AB Komisyonu’nun bu hafta kullanım izninin uzatılmasını görüşeceği glifosata dair son anda olumlu raporlar çıkarılması dikkatlerden kaçmıyor.

Uluslararası Kanser Araştırmaları Vakfı (IARC) tarafından geçtiğimiz yıl yapılan geniş kapsamlı araştırmada, tarımda kullanılan kimyasal maddelerden glifosatın da kanserojen olabileceğine vurgu yapılmıştı. Aynı zamanda IARC’nin de bağlı olduğu Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FOA) tarafından son verilen raporlarda ise, glifosatın insan sağlığı için tehlikeli olmayacağı iddia ediliyor.

WHO ve FAO uzmanlarının tam da Brüksel’deki Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’na bağlı Gıda Güvenliği ve Tüketiciyi Koruma ajansı tarafından bu hafta alınacak karar öncesinde açıklamaları da dikkat çekiyor. Komisyon, büyük ihtimalle glifosatın kullanım izninin 2031 yılına kadar uzatılmasına karar verecekken, Avrupa Parlamentosu (AP) bu sürenin 7 yılla sınırlandırılmasından yana.

WHO’nun Cenevre’deki binasında toplanan 18 kişilik uzman çalışma toplantısı (JMPR) hakkında Alman basınına konuşan WHO uzmanı Angelika Tritscher, gıda ürünlerindeki glifosat kalıntılarının insan sağlığı için tehlikeli olmadığını iddia etti. Tritscher, ulusal kurumların tarımda kullanılacak glifosat miktarını belirlemelerinin ise önemine dikkat çekti.

MİLYARLARCA EUROLUK BİR PİYASA SÖZ KONUSU

Birçok tarım ürününde kullanılan bir herbisit türü olan glifosatın sağlığa zararlı olmadığını savunan WHO’nun bu karara birçok araştırma ve veriyi inceleyerek ulaştığı belirtiliyor. Bunlar arasında IARC’nin geçtiğimiz yıl yayınlanan raporu da bulunuyor.

Cenevre’deki WHO uzmanları da glifosatın yüksek dozda kullanılması halinde farelerde kanser riskini arttırdığının görüldüğünü kabul ediyorlar.

Bu durumda, glifosat üzerindeki tüm şüphelere rağmen kullanım izni verilmesinin temel gerekçesi olarak da ticari değerinin yüksekliği görülüyor. Avrupa’da büyük oranda tartışmalı Amerikan şirketi Monsanto tarafından pazarlanan glifosatın milyarlarca euroluk bir satış hacminin olduğu biliniyor.