Süryani Demokratik Birliği ve Şehit Maykil Komünü'nden Sevmê, Amûdê'de farklı inançların buluştuğu konferans ile Öcalan'ın demokratik ulus paradigmasının yaşam bulduğunu söyledi. Sevmê, "Biz dini bir sapkınlık olarak kullanan çete ve onun arkasındaki güçlere karşı başarıya ulaşacağız" dedi.
“Rojava’da Asuri, Müslüman ve Êzidîlerin yan yana gelerek yaşanan din istismarcılığına karşı ortak tavır alması ve birlikte yaşam kararlığına varması tarihi bir başarıdır” diyen Süryani Demokratik Birliği yöneticilerinden ve Şehit Maykil Komünü sorumlusu Henna Sevmê, “İnsanlık tarihinde bugün gibi farklı inançların yan yana gelerek, inançsal anlamda birliktelik sağlayan başka bir örneği yoktur” dedi. Bugün burada insanlığın tümü hazır bulunuyordu tespitinde bulunan Sevmê, “ bu konferans söylemin ötesinde birlikte yaşamın imkan ve zemini yaratmak için var gücümüz ile çalışacağız” diye konuştu.
Süryani Demokratik Birliği Yöneticisi ve Şehit Maykil Komünü Sorumlusu Henna Sevmê, Müslüman, Hıristiyan ve Êzidîlerin yanı sıra Şia ve Alevi inanç temsilcilerinin de katıldığı Rojava’nın Amudê kentindeki 'Barış, Sevgi ve Adalet Konferansı'ndan sonra ANF’ye konuştu.
Sevmê, konferansta bir araya gelen inançların tümünün, aynı egemen güç ve çeteler tarafından saldırı ve katliama uğradığına vurgu yaptı.
'ÖCALAN'IN FELSEFE VE İDEOLOJİSİ ÇÖZÜM YÖNTEMİDİR'
Sevmê, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefe ve ideolojisinin, Ortadoğu ve Suriye halklarının inançsal ve külterel alandaki özgürlük ve birlikteliğini sağlayan ve çözüm yöntemi ortaya koyan tek seçenek olduğuna dikkati çekti. Sevmê, “Mesihi, Müslüman ve Êzidî inançlarının temsilcilerinin buluştuğu bu konferansımız bir kalp gibi aynı heyecan ve duygularla çarptı. Bu konferansımız halklarımız ve inançlarımız için büyük bir başarı ve gurur kaynağıdır” dedi.
'DİN İSTİSMARCILIĞINA KARŞI BAŞARILI OLACAĞIZ'
Konferansın kutsal bir buluşma ve manevi birlik niteliğinde olduğunu söyleyen Sevmê, şunları söyledi:
“Biz dini bir sapkınlık olarak kullanan çete ve onun arkasındaki güçlere karşı başarıya ulaşacağız. Sadece söylemde değil, diyaloğu fiili bir şekilde geliştireceğiz. Diğer inançtan insanlarımız ile yan yana gelip insanlık için bir umut ışığı arayışında olmak ve din istismarcılığına karşı, dinlerin birlikteliği ve birbirlerini tanıma arayışından dolayı çok mutluyuz ve gururluyuz. Biz tarihi bir gelişmeye imza atıyoruz. Bu toplantıda var olan üç damarın da seçtikleri ayrı yoldan Tanrı'ya ulaşma zemini vardır. Tanrı tüm insanlık için mübarek olsun. Tanrı tüm insanlık için vardır."
'DEMOKRATİK ULUS RUHU CANLANDI'
Tüm inançların özünde topluma hizmet etmek amacı ile ortaya çıktığını, oysa egemen güçlerin sürekli bu gerçeği saptırarak dini bir baskı ve şiddet aracı haline getirdiği belirten Sevmê, "Bu toplantımızda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın demokratik ulus ruhu canlanıp yaşam buldu. Bu toplantı öncesinde Êzidî, Müslüman ve Mesihi inancından olan insanların bilinç altında herhangi bir kin ve düşmanlık vardıysa, bu toplantı ile birlikte yok oldu" diye ekledi.
Sevmê, şöyle devam etti: "Konferansımızda dini önderlerimiz ve tüm inanç sahipleri yan yana aynı amaçla birlikte emek verdi. Bu konferansımız ile din ve inançların birbirlerini kucaklayan, barış ve adalet içinde yaşam felsefesi geliştirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Toplantıya katılan farklı inançtan insanlar bölgemizin selameti ve demokratik bir Suriye’nin gelişmesi için tüm içtenliği ile katılım sergiledi. Bu da büyük bir başarı ve gelecek için güven kaynağını oluşturuyor. Yan yana gelen inançlar özgür bir gelecek için ortak çalışma kararlığına vardı. Bu kararlılık çerçevesinde söz düzeyinde değil, pratik düzeyde adımlar atacağız. Yarından başlayarak mıntıkamızı inşa edeceğiz. Beytnahrin, Mezopotamya ve tüm Suriye’nin inşası için birlikte çalışacağız."
'DİN SAPKINLARINA KARŞI ORTAK MÜCADELE EDELİM'
Süryani Demokratik Birliği Yöneticisi ve Şehit Maykil Komünü Sorumlusu Henna Sevmê, özgür ve demokratik bir gelecek için şu çağrılarda bulundu:
"Din sapkınlıklarına karşı ortak mücadele etmeliyiz. Egemen güçlerin amaçlarına hizmet eden inançlar tüm insanlık için birer bela haline geliyor. İnançlar arasında cihat, fetih gibi çağdışı katliamlara yol açan yaklaşımlara karşı ortak hareket etmeliyiz. Okullarda inanç dersleri özgür olmalıdır. Tüm dinlerin güzel, temiz ve topluma faydalı yönlerini alarak birlikteliğini sağlamalıyız.
Eleştiri öz eleştiri demokrasinin en temel gücüdür. Bunu kimseyi kırmadan daraltmadan etkili bir şekilde sağlamalıyız. Biz inançların ve halkların gücüne güveniyor ve geleceğin ortak kurabileceğimize inanıyoruz. Bu toplantımız ile bu gerçek bir kez daha ortaya koymuş oldu. Ben bir Hıristiyan olarak demokratik özerklik sistemi içinde yer alıyorum ve hükümette alınan kararlara kendi halkım ve inancımı temsilen katılıyorum ve bu katılımım yönetimimizin zenginliği ve çok kültürlülüğünü açığa çıkarıyor. Yönetim modelimiz tüm inanç ve kültürlerin özgür ve demokratik bir şekilde ortak yaşamasını da sağlıyor."