Söz konusu rant ise '15 Temmuz' teferruat!

AKP/Erdoğan iktidarı, 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni önlemek için ölümü göze alarak Boğaz Köprüsü’ne giden Üsküdar Kirazlıtepe Mahallesi sakinlerinin evlerini Kentsel Dönüşüm adına yıkmaya hazırlanıyor.

 

15 Temmuz Darbe Girişimi'ni önlemek için ölümü göze alarak Boğaz Köprüsü’ne çıkan Kirazlıtepe Mahallesi’nde Kentsel Dönüşüm adı altında girişilen yıkımın tedirginliği sürüyor. Üsküdar Belediyesi tarafından 26 Ağustos 2017 tarihinde tören eşliğinde gerçekleştirilmek istenen yıkımı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı ve TOKİ’yi protesto eden mahalle sakinleri polis saldırısıyla karşı karşıya kalmıştı. Çoğunlukla Trabzonluların, Siirtlilerin ve Bitlislilerin yaşadığı mahallede, halk kendi emeğiyle inşa ettiği evlerini peşkeş çektirmemeye kararlı. 15 Temmuz’da 1 ölü ve birçok yaralı veren Kirazlıtepe, AKP/Erdoğan iktidarına tepkili.

ANF’ye konuşan mahalle sakinleri, “Ölürüz de mahallemizi terk etmeyiz” mesajını verdi.

‘DÜN BİZİMLE BERABER OLDUKLARINI SÖYLEYENLER BUGÜN KARŞIMIZDA'

Mahallelilerden Selahattin İltem, tepkisini, “Dün bizimle beraber olduklarını söyleyenler bugün karşımızda duruyor” diyerek özetledi. Kentsel Dönüşüm adı altında yıkılacak olan Kuledibi Sokak'ta 30 senedir yaşayan 38 yaşındaki İltem, Üsküdar Belediyesi’nin kimsenin mağdur edilmeyeceğine dair söz verdiğini, ancak sözünü tutmadığını vurguladı. Bu sözün bizzat Kirazlıtepe Mahallesi'nde büyüyen ve oturan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen tarafından verildiğini anlatan İltem, “Türkmen seçim zamanlarında yanımıza gelip, evlerimizin yıkılmayacağını, kimsenin mağdur edilmeyeceğini, herkesin evlerinin karşılığını alacağını söyledi. Ancak şu an hiç kimse evlerinin karşılığını alamıyor” dedi. 22 metrekarelik tapusu olduğuna, ancak 27 yıldır 145 metre karenin vergisini ödediğine dikkat çeken İltem, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı gibi, madem ki biz burada işgalciyiz, mülk sahibi değiliz, o zaman neden bunca sene bizden vergi alındı? Neden bizden su, elektrik, doğal gaz parası alındı? Bizi sonradan sokağa atmak için mi" diye sordu. TOKİ‘nin yıkım bedeli olarak tapusu olanlara 81 bin TL, tapusu olmayanlara ise 61 bin TL fatura çıkardığını aktaran İltem, tapu için ise henüz bir bedel teklif edilmediğini söyleyerek, “Amaçları bizi cüzi bir parayla kapı dışarı etmek” diye konuştu.

'BÖYLE DEVLET İSTEMİYORUZ!'

İltem aynı zamanda, 15 Temmuz Darbe Girişimi gecesi iki çocuğu ve 7 aylık hamile olan eşiyle helalleşerek Boğaz Köprüsü’ne giden ve öldürülmekten kıl payı kurtulan mahalle sakinlerinden biri. Yıkım günü mahalleliye saldıran polisin attığı plastik mermilerin izlerini hâlâ vücudunda taşıyan İltem, “15 Temmuz’da Boğaz Köprüsü’nü terk etmememiz için bize yalvaran polisler, bugün mahallemize gelip bize plastik mermi sıkıp, çoluk çocuk, bebek demeden herkesi gaza boğdular. Yanımızda olduğunu söyleyen devlet buysa biz böyle bir devlet istemiyoruz” diye konuştu. Kirazlıtepe’de Türk, Kürt, Laz, Alevi, Çerkesler olarak senelerdir herkesin huzur içinde yaşadığını ifade eden İltem, “Bugün Kentsel Dönüşüm adı altında hepimiz mağdur edilmek isteniyoruz. Eğer oturduğumuz binalar depreme dayanıklı değilse o zaman yerinde dönüşüm yapsınlar ama böyle bize nereye gideceğimizi söylemeden mağdur etmek olmaz” diye konuştu. Ne olursa olsun mahallelerini kimseye peşkeş çekmeyeceklerini söyleyen İltem, “Allah bize bu canı verdiği sürece biz bu mahalleyi terk etmeyiz” dedi.

‘KİRAZLITEPE SULUKULE OLMAYACAK'

Siirt’ten 1980’de İstanbul’a göç eden 55 yaşındaki Muhsin Görünmek, 37 yıldır Kirazlıtepe’de yaşıyor. 1994 yılında tapusunu alan Görünmek, sudan kanalizasyona, elektrikten asfalta devletin tek bir kuruş harcamadığını, mahallelinin her şeyi kendi imkanlarıyla yaptırdığını anlattı. Kentsel Dönüşüm adı altında TOKİ’nin 100 metrekareye bir daire teklif ettiğini dile getiren Görünmek, “Dört katlı binada zaten 4 aile yaşıyoruz. Benim zaten 4 dairem var, senin bana vereceğin 1 daireyi ben ne yapayım? Hem hepimiz bir dairede nasıl yaşarız? Yaşayamayacağımıza göre de nereye gideceğiz; gideceğimiz hiçbir yer de yok. Maksat binaları depreme dayanıklı kılmaksa, o zaman yerinde dönüşüm yapıp, daire karşılığında daire versinler. Yoksa öyle tehditle, şantajla bir daire verip, insanları buralardan uzak yerlere yollarlarsa bunu kesinlikle kimse kabul etmez ve sonuna kadar direniriz” dedi. Bu bölgenin iddia edildiği gibi hazineye değil, kişiye ait özel mülkiyet olduğuna işaret eden Görünmek, birinci ve üçüncü köprülerin manzarasının göründüğü mahallenin rant değeri yükseldiği için peşkeş çekilmek istendiğini söyledi. Kirazlıtepe’nin Sulukule olmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan Görünmek, haklarını sonuna kadar arayacaklarını ve mücadele edeceklerini kaydetti.

‘ELİMİZDEN GELDİĞİNCE DİRENECEĞİZ!'

Bitlis’ten Kirazlıtepe Mahallesi'ye gelin gelen 28 yaşındaki Cemile, 10 yıldır burada yaşadığını söyledi. Mahallede komşuluğun, ilişkilerin çok güzel olduğunu, dayanışma içinde yaşadıklarını anlatan Cemile, “Ben 10 yıldır bu mahallede yaşıyorum ve burası memleketim Bitlis’ten sonra benim ikinci evim oldu. Buradaki paylaşımlarımız çok güzel. Mahallemizde dayanışma kültürü var. Kimse mahalleyi terk edip gitmek istemiyor ve elimizden geldiğince de gitmemek için direneceğiz” dedi.

BELEDİYE ÇALIŞANLARININ EVLERİ YIKILDI

Kentsel Dönüşüme karşı 11 ay önce mahalleli olarak “Kirazlıtepe 7 Parsel” isimli bir komisyon kurduklarını anlatan Seyfettin Görünmek, “Çamlıca Camisi inşa edildikten sonra, Üsküdar Belediye Başkanı gelip mahallede 7 parselin acil dönüşüme girdiğini; kimsenin mağdur edilmeyeceğini söyleyip sözünü tutmayınca, mahalleli olarak 30 kişiden oluşan bağımsız bir komisyon kurduk” dedi. Mahallede Üsküdar Belediyesi’nde çalışan üç kişi dışında kimsenin bu yıkımı kabul etmediğini vurgulayan Görünmek, “Bu belediye çalışanlarından ikisinin evini yıktılar, üçüncü kişinin evini yıkmaya cesaret edemediler” diye aktardı.

‘YIKIM KARARI ERDOĞAN TARAFINDAN VERİLDİ'

Kendisinin ailesiyle oturduğu 4 katlı binanın da yıkım kapsamında olduğunu belirten Görünmek, “Bizim 200 metrekarelik bir arazimiz var, ancak 120 metrekaresi tapulu. İkisi 110 metrekare, biri 90, diğeri ise 50 metrekare dört dairemiz var, ancak TOKİ bu dönüşüm kapsamında iki daire veriyor, bir de üzerine 130 bin TL para istiyor” diye konuştu.

Yıkım kararının bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla verildiğini söyleyen Görünmek, “Dönüşüm kapsamında 5 katlı binalar yapılacaktı, ancak Erdoğan’ın talimatıyla bu kat sayısı 4 artı 1’e düşürüldü. Yıkımın acil olduğu konusunda insanların ikna edilmesine yönelik bizzat Erdoğan tarafından belediye başkanına talimat verildi. Bundan sonra mahalleliyi ikna etmek için topluca değil, tek tek görüşmeler yapıldı, ancak mahalleli ikna olmadı. Mahalle halkının esas tepkisi, Çevre ve Şehircilik Bakanı'nın gelip, kimseyle anlaşmadan ‘Örnek Dönüşüm’ adı altında törenle yıkım yapmak istemesine oldu. O gün yıkılan ev de belediyede çalışan fotoğrafçının eviydi. Mağduriyetlerini anlatmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na mektup vermek isteyen mahalleli ise o gün polis müdahalesiyle karşı karşıya kaldı” dedi. Üsküdar'da 16 mahallenin dönüşüme girdiğini, acil olarak da Kirazlıtepe’de 7 parselin dönüştürüldüğünü belirten Görünmek, “Bu dönüşümün sebebi olarak her ne kadar deprem denilse de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘nde alınan karardır; bu karada da yeni yapılan Çamlıca Camisi'nin siluetini bozdukları için 7 parselin dönüştürüldüğü belirtiliyor” diye konuştu. Rant uğruna 15 Temmuz Darbe Girişimi gecesi Boğaz Köprüsü’ne giden Kirazlıtepe Mahallesi sakinlerine evlerinin başlarına yıkılmak istediğine dikkat çeken Görünmek, mahallelerinin zenginlere peşkeş çekilmesine izin vermeyeceklerini, sonuna kadar direneceklerini vurguladı.