Yapay zeka duvarın arkasındaki kişiyi görebiliyor!
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) araştırmacıları derin yapılandırılmış öğrenme algoritmasına, radyo dalgaları sayesinde duvarın arkasındaki kişiyi tespit etmeyi öğretti.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) araştırmacıları derin yapılandırılmış öğrenme algoritmasına, radyo dalgaları sayesinde duvarın arkasındaki kişiyi tespit etmeyi öğretti.
Bilim kurgu filmlerindeki Süpermen gibi kahramanların duvarın arkasını X ışınları ile görme yetisine sahip olmak, çoğu kişinin hayal dünyasında yer ediniyor. Bu fantezi, MIT’in yapay zeka alanındaki bir araştırma projesi sayesinde gerçek oldu.
Araştırma, özellikle Wifi veya cep telefonlarından kaynaklı, insan bedeninin yer değiştirirken yol açtığı radyo dalgalarının deformasyonuna dayanıyor. Peki nasıl? Araştırmacılar önce bir radyo anteni yardımı ile çok sayıda kişinin, engelin arkasındaki geçişlerini kayda aldı. Derin öğrenme algoritmasının doğru radyo sinyalini bir insanın geçişi ile ortaklaştırması için, radyo detektörüyle gözlemlenen sahnenin filme de alınması gerekiyordu. Bu şekilde öğrenen yapay zeka, bir engel arkasında kısmen gizlenen kişileri, ek bir görüntüye ihtiyaç duymadan tespit edebildi. RF-Pose isimli şaşırtıcı proje, bilimsel bir yayında detayları ile yer aldı.
Araştırmaya göre bu beklenmedik bir gelişme oldu. Zira araştırmacılar, algoritmaya hiçbir zaman açık bir şekilde, engel arkasındaki kişiyi tespit etmeyi öğretmedi. Sadece öğrenme sırasında sunulan örnekler genelleştirildi. MİT profesörü ve araştırmanın yazarlarından Antonio Torralba, “Örenme alanında öğrencinin profesörü geçtiği şaşırtıcı bir örnek” dedi.
Sözkonusu sistem hareketleri tespit ettiği gibi, yüzde 83’lük bir başarı oranı ile bireyleri tanıma ve tespit etmede de kullanılabilecek. Bilim insanları bu sistemin Parkinson veya multipl skleroz hastalarının tedavilerinde yardımcı olabileceği gibi, depremlerde arama kurtarma çalışmalarında ya da video oyunları sanayisinde kullanılabileceğine dikkat çekiyorlar.
Mevcut durumda sistem iki boyutlu olmakla sınırlı, zira kamera görüntülerinden çıkarılan siluetler iki boyutlu olarak kayda alındı. Ancak araştırma ekibi, daha belirginlik kazandırmak için üç boyutlu bir çalışma yürütmeyi öngörüyor.