Süryanilerde gasp alarmı
İsveç’teki Süryani örgüt ve kurumları, Mardin Valiliği’nin el koyduğu arazilerin iadesi için bir komite oluşturarak girişimlerde bulunmaya hazırlanıyor.
İsveç’teki Süryani örgüt ve kurumları, Mardin Valiliği’nin el koyduğu arazilerin iadesi için bir komite oluşturarak girişimlerde bulunmaya hazırlanıyor.
İskandinavya Süryani Kiliseler Birliği, mallarının gasp edilmesine sessiz kalmayacaklarını ve mallar iade edilene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini açıkladı. Liberal Parti Milletvekili Robert Hannah da yazılı bir soru önergesiyle konuyu üçüncü kez İsveç Parlamentosu’na taşıdı.
İskandinavya Süryani Kiliseler Birliği Başkanı Aydın Zette Chelma, Mardin Valiliği’nin el koyma kararından sonra ABD, Avustralya ve Avrupa ülkelerinde yaşayan Süryanilerin büyükelçiliklerle görüşmeler yaptığını ve kararın geri alınmasını talep ettiklerini söyledi.
MALLARIMIZIN KİRACISI MI OLACAĞIZ?
“Bundan bir kaç gün önce Mardin Valiliği Midyat’taki Süryanilere 'bu malları size kiralayalım' demiş. Kimin malını kime kiraya vereceksin? Önce mallarımıza el koyuyorlar sonra da 'kiralayın' diyorlar. Ülkede hukuk ve adalet olmadığını iyi biliyorum ama bu kadarı da olmaz. Ayıptır” dedi.
Aynı zamanda İsveç Süryani Kiliseler Birliği başkanlığı görevini de yürüten Chelma, sorunun diyalogla çözülmesinden yana olduklarını ve bunun için girişimlerini sürdürdüklerini söyledi. AKP’nin adım atmaması durumunda gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götüreceklerini belirten Chelma, şunları kaydetti: “Bıçak kemiğe dayandı ve artık yeter diyoruz. Artık susmayacak ve tüm gücümüzle harekete geçeceğiz. AKP ve Erdoğan, Seyfo Soykırımı'nı unutmamızı istiyor, bu konuyu dünya kamuoyunun gündemine getirmemizi istemiyor. Bunu yapmadığımız için de mallarımıza el koyarak bizleri cezalandırmak istiyor. Asla susmayacağız. Bizlere soykırım yapıldı. Bunu kabul etmeleri ve yaraları sarmaları gerekir. İnkarla bir yere gidemezler. Son olarak mallarımıza el koyarak, 'bu topraklardan tamamen gidin, sizi buralarda istemiyoruz' diyorlar. El koyulan manastır ve mezarlıklarımızın manevi değerleri var. Buralar bizlerin ibadet yerleri, canımız ve namusumuzdur. Onlara dokunulmasına izin veremeyiz.”
ORADA YAŞAMAK VE ÖLMEK İSTİYORUZ
Midyat civarında çoğunluğu yaşlı 2 bin 100 Süryaninin kaldığını hatırlatan Chelma, baskı ve saldırılardan dolayı topraklarını terk etmek zorunda kaldıklarını ama orada yaşamak ve ölmek istediklerini kaydetti.
"Topraklarımıza dönmeye cesaret edemiyoruz” diyen Chelma, “Eğer gasp edilen mallarımızı iade etmezlerse dünyanın her tarafında Türkiye'ye yönelik boykot kampanyaları örgütleyeceğiz, kitlesel gösteri ve yürüyüşler yapacağız” şekinde konuştu.
TÜM TEMSİLCİLER TOPLANDI
Geçtiğimiz hafta sonu dünyanın değişik ülkelerde çalışma yapan Süryani kiliselerinin temsilcileri İsviçre’de bir araya geldi. Süryani Patriği’nin de hazır bulunduğu toplantıda, Türkiye’nin el koyduğu toprakların iade edilmesi için kiliselerin aktif rol üstlenmeleri ve girişimde bulunmaları kararlaştırıldı. İsveç'te bulunan tüm Asuri-Süryani federasyon, örgüt, derneklerinin ve Süryani kiliselerinin birlikte hareket ettiklerini aktaran Chelma, şunları dile getirdi: “Biz artık eski Süryaniler değiliz. Uyandık. Haklarımızın bilincindeyiz. Mallarımıza el konulmasını kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Yapılan ayıptır. Türkiye'nin mallarımızı iade etmesi gerekir.”
ÜÇÜNCÜ KEZ SORU ÖNERGESİ
Süryanilere ait malların gasp edilmesi, Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Yılmaz Kerimo, Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Robert Halef’den sonra Liberal Parti Milletvekili Robert Hannah tarafından da yazılı bir soru önergesiyle İsveç Parlamentosu’nun gündemine getirildi.
Türk rejiminin soykırımdan kurtulmayı başaran Asuri-Süryanileri yoğun bir Türkleştirme uygulamasına tabi tuttuğunu hatırlatan Hannah, aradan 100 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen hala gerçeklerin söylenmesinin yasaklandığını ve Türk devletinin sistematik baskılarından dolayı kiliselerin boş kaldığını söyledi.
Türk devletinin Asuri-Süryanilere ait mallara el koyarak soykırımın son adımını atmasına, dış dünya ve İsveç Hükümeti’nin sesiz kalmasını eleştiren Hannah, İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström’e soykırım ve Mardin’de Süryanilerin arazilerinin gasp edilmesini kınamayı düşünüp düşünmediğini sordu.
Wallström’ün her üç önergeyi de bu ayın sonlarına doğru cevaplaması bekleniyor.