Misafirler ve sinemaseverler saat 19:00'da filmin gösterildiği UFA Palast sinemasının salonunda buluştu. Sinema yönetmenleri, oyuncular ve senaristlerin yanısıra çok sayıda ses sanatçısı ile Kürt kurumlarının temsilcileri hazır bulundu.

Saat 20:00'de başlayan ilk gösterimde Rojbaş filminin yönetmeni Özkan Küçük, oyuncuları Kemal Ulusoy, Yıldız Gültekin, Nazmi Kırık ve Nihat Öz de izleyiciler arasındaki yerini aldı.

Film gösterime girmeden önce Kurmancî ve Dimilî lehçeleri ile Almanca Festival Tertip Komitesi adına birer açıklama yapıldı ve şöyle denildi: "Sevgili konuklar hepiniz hoşgeldiniz. Düsseldorf gibi bir kentte bu festivali yaptığımız için sevinçliyiz. Düsseldorf halkına Kürt kültürü üzerine olan bu festivale fırsat verdiği için teşekkür ediyoruz. Festivalimiz resmi olarak başlıyor. Dört gün boyunca uzun metrajlı filmler, belgeseller ve kısa filmleri izleyeceğiz. Ayrıca Êzidî toplumumuz üzerine panellerimiz olacak. Bütün sinema emekçilerini selamlıyoruz. Biz zulme, faşizme ve sömürgeciliğe karşı halkımızın yanındayız. Festivalimiz halkın festivalidir. Sinemamız halkın sinemasıdır. Yılmaz Güney, Halil Dağ, Arsen Poladov, Yekta Herekol şahsında kültürümüzü bugüne getiren bütün değerlerimizi selamlıyoruz."

Rojbaş filmini1995 yılında MKM sanatçıları Rojbaş isimli bir oyunun sahnelenmesinin üzerinden 25 yıl geçmesinin ardından Rojbaş oyununun oyuncularından Kemal’in arkadaşlarıyla oyunu yeniden sahneleme serüvenini anlatıyor. Farklı şehir ve ülkelerde yaşayan oyuncuların önemli bir kısmı tekrar bir araya gelirler. Filmde oyunu hazırlama sürecinde başlarına gelenler aktarılır. Filmin bazı sahnelerinde Evdilmelik Şêxbekir, Sarya (Nursen İnce), Helîn (Başak Kanat) ve Özgür Ülke bombalanırken yaşamını yitiren Ersin Yıldız'ın anıları canlandırıldı. Bu anlar sinema salonunda duygusal bir atmosfer yarattı.

ROJBAŞ FILMI NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Film izlendikten sonra Yönetmen Özkan Küçük ile oyuncular Kemal Ulusoy, Yıldız Gültekin, Nazmi Kırık ve Nihat Öz ile festivalin organizatörlerinden Özgür Rayzan ve NRW Milletvekili Berivan Aymaz sahneye davet edildi.

İzleyicilerin film projesinin nasıl oluştuğuna dair sorusuna Yönetmen Özkan Küçük şu yanıtı verdi: "Apê Kemal ile (Kemal Ulusoy'a öyle hitap ediyor) Amed'te yaşıyorduk. Kayyum geldikten sonra bütün tiyatro oyuncularının işine son verildi. Ama tiyatrocular evine gidip oturmadı. Devam edeceğiz dediler. Bir bodrum katını kiraladılar ve orada oyunlarını hazırladılar. Onları o şekilde görünce 90'lı yıllardaki zorlukları hatırladım ve bu filmin projesi kafamda canlandı. Sonra bütün bir ekip olarak birlikte çalıştık ve bu film meydana geldi."

Oyuncu Yıldız Gültekin de sorulan soru üzerine şöyle konuştu: "90'lı yıllarda tiyatroya başladığımız zaman Kürt tiyatrosu yoktu. Kürt kültürü yazılı olarak da neredeyse yoktu. Bu nedenle başlangıç zordu. Kadın olarak ise ayrı zorlukları vardı. Şarkı söylemek, saz çalmak veya tiyatro oynamak kadınların aklına gelmezdi. Önce gizli gizli, sonra açıktan tiyatroya katıldık. İnsan zihniyetini değiştirdiği zaman ailesini de değiştirebiliyor. Zihniyet değiştiği zaman insan her şeyi göze alıyor."