinde Pîr’in evinin önüne geliyor

 

Hewraman Taxt’ta her yıl temsili bir düğün merasimi gerçekleştirilir. Münzevi ve mütevazi bir hayat yaşayan Zerdüşt alim Pîr Şaliyar’ın ölümsüz hikâyesinin bir aktarma, bir anlatma biçimidir bu düğün töreni. Öyle bir düğün ki eski ortakçı toplumun, bir arada birbiriyle dayanışarak ve bölüşerek kurulan toplumsallığının cevherinin bir ayine dönüştürülerek, bir kutsallıkla donatılarak günümüz dünyasına kadar taşımanın sistematik ve güçlü bir yoluna dönüşmüş. Neredeyse dokuz yüz yıldır değişen tüm koşullara, tüm çalkantılı dönemlere rağmen hiç aksatılmadan bugüne kadar bu düğünün her yıl tekrar edildiği herkesin bildiği ve canı gönülden inandığı bir hakikat olarak anlatılır Hewraman’da.

Bir geleneği, bir inancın ritüelini böylesi çalkantılı bir yaşama ve tarihe sahip olan bir coğrafyada dokuz yüz yıl boyunca sürdürüp bugüne getirebilmek, değişen inanç sistemlerine hele de İslamiyet’in yoğun baskın karakterine rağmen nerdeyse ilk çıkışındaki özü koruyarak bugün hala icra ediyor olmanın, Hewraman halkının kadim yaşam bilgisiyle, çetin coğrafyasından aldığı güçle, inanca adanmışlık ve vefaya dair ahlaki duruşla yakından ilgisi olsa gerek.

Güneş doğmadan köyün içine dökülen çocuklar neşe içinde kapı kapı dolaşarak Pir Şaliyar şenliklerinin duyurusunu yaparlar

 

PÎR ŞALİYAR HİKAYESİ MERAKIMI KAMÇILADI

Halklar arası sınırsız toprak çağından ulus devlet çağının sınırlı, mayınlı, dikenli telli resmi coğrafyalarının haritalarında Irak-Iran sınırı olarak işaretlenen bölgesinde bulunan Tewella kasabası, uluslararası emperyalist bölüşüm savaşında dörde bölünen Kürdistan’ın güney tarafında kalan Halepçe’ye 25 km uzaklıkta. Onbinlerce ceviz ağacının bulunduğu bu sınır kasabasında doğu tarafına bakınca, Zagros dağ silsilesinin kalbinde gizli duran ve havadan kuş bakışı yaklaşık 15 km uzaklıkta olan Hewraman Taxt’a, ona yürümek isteyenlere içinde bin bir güzelliğin yanı sıra bin bir tehlike gizleyen engebeli araziden kırk kilometre yol alınarak ulaşabilir. Bu kadar methini duyduğum bu yere ulaşmak için hiç de göze alınmayacak bir yol, aşılmayacak bir mesafe değil bu. Ancak bu coğrafyaya ulaşmama ve onunla tanışmama izin vermeyen ve burayı içimde bir ukdeye dönüştüren başka engeller var. Ne göğün mavi yüzünü yırtarcasına uzanan başı her daim dumanlı sıra dağlar, ne bu dağların göğsünde saklı uçurumlardı beni bu mistik dünyaya yolculuk yapmaktan alıkoyan. Kürdün coğrafyasının bağrına bir paslı hançer gibi sokulmuş olan ulus devlet sınırıydı önümdeki engel. Tewella’da durmuş gidemeyeceğim diğer Hewraman’a bakıyorum. Sıra dağlar hattı boyunca yükselen güvenlik kulelerin arasında geçen sınır hattının bu tarafı Hewraman, öte tarafı Hewraman. Her ikisi de Kürdistan. Devletler hukukunda durduğum Hewraman Irak, baktığım Hewraman İran…

Büyük bir ilgi duyduğum Hewraman Taxt ve Pîr Şaliyar hikayesi, sınır önüme bir engel olarak dikilince bendeki merakı daha da kamçıladı. Konu ile ilgili görüştüğüm bütün dostlarım mutlaka gidip burayı görmem, bu töreni izlemem gerektiğini söylüyorlardı. İran sınırlarına girişi yasaklı olan Hewramanlı gazeteci arkadışım Saman Nakşibendi’nin yönlendirmesiyle Süleymaniye’de buluştuğumuz 37 yaşındaki fotoğrafçı Nasih Ali Xayat ile tanışınca, Pîr Şaliyar hikayesini yakından tanıyabilmek ve anlatabilmek için önümde yeni bir yol belirdi. Nasih Ali Xayat, Pîr Şaliyar’ın köylüsü, yani Hewraman Taxtlı’ydı. Çocukluğundan beri bu merasimi kaçırmamış, defalarca bu töreni izlemiş, bu törenin bir parçası olmuştu. Hewraman Taxt köyünün en kalabalık Taifa’sı olan Şerifiler’e mensuptu. Benim konu hakkındaki merakımı, Pir Şaliyar’a olan ilgimi görünce ve oraya gitmemin önündeki engeli öğrenince, gülerek “tamam, sen gidemiyorsan, bendeki görünteler ile seni oraya yakınlaştırayım.” dedi.

Temsili Pîr Şaliyar düğününe ilişkin birçok Hewramanlı dost ile sohbet etme şansından sonra Nasih Ali Xayat’tın görüntü ve fotoğraflar eşliğindeki anlatımlarından edindiğim bilgiler bu kutsal düğün ve Pir Şaliyarla ilgili merakımı gidermede ve burayla ilgili bir yazı yazmamda bana hayli yardımcı oldu.

Dokuzyüz yıldan fazladır Hewraman Taxt’ta her yıl şubat ayının ilk çarşamba ve perşembe günlerinde, Pir Şaliyar için temsili bir düğün tertip ediliyor

 

TEMSİLİ DÜĞÜNDEN SEÇİMLERE...

‘Hewraman merkezi’ anlamına gelen Hewraman Taxt köyünde gerçekleştirilen “Merasîma Zamawendî Pîr Şaliyar” adı verilen bu düğün töreni barındırdığı birçok Zerdüşt inancı özelliğiyle adeta bir etnografya müzesi niteliğinde. Pîr Şaliyar’ın evi ve türbesi bu köyde bulunuyor. İslamiyet bölgede egemen olmadan önce, burasının bir Zerdüşti sığınağı olduğu söyleniyor. Rivayet odur ki, yaklaşık dokuz yüz yıl önce burada münzevi bir hayat yaşayan Zerdüşt âlim Pîr Şaliyar bir tür mucizeyi gerçekleştirir. Dönemin bölgedeki hükümdarlarından olan Acem kökenli Hamedan Şahı’nın kızının gözleri görmemekte, kulakları babasını işitmemekte ve konuşamamaktadır. Kızına büyük bir sevgiyle bağlı olan Hamedan Şahı’nın kızının derdine deva bulmak için çalmadığı kapı, baş vurmadığı hekim kalmamıştır. Sonra bir gün kulağına çalınır ki Hewraman’ın Taxt köyünde dünya malından el etek çekmiş münzevi bir Pir vardır. Olsa olsa bu Pir bir deva bulabilir şahın kızına. Pir’in kızını tedavi edebileceğini duyan Şah, kızını Hewraman’a gönderir. Eğer Pir, kızını iyileştirebilirse kızını Pir’le evlendireceğine dair söz verir kendine. Bir süre Taxt köyünde Pir’in yanında kalan şahın kızı, Pir’in uyguladığı tedavilere cevap vermeye başlar, öce gözleri açılır Taxt köyünün güzelliklerine, sonra kulakları Taxt köyünün güzel sesli kuşlarının ötüşlerini duymaya başlar. Ve bir süre sonra ağzından Pir’e duyduğu sevgiyi ve minneti terennüm eden sözcükler dökülmeye başlar. Şah kendine verdiği sözde durur ve kızını Pir’le evlendireceğini ilan eder. Fakat kendi halinde mütevazi, münzevi bir hayat yaşayan Pir’in, Hewraman Şahı’nın kızına layık bir tören yapacak olanakları yoktur. Pirlerinin, şah karşısında boynu bükük kalmasına içleri razı gelmeyen Taxtlılar civardaki Hewraman köylerine de haber uçurarak bir toplantı yaparlar ve herkesin sevgilisi olan Pir için hep birlikte el ele verip görkemli bir düğün yapmaya karar verirler. Günler süren bir hazırlığın ardından oldukça görkemli bir tören ile Pirlerini evlendirirler.

Gittikleri her kapıda çocuklar “kilav roçne” (boşluktan birşey verin) diyerek, kapı veya pencerelerden uzatılan “mübarek” denilen yiyecekleri torbalarına dolduruyorlar

 

Pir’in kim olduğu konusunda çok çeşitli rivayetler anlatılır. Kimse Pir’in çocuğunun olup olmadığını, neslinin devam edip etmediğini, akrabalarının olup olmadığı konusunda bir bilgiye sahip değil. Fakat Pir’le ilgili geriye çok değerli bir miras kalmıştır. Dokuz yüz yıldır adeta ilk yapıldığı zamanın heyecanıyla her yıl çevredeki Hewraman köylülerinin katılımıyla Hewraman Taxt köyünde yapılan ve Zerdüşt inanç sistemiyle ilgili çok önemli öğeler barındıran Pir Şaliyar düğünü. Pîr’in ölümünden sonra her yıl Hewraman Taxt’ta temsili bir düğün ve etkinlikler gerçekleştirilir. Arkadaşım Nasih, bu geleneğin dokuz yüz yıl boyunca bu canlılıkta ve bu zenginlikte devam etmiş olmasının, Pir’in şahın kızını iyileştirmesi kadar mucizevi bir durum olduğunu söylüyor. Elbette bu geleneğin bunca zaman boyunca devam edip gelmiş olmasının dinsel yanıyla çok yakından ilgisi var. Bugün bu töreni icra eden Hewraman köylülerinin tümü İslamiyet’in Şafii mezhebine bağlı olsalar da çok iyi bilinir ki başka bir inanç sistemine geçilse bile eski inanç sisteminin pek çok uygulaması, pek çok ritüeli yeni inanç sisteminin içine yedirilerek devam ettirilir. İnançlara dair ritüeller adeta bir büyü niteliği taşırlar ve hiç kimse kolay kolay büyüyü bozmaya cesaret edemez. Çünkü o büyünün içerisinde toplumsallığı var eden tutkal saklıdır.

Hewraman Taxt bir vadide sırtını bir dağın yamacındaki kayalıklara dayamış, dağın eteğinden dağı doruğuna doğru taştan yapılmış evlerin teras şeklinde birbirine yaslanarak yükseldiği bir mimariye sahip. Alt taraftaki evin damı üst taraftaki evin terası olarak işlev görüyor. Evler birbirlerine oldukça yakın ve nerdeyse iç içe. Bu birbirine bu kadar sokulmuş evlerden oluşan mimari yapı da tarihsel olarak bu yerleşim yerindeki insanlar arasındaki toplumsal bağın yakınlığına ve güçlülüğüne delalet ediyor. Taştan yapılmış evler, evlerin biri birine yaslanmış görüntüsü Hewraman coğrafyasının olağan üstü güzelliğiyle birleşince usta bir ressamın elinden çıkmış eşsiz bir tabloda görülecek bir göz ziyafeti çekiyor kendisini dışarıdan seyredenlere. Birbirine yaslanan taş yapılı bu evlerde yaklaşık dört bin kişi yaşıyor. Eğer Pir Şaliyar şenliklerinin dokuz yüz yıldır sürdüğü kabul edilirse bu köyün dokuz yüz yıldan daha eski bir yerleşim yeri olduğu anlaşılıyor.

Sırtını, başı bulutlara kadar uzanan dağlara dayamış olan Hewraman’ın Taxt köyünde her yıl şubat ayının ilk çarşamba ve perşembe günlerinde, Pir Şaliyar için temsili bir düğün tertip edilir. Pir Şaliyar’ın düğün töreni aynı zamanda Taxt köyü ve çevresindeki köyler için her yıl tekrarlanan seçimlere de ev sahipliği yapıyor. Seçim çarşamba ve perşembe günü gerçekleştirilen iki günlük düğünün bitiminde gerçekleştiriliyor. Hewraman Taxt ve çevresinde bulunan Rohere, Kemale, Çemey Veysiyan ve Seri Pîr sakinlerinden temsilciler bir tür parlamento işlevi gören Pîr Şaliyar’ın evinde bir araya geliyor ve gönüllü bir hizmete aday olanlardan bir kişiyi seçiyorlar.

Fotoğrafçı Nasih Ali Xayat, Pîr Şaliyar’ın köylüsüdür

 

PİR ŞALİYAR ŞENLİKLERİNİN ÇAĞRICISI ÇOCUKLARDIR

Hewraman mıntıkası, büyükçe beyaz bir örtüyü andıran kalın kar tabakasını kış boyunca hiç eksik etmez üzerinden. Kış ayları çok soğuk geçer ve çok kar yağar. Kış aylarında karın ve soğuğun eksik olması burada pek hayra alamet sayılmaz. Doğal olan karın yağması, soğuğun çoğalmasıdır. Pir Şaliyar’ın düğün töreninin yapıldığı Şubat’ın ilk çarşambası, civardaki köylerin üzerini kalın bir kar tabakasının kapladığı ve bu kar tabakasının sertleşip kristalleşmeye başladığı bir dönemdir. Düğün töreni başlamadan önceki hafta Hewraman Taxt’ta, çocuklar bir bayram sabahı neşesiyle daha güneş doğmamışken erkenden uykudan uyanır, ellerindeki torbalarla neşeyle evlerinin kapısından fırlarlar dışarıya. Herkesten çok, çocukların dört gözle ve büyük bir heyecanla bekledikleri bir törendir Pir Şaliyar’ın düğün töreni. Güneş doğmadan köyün içine dökülen çocuklar neşe içinde kapı kapı dolaşarak Pir Şaliyar şenliklerinin duyurusunu yaparlar. Gittikleri her kapıda çocuklar neşeli bağırışlarla “kilav roçne” (boşluktan bir şey verin) diyerek, gittikleri evlerin kapı veya pencerelerden uzatılan yiyecekleri alıp torbalarına doldururlar. Toplanan bu yiyeceklere “mübarek” deniyor. Bu yiyecek bazen kurutulmuş incir, kayısı, dut, üzüm, ceviz veya badem bazen de pestil, cevizli sucuk, lokum, şeker, çikolata veya değişik tatlılar olabiliyor. Çarşamba sabahı, saat yediye kadar gerçekleşen bu duyurma eylemini Nasih şöyle özetliyor: “Dünyadaki tüm güzel haberlerin muştucuları çocuklardır.” Pîr Şaliyar merasimini de birçok güzelliğe vesile olacağından, çocuklar tarafından duyurulması yüz yıllardır terk edilmeyen bir gelenek. Pir Şaliyar şenliklerinden zaten haberdar olan ve günlerce öncesinden tören hazırlıklarına başlamış olan köylüler, sanki törenin yapılacağı haberini ilk defa çocuklardan alıyormuş gibi yaparak çocuklara çeşitli yiyecekleri hediye olarak dağıtmaları köydeki yüzyıllardır süren armağan kültürünün bir nişanesi kabul etmek gerekir.

Pîr Şaliyar’ın evi ve türbesi ‘Hewraman merkezi’ anlamına gelen Hewraman Taxt köyündedir

 

ADAKLAR YERİNE GETİRİLİYOR

Pîr Şaliyar merasimleri Hewraman Taxt’ta gerçekleştirilse de bazı ön etkinlikler çevredeki diğer köylerin ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Böylelikle hem diğer köylerin ekonomisine de katkıda bulunulmuş olunuyor hem de diğer köyler de bu törenin bir parçası haline getirilerek bu törenin sağlayacağı kutsallık ve bereketten nasiplendirilmiş oluyorlar. Herkes günlerce öncesinden bu törenler için hazırlık yapmış olsa da günlerdir çocuklar vasıtasıyla bu tören duyuruluyor olsa da bütün köyler törenin başlayacağı çarşamba sabahı güne büyük bir heyecan ve telaş ile başlıyor. Erkekler bu kutsal günün hakkını verecek bir titizlikte yöresel kıyafetlerini kuşanmış vaziyette sabah erkenden evlerinden çıkıyorlar. Evlerden çıkan herkesin istikameti Pîr Şaliyar’ın evidir. Oldukça içten, samimi bir havada genç ve yaşlı erkekler selamlaşıyor, hal hatır soruyor, kimileri kısa, kimileri daha uzun geçmişten, gelecekten veyahut yaşanılan andan sohbet ediyor.

Her aile koşullarına göre bir önceki Newroz ile birlikte bu merasim için belirlediği “mevlud” yani adak eşliğinde Pîr’in evinin önüne geliyor. Mevlud çoğu zaman ya bir büyükbaş hayvan ya koyun, koç veya bir keçi oluyor. Belirlenmiş bu ‘mevlud’e geçen zaman içerisinde dokunulmamış ve özenle büyütülerek, bugüne hazırlanmıştır. Gelen tüm aileler bu adakları Pir Şaliyar’ın evinin önünde kesmeye başlıyor. İki gün sürecek merasim boyunca yenilecek yemek için etler ayırılıyor. Fazladan kalan etler ise ihtiyacı olan ailelere dağıtılıyor. Evin içindeki bir bölümde ise altı büyük odun parçalarının tutuşturulmasıyla harlanmış ateşin üzerine konmuş kaynayan kazanların dumanları yükselirken, ellerindeki kepçelerle aşçılar, “Şorbe Pîr Şaliyar”a katmak için gelecek kurbanlık etleri bekliyorlar.

1. BÖLÜM

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA