Sömürge Tabka’dan Özgür Tabka’ya yolculuk…-İZLENİM
“Baraj kenarındaki sevinç aslında bir bütünden Tabka’nın sevinci. Geçmişin unutulmadığı ama acının izlerinin yeni yaşamın rengiyle değiştiği Tabka’nın…”
“Baraj kenarındaki sevinç aslında bir bütünden Tabka’nın sevinci. Geçmişin unutulmadığı ama acının izlerinin yeni yaşamın rengiyle değiştiği Tabka’nın…”
Tabka baskıdan, zulümden ve karanlık zihniyetten kurtularak yeni özgürleştirilmiş bir kent. Tabka özgürleştirilir özgürleştirilmez yeni yaşamın ilk filizlerini yerinde görülebilmek için yollara düşüyoruz. Biraz tehlikeli uzun ve belirsiz bir yol…
Tabka yolu yemyeşil ağaçları, tepeleri, denizi andıran Tabka barajı ile karşılıyor bizi. İlk asayiş noktasında QSD güçleri ile karşılaşıyoruz. Savaşın izleri hala çok sıcak ve geriye kalan yıkıntılar savaşın boyutunu ortaya koymaya yetiyor. Kent merkezine doğru ilerledikçe izler yalnızca yıkık binalarda değil insanların suratında da belirginleşiyor.
HER KADININ BİR HİKAYESİ VAR
QSD güçleri tarafından üç ay önce özgürleştirilen Tabka 4 yıl boyunca karanlığa hapsedilmiş bir cennet adeta. Kadınlar ise 4 yıl boyunca yaşadıkları cehennemin ardından yeniden özgürleşmenin verdiği şaşkınlıkla yüzlerinde korku izlerini silmeye başlamışlar. Tabka pazarlarında satılan ve köle muamelesi gören kadınların hepsinin bir hikayesi var. 4 yıl boyunca zorla giydikleri kara çarşafların ardında saklanılan hikayeler özgürleşmeyle adım adım gün yüzüne çıkıyor.
KADINLAR KORKMADAN ÇALIŞIYOR
4 yıl boyunca yaşamadıkları zulüm kalmayan Tabka kadınları, QSD güçleri kenti özgürleştirdikten sonra yaşamın her alanında yerini almaya ve üzerindeki kara çarşafları atmaya çalışıyorlar. Kentin dört bir tarafında çok kısa bir sürede kadınca bir yaşamın renginin örüldüğünü bile görebilirsiniz. Bu topraklarda kadınlar ilk defa korkmadan çalışıyor, üretiyor ve kimsenin kendi emeğini yok saymasına ve kendilerini boyunduruk altına almalarına izin vermiyorlar.
Tabka’da yaşayan kadınların hikayelerini anlatmak bizler için çok güç. Zira bu topraklarda ‘ölümlerden ölüm beğen’ sözü ette kemiğe bürünmüş durumda. Dört yıl boyunca Tabka’da yaşayan insanlar ölümün her türlüsünü görmüşler.
Bizleri Tabka Meclisi Eşbaşkanı Rewşen karşılıyor. Rewşen, Tabka’nın özgürleşmesinden sonraki değişimi anlatırken o heyecanını biz de paylaşıyor kendimizi o değişimin içinde buluyoruz. Yaşamın her alanında yüzde seksenin kadınların var olduğunu, kurulan kadın meclislerinde kadınların kendi sorunlarını tartışıp kendileri çözümler ürettiğini, kadınların ilk defa bu kadar özgür nefes alabildiğini, artık sokağa çıkarken DAIŞ tarafından sokak ortasında işkence korkusu yaşamadıklarını heyecanla anlatıyorlar. Eşi dört yıl önce DAIŞ tarafından kaçırılan Rewşen iki küçük oğlu ile birlikte kadınlar için ve kendisi için mücadele edeceğini söylüyor bizlere.
KUTSAL YOLCULUĞUN ŞÖFÜRÜ
Daha sonra Tabka barajına gitmek istiyoruz. Bizlere rehberlik etmesi için Nesrin isimli bir kadınla tanışıyoruz. Tabka barajına gitmek için yola koyuluyoruz. Nesrin’in araç kullanması elbette dünyanın başka yerlerinde çok normal ama kadınların nefeslerinin bile esir edildiği bu topraklarda bizim için çok kutsal bir yolculuk.
EFRİNLİ NERİMAN’IN HİKAYESİ
Nesrin dört yıl boyunca bırakın araba kullanmayı sokağa bile çıkamadığını ifade ediyor ve bizimle Efrinli Neriman’ın hikayesini paylaşıyor: Üç çocuk annesi Neriman’ın büyük kızı DAİŞ tarafından esir alınmış. Neriman da zina yapıyorsun suçlamasına maruz bırakılmış. Neriman DAİŞ tarafından üç defa recim ediliyor. Her recimde hastaneye götürülüp tedavisi yaptırılan Neriman her tedavinin ardından tekrar recim ediliyor. Üçüncü recimde ise katlediliyor.
Neriman’ın hikayesini Tabka barajının özgür akan suyuna bırakıyoruz. DAİŞ kaçarken arkasında sağlam bir yapı bırakmamak için her tarafa mayın döşemiş. Mayın temizleme çalışmaları ve teknik tamirler için kollar sıvanmış. Tam o sırada çalışanlardan biri elinde tatlı tepsisi ile görünüyor. Eşinin bugün doğum yaptığını ve bir kızı olduğunu söylüyor. Sevincini tatlı tepsisine koyup bizimle paylaşıyor. 3 ay öncesine kadar kız çocuğu olan ailelerin sevinç değil kaygı duygusu yaşadığını ama artık özgür Tabka’da özgür kız çocukları yetiştirebilecekleri için mutlu olduğunu söylüyor.
Baraj kenarındaki sevinç aslında bir bütünden Tabka’nın sevinci. Geçmişin unutulmadığı ama acının izlerinin yeni yaşamın rengiyle değiştiği Tabka’nın…
Çocuklar sokaklarda, kadınlar meclislerde ve savunmada, erkekler ise yeniden inşa çalışmasında. Kısacası kimin elinden ne gelirse herkes yeniden ve özgürce Tabka’yı kurma çabasında…