GÖRÜNTÜLÜ

‘Ebu Leyla’ya söz verdik, DAİŞ çetelerini Rakka’dan söküp atacağız’

Kobanê zaferinin Şems Şimal Komutanı Mihemed Ebu Adıl, Kobanê’nin düşmediğini, çok yakın bir zamanda Rakka’nın düşeceğini söyledi.

 

Bir destan haline gelen Kobanê direnişinde yer alan Şems Şimal Komutanı Mihemed Ebu Adıl, Kobanê zaferinin 2. yıl dönümü vesilesiyle ajansımız ANF’ye değerlendirmelerde bulundu. Mihemed Ebu Adıl, Kobanê’de yaratılan fedai birlik ruhunun Minbic’in de özgürleşmesini sağladığını ifade etti. Ebu Adıl ayrıca Kobanê’nin düşmediğini, çok yakın bir zamanda Rakka’nın düşeceğini söyledi.

‘HALKLARIMIZIN TEK İSTEĞİ DEMOKRATİK BİR SURİYE’

Konuşmasına Minbicli olduğunu belirterek başlayan Komutan Ebu Adıl, ancak Kobanê’nin kendisi için her zaman farklı bir yere sahip olduğunu ifade etti. 2011 yılında Suriye’de halkların Baas rejimine karşı özgürlük, eşitlik, adalet şiarıyla ayaklandığını kaydeden Ebu Adıl, Suriye halklarının tek isteğinin, herkesin özgürce yaşayabildiği daha Demokratik bir Suriye olduğunu söyledi. Suriye halklarının bu istemlerinin uluslarası ve bölgesel güçlerin direkt veya dolaylı müdahaleleri sonucu terörize edildiğini söyleyen Ebu Adıl, ‘Suriye halkları kendisini yıkıcı ve yakıcı bir savaşın ortasında buldu’ dedi.

‘KOBANÊ’YE YÖNELİK SALDIRILAR ROJAVA’YI YOK ETMEYE DÖNÜKTÜ’

Aynı dönemde Rojava’nın siyasi ve askeri öncülerinin mevcut savaşı, Rojava’dan uzakta tutmaya çalıştığını ve bunu büyük ölçüde başardığını da aktaran Ebu Adıl, Rojava’yı istikrarsızlaştırma adına 2013 yılında Serekaniye ve Efrin’de önemli savaşlar yaşandığını kaydetti.

Rojava’nın da Suriye savaşından payını aldığını belirten Ebu Adıl, savaş ve yıkımın, Suriye halklarının güvenli limanı haline gelen Rojava’ya taşındığını söyledi. Uluslararası ve bölgesel güçlerin 2014 yılında Kobanê’de asıl olarak Rojava’yı yok etmeye yöneldiğini ifade etti.

‘DAİŞ ÇETELERİ SAYI VE SİLAH ÇEŞİTLİLİĞİ BAKIMINDAN ÜSTÜNDÜ’

Savaşın Rojava topraklarına taşınması ile birlikte Kobanê’ye yönelik çok şiddetli ve ağır bir saldırı dalgası başlatıldığını hatırlatan Ebu Adıl, o döneme ilişkin; DAİŞ çetelerinin Kobanê’de her geçen gün daha da ilerlediğini, kendilerinin ise taktik geri çekilme yaptıklarını belirtti. Tank, top, füze ve ağır silahlarla Kobanê’ye saldırıldığını ifade eden Ebu Adıl, DAİŞ çetelerinin kendilerinden sayıca üstün olduklarını hatırlattı. “Bizim sadece Kaleşnikoflarımız ve bombalarımız vardı. Bundan öte birlik ve dayanışma içinde olan fedai bir ruha sahiptik. Denetimimizde sadece iki sokak kalmıştı. Buna rağmen Kobanê düşmedi. Çetelerin teknik ve sayısal üstünlüğü bizi hiç bir zaman korkutmadı.”

Kobanê savaşı sürecinde çok fazla çatışmaya girmediğini belirten Ebu Adıl, şunları dile getiriyor: “Sukul Hal ve Sanayi bölgesindeki direniş mevzilerinde yer aldım. Ben o dönem daha çok dış ilişkiler ile ilgileniyordum. Savaşçıları hazırlıyor ve noktalarımıza aktarıyordum. Bunun yanı sıra siyasi çalışmalarda da bulunuyordum.”

Uluslararası ve bölgesel güçlerin DAİŞ çetelerinin işgal saldırıları karşında sessiz ve kayıtsız kaldığını da hatırlatan Ebu Adıl, Bakurê Kürdistan başta olmak üzere Avrupa ve tüm dünyada Kobanê’deki bir avuç fedai insanın direnişi için eylemsellikler geliştirildiğini söyledi. Bu eylemsellikler ile DAİŞ barbarlığına sessiz kalan uluslararası ve bölgesel güçlerin teşhir olduğunu da dile getiren Ebu Adıl, bu güçlerin adım atmak zorunda kaldığını vurguladı.

Ebu Adıl o dönem ilk olarak hava desteği geldiğini, ardından da peşmergelerin ağır silahları ile Kobanê’ye geldiklerini ifade ederek, Kobanê’ye gelen peşmergelerin hiçbir zaman ön cephede yer almadığını ve direnişe katılmadığının altını çizdi.

BİR FOTOĞRAFA KARŞILIK BİR GÜNLÜK PEŞMERGE YEMEKLERİNİ ALDIK

Şemş Şemal Komutanı Ebu Adıl, peşmergeler ile kendisi arasında geçen bir anıyı ise şöyle anlatıyor: “Peşmergeler cephenin en gerisinden DAİŞ çetelerine havan atıyorlardı. Onlar için Türkiye’den özel yemek geliyordu. Biz ise ekmek dahi bulamıyorduk. Günlerce aç kaldığımız oldu. Bir gün bir peşmerge komutanı yanıma geldi. Ve birlikte fotoğraf çekilmek istediğini söyledi. Neden benim ile fotoğraf çekilmek istediğini sordum, bana ‘eğer seninle fotoğraf çekilirsem cephede olduğumu zannederler’ dedi. O çok ısrar edince, ‘birlikte fotoğraf çekilebiliriz ancak bir şartım var’ dedim. ‘Nedir şartın?’ diye sordu. Ben de, ‘size gelen yemekleri bugün bize verirseniz fotoğraf çekilebiliriz’ dedim. Peşmerge komutanı kabul etti. Yemekleri garantiye alınca fotoğrafı da çekildik. Hem biz mutlu olduk hem perşmerge komutanı.”

KOBANÊ ZAFERİ İLE MİNBİC ÖZGÜRLEŞTİ

Kobanê’de ortaya konulan dillere destan direniş, Suriye başta olmak üzere tüm Ortadoğu’daki askeri ve siyasal dengeleri yerle yeksan ettiğini söyleyen Ebu Adıl, Kobanê’nin özgürleşmesinin, Grê Spî, Mebruka, Sülük, Eyn İsa, Sirrin, Hol, Tişrin, Şeddadê ve Minbic’in özgürleşmesini beraberinde getirdiğini vurguladı.

Kobanê’yi özgürleştiren devrimci güçlerin bugün DAİŞ çetelerinin kalbi olan Rakka’yı özgürleştirmeye yürüdüğünü belirten Ebu Adıl, “Birçok savaşçımız Rakkalı. Savaşçılarımız kentlerini özgürleştirmek için Fırat’ın Gazabı Hamlesine katılım gösterdi. Yüzü aşkın savaşçı sayısı ile Rakka’yı özgürleştirme hamlesinde yerimizi alıyoruz. Kobanê direnişçisi Ebu Leyla’ya söz verdik. DAİŞ çetelerini Rakka’dan söküp atacağız.”

KOBANÊ HALKINA

Şems Şimal Komutanı Mihemed Ebu Adıl konuşmasının sonunda halklara Kobanê’ye, Rojava Devrimi’ne sahip çıkma çağrısında bulunarak şunları söyledi: “Halkımız Kuzey Suriye Federasyonu etrafında kenetlenmeli. Kobanê gençliği başta olmak üzere, Türkiye ve diğer bölge ülkelerine hatta Avrupa’ya giden insanlarımız topraklarına geri dönmeli. Kobanê halkımız başta olmak üzere tüm halklarımız şunu bilmeli; Kobanê savaşına katılan birçok insan daha gün yüzü görmeden, Kobanê’nin suyunu dahi içemeden şehit düşüyordu. Böylesi fedai bir ruh ile Kobanê savunuldu. Direnişten bir adım dahi geri atılmadı. Kazananlar yürekli devrimciler oldu. Artık yapılması gereken şehitlerimize bağlı kalarak, onların yolundan yürüyerek Demokratik Suriye’yi inşa etmektir.”