BM’ye bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayınlanan yeni sağlık rehberiyle, hastalık isimleri arasında yanlış anlaşılmalara yol verebilecek olanların elimine edilmesi hedefleniyor. WHO’nun hedefinde, hastalık tanım veya isimlerinin ‘açık, anlaşılır ve hiç kimseyi yaralamayacak’ biçimde seçilmesi bulunuyor.
Sağlık dergisi Science’da yer alan haberde de, hastalık isimlerinin on yıllardır tartışma konusu olduğu ve birçok zararlarının görülebildiğine dikkat çekildi.
Dünya üzerindeki birçok hastalığın yer isimleriyle adlandırılması, ismi seçilen bölgelerin insanların hafızalarında olumsuz imaj bırakmasını ve doğal olarak da olumsuz etkilenmesini beraberinde getiriyor. Ölümcül Ebola virüsü, Afrika’daki Ebola nehrinden esinlenilirken, nehrin olduğu bölgenin turistik imajı yerle bir olmuştu.
Benzer şekilde Ortadoğu Solunum Sendromu olarak adlandırılan hastalığın 2012’de yaygınlaşması ardından Arap ülkeleri ciddi tepkiler göstermişti. Bu ülkeler, aslında Ortadoğu’ya özgü olmayan bu hastalık nedeniyle turizmin ciddi zarar gördüğünde şikayetçi olmuşlardı.
Yine 2009 yılında yayılmaya başlayan domuz gribi olarak da adlandırılan salgın, aslında domuzlardan bulaşan bir hastalık değildi. Bu isimlendirmenin domuz eti satışlarında ciddi etkilerini gören WHO, hastalığı H1N1 olarak adlandırmaya karar vermişti.
WHO’nun yeni rehberiyle, hastalık isimlerinin verildikleri hastalıkların tanımını kısaca da olsa yapabilmesi ve yanlış anlaşılmaları engellemesi de hedefleniyor. Toplumun hastalıkları yanlış ve eksik tanımasına yol açan hastalık isimlerine ‘deli dana’ ile ördekten yayıldığı varsayılarak verilen ‘kuş gribi’ örnek gösteriliyor.