Kasım Engin olmak

Çok açık ki, Kasım Engin gerçeğinden öğreneceğimiz çok şey vardır. O halde, başta çok sevdiği gençler olmak üzere hepimiz fazla zamana yaymadan gerekenleri öğrenmeyi bilmeliyiz.

Şehadetinin birinci yıldönümünde PKK Merkez Komite üyesi Kasım Engin her tarafta yapılan büyük etkinliklerle anılıyor. Biz de derin saygı ve sevgiyle anıyoruz.

Zaten bir yıldır neredeyse her gün anılıyor Kasım Engin(*). Hiçbir zaman unutulmadı ki. Bir yıldır fotoğrafları hep yapılan kitle eylemlerini süsledi. İsmi dilden dile dolaştı. Okuduğu şiir kulaktan kulağa yankılandı. İnsanlar çoğu zaman gülen yüzünden ilham aldı. Yazdığı tarih kitabını ve diğer makaleleri okuyarak bir şeyler öğrenmeye çalışanlar oldu.

Mayıs Şehitler Ayı boyunca da her gün yapılan anma etkinliklerinde fotoğrafı bulundu. Şimdi anma etkinlikleri Kasım Engin adına yapılıyor. Mayıs Şehitler Ayının son haftası adeta Kasım Engin Haftası olarak yaşanıyor. 18 Mayıs 1977 tarihinde oluşmaya başlayan şehitler zincirinin son halkası oluyor çünkü. Böylece Şehitler Ayının son hafta şehitleri Kasım Engin şahsında anılıyor. Kayseri’nin ölümsüz fedaileri Eriş ve Andok bu şehitlerin başında geliyor.

Kuşkusuz şehitler üzerine konuşmak ve yazmak her zaman zordur. Çünkü onlar söylenmesi gerekenleri söylemiş, yapılması gerekenleri yapmışlardır. Yani kendilerini değiştirilemez bir biçimde ifade etmişlerdir. Bu açıdan, bizlere düşen onlar üzerine konuşmak veya yazmak değil, onları doğru anlamak ve başarılı uygulamaktır.

Ancak yine de herkesin anladığını anlatması önemlidir. Çünkü anlam derinliğine ancak böyle ulaşılır. Kahraman şehitleri tanıyanların tanımayanlara tanıtma borcu ancak böyle ödenir. Nitekim şehitlerimizi herkesten çok tanımak ve her şeyden iyi anlamak gerekir. Çünkü doğru yaşamın kendisidirler. Özgür bireyi temsil ederler. Hakikate erenlerdir. Yaşayanlar için her zaman öğretmendirler.

Çünkü şehit olmak kolay değildir. Kasım Engin olmak kolay gerçekleşmez. Bunun için, her şeyden önce derin bir anlam gücü ve sarsılmaz bir inanç gerekir. Önderlik hakikatine ancak bu temelde erilir. Fakat sadece bunlar da yetmez. Anlam gücünü ve inancı yaşama dönüştürmek, yani pratik yapmak önemlidir. Belirleyici olan nokta işte burasıdır. Bunun için de çok güçlü bir cesarete ve fedakârlığa ihtiyaç vardır. Şehit bunların hepsini temsil edendir. Bu temelde söz konusu hakikatin doğruluğuna ve başarısına şahitlik edendir.

Kürdistan özgürlük mücadelesinde Haki Karer kişiliği neden belirleyicidir? Çünkü Apocu hakikate ilk eren odur. Önder Apo gerçeğini ilk gören, anlayan ve kabul eden odur. Tıpkı ilk Musevî, ilk İsevî, ilk Muhammedî gibi, ilk Apocu da odur. Böyle olduğu için, pratikte en önde yürümüştür. Pratikte en önde yürüyen olduğu için, düşman tarafından hedef alınıp katledilmiştir. Böylece temsil ettiği hakikatin zafer gerekçesi ve garantisi haline gelmiştir. Tıpkı Hz. Ali gibi.

Tabi bir yerde Peygamber ve Hz. Ali varsa, kuşkusuz orada büyük militanlar ve yenilmez komutanlar da olacaktır. Hz. Hamza gibi, Tarık bin Ziyad gibi. İşte Önder Apo ve Haki Karer büyük buluşması ve tarihi Önderlik gerçekleşmesidir ki, ardından gelen büyük gelişmeleri ortaya çıkarmıştır. Tarihin en temel bir özgürlük yürüyüşünü başlatmış ve yeni bir şehadet hakikatini yaratmıştır. Yeni özgür kadını ve erkeği ortaya çıkartarak, yeni bir kahramanlaşma süreci geliştirmiştir. PKK biçiminde somutlaşan devrimci fedai militanı ve komutanı şekillendirmiştir.

İşte PKK’nin şehitler kervanı bunu ifade etmektedir. Şehitler zincirinin her temel halkasını PKK militanları, komutanları oluşturmaktadır. Büyük zindan direniş şehitlerinden Agit ve Zilanlara kadar ortaya çıkan gerçeklik budur. Kasım Engin de işte bu büyük hakikatin son temel halkalarından biri olmaktadır.

O halde, Kasım Engin gerçeği bu büyük Apocu hakikatin tüm temel özelliklerini kendi bağrında taşımaktadır. Bunlar Önderlik ve şehitler gerçeğinden aldıklarıdır. Bir de bu büyük hakikate kattıkları vardır. Bunlar da Kasım Engin gerçeğinin özgürlük mücadelesine verdikleridir. Aldıkları kadar, Kasım Engin gerçeğinin işte bu verdiklerini de doğru öğrenmek ve bilince dönüştürmek önemlidir.

Kuşkusuz şehitler de insandır, insan erdemini temsil etmektedir. Dolayısıyla yaşamda ve mücadelede büyük başarıları kadar, hata ve eksiklikleri de olabilir. Çok fazla idealize edip şehit gerçeğini insandan ayırmak, onlardan doğru öğrenmeyi engeller. Devrimci ustaların dediği gibi, devrimci insan hiç hata yapmayan insan değildir, zira böyleleri hiç bulunmaz; devrimci insan büyük hata yapmayan, yaptığı küçük hataları da herkesten önce görüp özeleştiri ile gideren insandır. İşte şehitler gerçeği böyle bir insanlığı temsil etmektedir. Tıpkı 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu eylemini başlatırken, Hayri Durmuş’un “Mezar taşıma borçlu yazılsın” demesi gibi. İşte Kasım Engin de böyle bir devrimci çizginin militanı olmayı başarmıştır.

Şehitleri doğru anlamak ve sahiplenmek, her şeyden önce onların yaşamından dersler çıkartarak öğrenmeyi bilmek demektir. Bunun da başında bir davaya, bazı temel ilkelere şehadet çizgisinde bağlanmak veya katılmak gelir. Bütün şehitler böyle bir Önderlik katılımını temsil eder. Şehidi doğru anlayıp sahiplenmek, Önderlik çizgisine bu temelde katılımı gerçekleştirmek demektir. Bir de şehitler pratiğinin derslerini çıkarmayı bilmeyi ifade eder. Şehitler çizgisinde özeleştiri yapmak işte bu temelde yoğunlaşıp arınma anlamına gelir. Kasım Engin, böyle bir arınmayı ve yeniden gerçekleşmeyi her zaman başarmıştır.

Kasım Engin’in kattıklarının başında kuşkusuz kapitalist modernite karşısındaki net tutumu gelir. Onun bütün cilalı nimetlerini elinin tersiyle iterek Kürdistan ve gerilla yaşamını seçmesi, Kasım Engin’in en belirgin özelliklerinden biridir. İşte bu özellik, ondaki derin yurtseverliği, halkçılığı, özgür yaşam tutkusunu, insan sevgisini, hiç bitmeyen enerjiyi, coşku ve heyecanı ortaya çıkarmıştır. Onda derin bir bilinçlenme, gürül gürül akan bir hareket ve müthiş bir üretkenlik yaratmıştır. Büyük bir moralle ve coşku içinde doya doya yaşamış, doya doya çalışmış, doya doya savaşmıştır. Yapmadığı devrimci çalışma, başarmadığı devrimci görev kalmamıştır. Her zaman bir gerilla takımının yapabileceği bir işi tek başına yapar olmuştur.

Çok açık ki, Kasım Engin gerçeğinden öğreneceğimiz çok şey vardır. O halde, başta çok sevdiği gençler olmak üzere hepimiz fazla zamana yaymadan gerekenleri öğrenmeyi bilmeliyiz. Kasım Engin’in hepimiz üzerinde büyük emeği vardır. Fazla görünmese de gerçek budur. Buna kadın-erkek, yaşlı-genç herkes dahildir. Yazdıkları ve yaptıklarıyla toplumun tüm kesimlerine ulaşmayı ve onları etkilemeyi bilmiştir. O halde üzerimizde biriken bu devrimci emeğin hakkını doğru ve yeterli bir düzeyde vermeyi bilmeliyiz.

Tabi Kasım Engin’in “İntikam” diyen çağrısını da hiçbir zaman göz ardı etmemeli ve de unutmamalıyız. Bunun hepimiz için adeta bir vasiyet niteliğinde olduğunu iyi bilmeliyiz. Özellikle de faşist-soykırımcı AKP-MHP diktatörlüğünün doğa ve toplumda bulunan her şeyi katlettiği böyle bir dönemde, insanca varoluşun ancak devrimci intikam görevinin başarıyla yerine getirilmesiyle mümkün olacağını iyi bilmeli ve bu temelde yaşayıp mücadele etmeliyiz.

Kuşkusuz Kasım Engin’i anlamak kolay değildir. Fakat Kasım Engin olmak da kolay değildir. Ancak PKK tarihi gösteriyor ki, Kasım Engin olmak, Önder Apo gerçeğine Haki Karer çizgisinde katılmak imkânsız da değildir. Kasım Engin gerçeği, her şeyden çok da işte bu imkânı ifade etmektedir. Kasım Enginler yaratmayı bilen bir hareket ve halk yenilmezdir. Kasım Engin’in anısı ölümsüzdür!

Kaynak: Yeni Özgür Politika