Süryaniler, Sawa Uşana İde'nin serbest bırakılmasını istiyor
İsveç'te yaşayan Asuri-Süryaniler, 17 Şubat günü Midyat'taki evinden polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Sawa Uşana İde'nin serbest bırakılmasını talep ediyorlar.
İsveç'te yaşayan Asuri-Süryaniler, 17 Şubat günü Midyat'taki evinden polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Sawa Uşana İde'nin serbest bırakılmasını talep ediyorlar.
Sawa Uşana İde'nin herhangi bir siyasi partiye üye olmayan insan hakları savunucusu olduğunu söyleyen Asuri-Süryaniler, İde başta olmak üzere cezaevlerinde tutulan insan hakları savunucularının serbest bırakılmalarını istediler.
Basın toplantısının ardından ANF'ye açıklamalarda bulunan Zekiye Cansu, Sawa Uşana İde'nin tutuklandığını Assyria Tv'de haberleri dinlenirken öğrendiğini ve çok şaşırdığını söylüyor.
Kendisinin uzun yıllar İsveç Uluslararası Af Örgütü bünyesinde çalışmalar yaptığını ifade eden Cansu, ”Ben bundan 2 yıl önce Uşana ve eşiyle Midyat'ta tanıştım. Çok iyi insanlardı. Tutuklandığını öğrenince sosyal demokrat milletvekili Yılmaz Kerimo'dan yardım istedik. Kerimo buradaki Türk Büyükelçiliği ile konuşmuş ve Uşana'nın neden tutuklandığını sormuş. Büyükelçilik Midyat'la ilişkiye geçtikten sonra kendisine bilgi vereceğini söylemiş ama bu güne kadar haber gelmedi” şeklinde konuşuyor.
20 yıldan beri Sawa Uşana İde'yi tanıdığını söyleyen Simon Poli, İde'nin uzun yıllar Fransa'da yaşadıktan sonra ülkesine geri döndüğünü, 7 yıl önce Midyat'a yerleştiğini ve insan hakları alanında mücadele verdiğini söylüyor.
İde'nin herhangi bir partiye üye olmadığını, politikayla ilgilenmediğini ancak Ninova, Habur ve Şengal'de güç durumda kalan Asuri ve Ezidilere insanı yardımların örgütlenmesini yaptığını belirterek şunları kaydediyor:
”Hatta biz ikimiz birlikte Ninova'ya giderek Avrupa'dan toplanan yardımları Asurilere
teslim ettik. Şengal'e de gıda ve giysi götürdük. Bunu gösteren belge ve resimler var. Bizim Matran da oradaki Ezidi kamplarını gezdi. Bu arkadaş da yanındaydı. Nasıl ve neden tutuklandığını bilmiyoruz. Eşi de neden tutuklandığını bilmiyor.”
İDİL'DE SÜRYANİLERİN EVLERİNİN KAPILARI KIRILIYOR
Poli, İdil'de Asuri-Süryanilerin evlerine yönelik yapılan saldırılara da tepkili. İdil'de Avrupa'dan dönüş yapan 7 aileden 4'ünün şehrin kuşatılmasından hemen önce Avrupa'ya geri döndüğünü belirttikten sonra olanları şu cümlelerle dile getiriyor:
”Barış süreci başladıktan sonra bu arkadaşlar İdil'e dönüş yaptılar. Evlerini yeniden tamir ettiler. Çok güzel şatolar yaptılar. Barış insanlarda topraklarına yeniden dönme isteği yarattı. Ben de o umutla Midyat'a geri dönüş yaptım. Biz rahat bir ortam olur düşüncesiyle geri dönüş yaptık. İdil'i Şırnak ve Cizre'de olanlardan ayırmamak gerekir. Orada ayaklanma oldu ya da olacak diye İdil'e operasyon yaptılar. Bütün evlere giriyorlar, sorguluyorlar ve arama yapıyorlar. Evde olmayanların kapılarını girip içeriye giriyorlar. Avrupa'ya geri dönen Süryanilerin de kapılarını kırdılar. Tüm bunlar halkımızı çok olumsuz etkiliyor. Biz geri dönüş yapanlar hayal kırıklığına uğradık. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Umutla geri döndük fakat bütün planlarımız allak bullak oldu. Yeniden barış olacak mı yoksa iç savaş mı gidiliyor? Biz Asuri-Süryani halkı olarak siyasetin dışındayız ama olanlardan etkileniyoruz. Irak, Suriye ve Türkiye'de olanlar bizi etkiliyor.”
ASURİ-SÜRYANİLER KAYGILI
Asuri-Süryanilerin barış istediklerini ama Sawa gibi insanların tutuklanmalarının büyük kaygı yarattığını ve ülkeye geri dönüş yapmak isteyenlerin yeniden savaş çıkmasından sonra beklemeyi tercih ettiklerini söylüyor.
Asuri Kültür Merkezi yöneticilerinden George Baryawno, bölgedeki karşıklıktan Asurilerin zarar gördüklerini ve bu nedenle halkın topraklarını terk ederek Avrupa'ya göç etmek zorunda kaldığını söylüyor.
Barış sürecinin sona ermesinden sonra başlayan saldırıların kendilerini şaşırtmadığını söyleyen Baryawno, yurt dışında yaşayan Asurilere olanları dünya kamuoyuna duyurma ve tavır almalarını sağlama görevi düştüğünü ifade ediyor.
10-15 YIL SONRA BÖLGEDE TEK BİR SÜRYANİ KALMAYACAK
1915'te Asuri-Süryanilere yönelik soykırımının hiç durmadığını, değişik biçimlerle devam ettiğini söyleyen Baryawno, ”Halkımız bin yıllardır yaşadığı toprakları terk ediyor. Eğer önlem alınmazsa 10-15 yıl içinde bölgede tek bir Asuri-Süryani kalmayacak. Bu tüm bölge için büyük bir kayıp olacak” şeklinde konuşuyor.
Baryawno, Asurilerin varlıklarını sürdürebilmeleri için Birleşmiş Milletler'in güvenli ve korunaklı bölgeler oluşturmasını istiyor.