‘Nyanzapithecus alesi’ olarak adlandırılan türden bir maymuna ait olan kafatası, bugüne kadar bulunan en eski tür olma özelliğine sahip.

Nature dergisinde yayınlanan araştırma Almanya’daki Max-Planck Enstitüsü ile Stony Brook Üniversitesi tarafından gerçekleştirildi.

BİLİNEN EN ESKİ KAFATASI ÖRNEĞİ

Günümüzden 13 milyon yıl öncesinde yaşadığı anlaşılan Nyanzapithecus alesi türünün insanlar ile insanımsılar olarak adlandırılan türlerle yakınlığı tespit edildi.

Bu türe ait kafatasının Kenya’da bulunmuş olması da, tüm insan ve insanımsı türlerinin çıkış yerinin Afrika kıtası olduğuna kanıt gösteriliyor.

Günümüz insanı ile şempanzelerin bilinen son ortak atalarının 6 ila 7 milyon yıl önce yaşamış olduğunu dikkate alan araştırmacılar, bu maymun kafatasının insanların kökeni üzerine önemli bir buluş olduğunun altını çiziyorlar.

3D röntgen analizleriyle yapılan incelemede, bulunan kafatasının 16 aylık bir maymun yavrusuna ait olduğu tespit edilirken, bir volkan patlaması sonrasındaki kül yağmuru nedeniyle öldüğü tahmin ediliyor.

İNSANIMSI TÜRLERİYLE YAKIN AKRABA

Yaklaşık 11 kilogram ağırlığında olduğu tespit edilen Nyanzapithecus alesi’nin beyninin ise bir limon büyüklüğünde olduğu sonucuna varıldı. Kafatasına oranla küçük bir çenesi olduğu görülen alesi’nin ‘Hylobatidae’ olarak bilinen insanımsılar türüne oldukça yakın olduğu belirlendi. Hylobatidae türlerinin içerisinde orangutan, goril, şempanze gibi maymun türleriyle günümüz insanı Homo sapiens dahil ediliyor.

İNSANIMSILARIN KÖKENİNİN AVRUPA OLDUĞU DA SAVUNULMUŞTU

Ancak geçtiğimiz aylarda yayınlanan bir başka araştırmada, insanların ataları olarak varsayılan insanımsı türlerinin Afrika’dan geldiği tezinin tartışmalı olduğu savunulmuştu. Mayıs ayında PLOS One dergisinde yayınlanan araştırmada, Bulgaristan ve Yunanistan’da bulunan insanımsı kemiklerine dayanılarak, insanlar ile insanımsılar arasındaki ayrışmanın yaklaşık 7,2 milyon yıl önce gerçekleştiği savunuluyordu.

Bu da, bugüne kadarki araştırmaların sonuçlarına oranla birkaç yüz bin yıllık daha erken bir zamana denk geliyor.

Aynı araştırmada, söz konusu ayrışmadan sonraki insanımsı türlerinin kökeni olarak Afrika kıtasının gösterilmesinin yanlış olduğu iddia edilmişti. Ancak PLOS One’da yayınlanan bu araştırmanın ‘yeterli kanıtlara dayanmadığına’ dair eleştiriler yükselmişti.