BAAS rejiminin Rojava Halkı üzerine yaptığı baskılar karşısında 2004 yılında bedenini ateşe vererek yaşamını yiteren Tiyatro Oyuncusu Erdoğan Kahraman'ın (Yekta Herekol) adıyla kurulan Rojava’nın ilk kültür sanat akademisi dün 42 öğrencisini mezun etti. 

Şehit Yekta Herekol Kültür Akademisi'nin yönetimi ve öğrencileri, akademinin amaçlarını ve görülen eğitim düzeyini değerlendirdi.

‘ÖCALAN VE ŞEHİT YEKTA’NIN HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK’

Yönetimde yer alan ve bu devrede müzik bölümünde de öğrenci olan Jinda Ali Mansur, akademinin kurulmasıyla, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve  Tiyatrocu Yekta Herekol’un kültür akademisi kurulması yönündeki hayallerinin gerçekleştirildiğini söyledi. Akademide ideolojik derslerin de görüldüğünü fakat ağırlığın sanat derslerine verildiğini dile getiren Mansur, şunları belirtti:

"Bu sanat dersleri de hem teorik, hem de pratik olarak ele alındı. Sanat tarihi, dil dersi, Kürdistan tarihi gibi tüm bölümlerin birlikte gördüğü ortak dersler de vardı fakat her bölüm kendi ders programına göre eğitim aldı. Ortak dersler içinde özellikle de Kürdistan Tarihi dersi bizim için çok önemli oldu. Çünkü biz rejimin tarih derslerini görmüştük. Ayrıca her kantondan, her şehirden arkadaşların bu eğitime katılması Rojava'nın zenginliğini de açığa çıkardı. 

Her bölümün ders programında önemli dersler vardı. Akademimizde 3 ay Kürtçe dil dersi, 3 ay sanat derslerinin teorisi ve 3 ay da pratiğini gördük.  Mesela bu akademiye gelen öğrencilerden bazıları ilk başlangıçta Latince okuma yazmayı bilmiyorlardı. Ama bu akademide 3 ay dil dersi aldılar. Ve şimdi tezlerini bile Kürtçe hazırladılar. Eserlerini Kürtçe hazırlayabilecek düzeye geldiler."

'DEVRİMDEKİ ROLÜMÜZÜ OYNAYACAĞIZ'

Pratik derslerde öğrenciler olarak birçok eser hazırladıklarına dikkati çeken Mansur, bu konuda şunları söyledi: 

"Sinema bölümü yaklaşık 12 tane kısa film hazırladı. 5 tane belgesel yapıldı. Folklor bölümü kendi çalışmalarını örgütledi. Bir folklor festivali düzenledi.  19 Temmuz adında bir proje hazırladı. Yine 5 tane resim sergisi organize edildi. Yine 5 tiyatro oyunu hazırlandı ve 2’si sergilendi. Bu ortak çalışmalar dışında herkesin bireysel çalışmaları da oldu. Herkes kendisine bir tez konusu seçti. Folklor üzerine,  ses üzerine vb. birçok konu üzerine araştırmalar yapıldı ve projeler sunuldu.  

İlk devremizdi, belki acemilikler ve yetersizlikler vardı. Ama eldeki kıt imkanlarla önemli işler de çıkarıldı. Öğretmenlerin olağanüstü çabası oldu. Bu da başarılı bir sonuç açığa çıkmasını sağladı.  1 yıl içerisinde hem eğitim gördük, hem de pratik yaptık. Ürün verdik ve bunları sergiledik. Buradan mezun olan arkadaşlar olarak gidip farklı alanlarda çalışacağız. Sinema bölümünden mezun olanlar Rojava Sinema Kurumunda çalışacaklar.  Bir kısım arkadaşımız burada kalıp öğretmen olarak devam edecek. Yani bu akademi de devam edecek ama bizler de burada gördüğümüz eğitimi toplumumuza taşıyacağız. Bu devrimdeki rolümüzü oynayacağız.” 

‘KÜLTÜRÜMÜZÜ YENİDEN CANLANDIRACAĞIZ’

Folklor bölümünde eğitim alan Zana Musa ise, akademiye katılmasındaki amacı, "Kürtlerin egemenlerin etkisiyle kaybettirilen kültürü ve folklorunu yeniden canlandırmak" olduğunu ifade etti. Musa, Yekta Herekol Akademisi'nde Avrupa, Kuzey ve Rojava Kürdistan’dan öğretmenlerinin olduğunu dile getirerek, devamla şöyle konuştu:

"Biz bu akademide folklor derslerini görürken ağırlıkta Kuzey Kürdistan’dan oyunlar aldık. Çünkü Rojava’da folklor kültürü kaybettirilmiş. Ama Rojava folkloru üzerine arayışlarımız ve araştırmalarımız oldu.  Folkloru bilimsel bir düzeyde ele alıp, toplum içindeki çocuklarımıza öğretmek istiyoruz. Yine ulusal giysilerimiz unutturulmuş. Bunlar da folklor içinde yer alıyor. Biz bunları yeniden açığa çıkaracağız. Çünkü Kürtler kendi kültürleriyle, giysileri ve folklorleriyle tanınıyor."

‘KÜRT ÇİZİMLERİNİ ORTAYA ÇIKARMAK İSTEDİK’

Efrîn Kantonu’ndan eğitime katılan Bawerin Sino ise resim bölümünde eğitim gördüğünü söyleyerek, “1 yıllık eğitim sürecinde rüyalarımızı gerçekleştirdik. Burda sanat ruhunu açığa çıkardık. Kültür ve sanat toplumun temelidir. Akademimizde bunun bilinciyle çalıştık. Ben kendim resim bölümünde yer alıyordum. Ressamlık üzerine araştırmalarımız oldu. Bazı eksiklerimiz oldu. Fakat biz çok istekli bir biçimde kendi kendimize araştırdık. Kürt çizimlerini ortaya çıkarıp Rojava’da bu sanatın temellerini oluşturmak istedik” dedi.

'TİYATRO KOMÜNÜYLE ÇALIŞMAK İSTİYORUM'

Amude şehrinden Cihad'ın görüşleri de şöyle: “Ben bu akademinin ilk öğrencilerinden olmak istedim ve bu şekilde akademinin tiyatro bölümüne kayıt oldum. 1 yıllık süreçte biz önemli düzeyde eğitim gördük. Hem düşünsel ve dil eğitimi gördük, hem de tiyatro dalında teorik ve pratik eğitim gördük. 3 ay boyunca dil dersi ve düşünsel dersler gördük. Daha sonra da 3 ay teorik, 3 ay pratik sanat derslerimiz oldu. Ben gelecekte Amude’de açılan tiyatro komününe girmek ve tiyatro komünüyle çalışmak istiyorum.”

‘BU ÇALIŞMA HEP DEVAM EDECEK’

Rojava’da ilk defa böyle bir akademinin açıldığını duyunca katılmak istediğini belirten Şengal de şunlaruı kaydetti: “O süreçte Şengal’deydim ve duyunca kendimi önerdim. Önerim kabul edildi. Burada müzik alanında eğitim gördüm. Müzik öğrencileri olarak 17-18 arkadaştık. Bugün okul öğrencileri olarak da bir dinleti gerçekleştirdik.  Bu eğitim sonucunda her birimiz bir yere gideceğiz. Bu eğitimden aldığımız güçle tiyatro, müzik vs. alanlarda bir yerde eksiklik çıktığında gidip orada düzeltmeye çalışağız. Boşluk olmayacak.  Biz artık mezun olacağız, farklı farklı yerlere gideceğiz ama yeni öğrenciler gelecek ve bu çalışmalar hep devam edecek. Bu temelde tüm arkadaşlara başarılar diliyorum."