Amed Mimarlar Odası Şube Sekreteri Mücahit Polat, Sur'a sahip çıkılması gerektiğinin çağrısı yaparak,” Amed'i Amed yapan Sur'dur. Kültürü, orada yaşayan halktı, tarihi yapıları, dar sokaklarıdır ve kültürü yaşatan sadece orasıdır” dedi.
ELİF DOĞAN
AMED
Perşembe, 19 Mayıs 2016, 07:12
AKP/Saray’ın savaş politikaları çerçevesinde yakıp yıktığı Amed’in Sur ilçesi ile Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçelerinde yürürlüğe koyduğu, işgal niteliğindeki "acele kamulaştırma" ile söz konusu ilçelerde halk bir kez daha mağdur ediliyor. Karakol ve polis merkezlerinin yapılması için çalışmaların başladığı bu ilçelerde "acele kamulaştırma" adı altında yürütülen izolasyon çalışmaları bölgeyi tam teşekküllü açık cezaevleri haline getirmekte. Geçtiğimiz günlerde ise AKP/Saray tarafından ‘’acele kamulaştırma’’ adı altında işgal ettiği ilçelere yenileri eklendi. Amed’in Bağlar, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçeleri için de aynı kapsamda karar verildi.
Amed Mimarlar Odası Şube Sekreteri Mücahit Polat, AKP/Saray’ın işgal planı üzerine başlatmış oldukları çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sur’la ilgili olarak yapılan çalışmaların belli bir koordinasyon içinde yapılması gerektiğini belirten Polat, ileriye dönük olması açısından Sur'la ilgili bir platform kurulduğunu söyledi. Polat, platform olarak Ankara’da girişimlerde bulunduklarını ancak halen konu ile ilgili bir gelişme yaşanmadığını söyledi.
SUR'DA YENİDEN BOMBA SESLERİ DUYUYORUZ
Sur Çalıştayıyla ilgili Mimarlar Odası ve Amed Büyükşehir Belediyesi 18-19 Haziran'da bir çalışmaları olacağını söyleyen Polat, “İstanbul’dan gelecek olan bir platform var ve onlarla beraber bu çalışmayı yürüteceğiz. Hem onlar kendi tecrübelerini aktaracak hem de burada bugüne kadar bu süreçte ne yapılmış, özellikle kamulaştırmaya itirazı olarak yeniden inşa için neler yapılabilir tartışmalarını yürüteceğiz. Her geçen gün Sur'da yeniden bomba sesleri duyuyoruz. Geçen haftaya kadar sadece 3 mahallede çalışma vardı ve yaklaşık 1350 yapıya hasar tespiti yapılmış. Ve 1350 yapıda toplam 27 sokağa denk geliyor. Baktığımız zaman oralar yerle bir olmuş dümdüz arazi şeklinde” dedi.
'ALANDA SADECE YIKIM VAR'
Polat, tescilli yapılarla ilgili büyük sıkıntılar olduğunu belirterek, “gelen hava fotoğraflarından bazı yapıların yıkıldığı anlaşılıyor ve bunların içinde 60-70 tane tescilli yapı olabilir” dedi. Yasaklı bölgelerde 360 tane tescilli yapı olduğunu söyleyen Polat şu şekilde devam etti: “Sur krokisi, Ermeni Katolik Kilisesi arasında bir meydan oluşmuş ve halada orada çalışma devam ediyor. Fatihpaşa Mahallesinde de hasar tespit çalışmaları yapılıyor. Alanda sadece yıkım var ve bizimle hiç bir şekilde paylaşmıyorlar. Gelen hava ve bölge fotoğraflarından dolayı tarihi yapıların yıkıldığı görünüyor ve bunun üzerine Valiliğe başvuru yaptık. Yapılar üzerinden kaygımızın olduğunu ve yerinde inceleme yapmak istediğimizi söyledik. Fakat Valilikten gelen cevap 'alanda çalışmalar sürüyor ve tescilli yapılara ilişkin Kültür Bakanlığı bir çalışma yapmış, ilerde alan güvenli olduktan sonra bu başvurunuza bir daha bakacağız' şeklindeydi.”
‘UNESCO’NUN BİR YAPTIRIMI YOK’
Polat, Amed'in Sur ilçesi Unesco dünya tarihi miraslar içerisinde yer aldığını fakat Unesco'nun tek muhatabının Kültür Bakanlığı olduğunu belirterek, “Büyükşehir belediyesi Sur'a ilişkin raporlarını Kültür Bakanlığına sundu ama Kültür bakanlığı Unesco'ya sunmuyor” dedi. Polat, “Unesco'nun bir yaptırımı yok. Siz bir taaddüt veriyorsunuz biz bu kültür varlığını koruyacağız bundan sonraki nesillere ulaşmasını da istiyoruz diyorsunuz ama yerine getirmiyorsunuz. Unesco'nun çok umurumda değil. Kültür varlığı sizin siz koruyamazsanız bizim umurumuzda değil diyorlar” vurgusu yaptı.
‘YOK EDİLMEMESİ İÇİN HERKES HAREKETE GEÇMELİ’
Son olarak Sur'a sahip çıkma çağrısı yapan Polat, “Sur 7 bin yıllık bir geçmişi olan kent merkezi. Amed'i Amed yapan Sur'dur, Kültürü, orada yaşayan halktı, tarihi yapıları, dar sokaklarıdır ve kültürü yaşatan sadece orasıdır. Yok edilmemesi için herkesin harekete geçmesi lazım. Hem acele kamulaştırma adı altında işgal hem de şuan yapılan yıkımlar 2012 hazırlanan koruma amaçlı imar planı var ve ona da kesinlikle uymuyor. Sur ve belleği yok ediliyor. Oradan çıkan halk ise 90'lı yıllarda sürgün edilen halkın yüzde 80'iydi ve yeniden bir sürgün yaşamış oldular. Kimsenin bunu görmezden gelmesi mümkün değildir” diye konuştu.