Hasankeyf, 12 bin yıllık geçmişiyle UNESCO’nun 10 kriterinden 9’unu karşılayan ve dünyanın sayılı açık hava müzesi niteliğindeki yerlerden. Hasankeyf, 1978'de Türkiye’nin Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından birinci derece arkeolojik sit alanı ilan edildi. 1981'den bu yana Kültür Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün koruması altında. Sit alanı olması nedeniyle Hasankeyf’e çivi çakılması bile yasakken, devlet kendi yasalarını çiğneyerek, iş makineleri ve dinamitlerle yok etmeye çalışıyor. Van’da bulunan sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar, AKP’nin Hasankeyf’i yok edilmeye çalışmasına tepki gösteriyor.

KALÇIK: KÜRT MEDENİYETİNE DUYULAN KİN

Türkiye Çevre Platformu (TURÇEP) Doğu Anadolu Temsilcisi ve Van ÇEV – DER Başkanı Ali Kalçık, Hasankeyf’in, 12 bin yıllık  medeniyete sahip olduğunu hatırlatarak, 60 yıllık bir baraja kurban edilmek istendiğini ifade etti. Kalçık, şunları söyledi: “Hasankeyf’in bir baraja kurban edilmesi, ilkel kapitalizmin bir örneğidir. Hurilere, Sümerlere, Asurlara, Urartulara ve Medlere ev sahipliği yapan, bütün dini inançları bağrında buluşturan böyle bir medeniyetin tahrip edilmesi, insanlık tarihine yapılabilecek en büyük ihanettir. Hasankeyf’i yok etmek, insanlık tarihini yok etmek demektir. Hasankeyf’e dokunmak ilahi güce ve insanlığa karşı gelmektir. AKP hükümetinin Hasankeyf’i yok etmesinin nedeni, Ehmedê Xanî’ye, Feqiyê Teyran’a, Selahaddin Eyyubi’ye, kısacası Kürt medeniyetine duyulan kin ve nefrettir. Ankara’da düzenlenen Türkiye Çevre Platformu’nun düzenlediği toplantıda, Türkiye Çevre Platformu olarak Hasankeyf’in yok edilmeye çalışılmasına tepki göstererek, kınadık.” dedi.

MELET: İNSANLIĞA DÜŞMANLIKTIR

İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Murat Melet, sömürgecilerin ve benzer ideolojik yapıların ilk başta insanlığın tarihini yok etmeye çalıştığını hatırlattı. Sömürgecilerin, talanı ve yok etmeyi esas aldığını belirten Melet, insanlığa ait tarihi miraslar ve kültürler yok edilerek, orada yaşayan insanların da yok sayıldığını vurguladı. Melet, şöyle devam etti: “DAİŞ, Taliban ve buna benzer örneklerde de görüldüğü gibi, işgal ettikleri her yerde, tüm tarihi eserler yok edilerek, aslında insanlığı yok etmek istemektedirler. Bu kültürel değerlere düşmanlık, insanlığa düşmanlıktır. İnsan kendi toplumsal değerleriyle var olur. Bir ulusun, bir halkın değerlerini yok etmeye çalışmak, aslında o ulusu ve halkı da yok etmek anlamına gelmektedir. 

MOĞOLLARIN MİRASINI SÜRDÜRÜYORLAR

Binlerce yıllık ve birçok medeniyetin izlerini kendinde barındıran, halkların ve dinlerin ortak yaşam alanı olan Hasankeyf'in değeri hiçbir şeyle ölçülemez. Moğollar da buna benzer yıkımlar ve talanlar gerçekleştirmişti. Tarihi yapıları değerleri yok etmek işgalci mantığın gereğidir. İHD olarak her zaman yaşamı, yaşatmayı ve insani değerlere sahip çıkmayı esas aldık. Bundan sonra da bu ilkeler doğrultusunda mücadelemiz devam edecektir. Kürtlerin, Ermenilerin, Asurilerin, Zerdüştlerin, Hıristiyanların, Müslümanların yani tüm halkların ve inançların ortak vatanıdır Hasankeyf. Hasankeyf insanlığındır. İnsanlık Hasankeyf’e sahip çıkmalıdır.”

'SADECE TÜRKLER VAR' MESAJI

Vanlı yurttaşların tepkileri de özetle şöyle: "Hasankeyf yok edildiği taktirde bir daha geri getirilemez. AKP de bunu çok iyi bildiği için Kürt tarihini ve eserlerini yok etmeye çalışıyor. Bu yıkımla ‘Bu ülkede sadece Türkler vardır ve sadece onların eserleri olur. Başka halkların tarihi geçmişi ve medeniyeti olamaz’ mesajını veriyorlar. Bu yolla Kürt halkına karşı başlatılan savaşla birlikte, tarihi yapıları da yok etme çabasındadırlar. Bunu asla başaramayacaklar. Hasankeyf’in yok edilmesine izin vermeyeceğiz.”