Kürt siyasetçilere göre; Türk iktidarı Kürdistan’ın Kürtsüzleştirilmesi için uğraşıyor, KDP de hükümranlığına itirazları bastırmak için olabildiğince muhaliflerin ülkeyi terk etmesine neden oluyor.
Güney Kürdistan’da yaşayan Kürt siyasetçi Musa Çiftçi, Güney Kürdistan’da DAİŞ’in saldırısı sırasında yaşananların kırılma yarattığını, ardından referandum krizi, maaşların ödenememesi gibi siyasi ve ekonomik krizi daha da derinleştiren gelişmeler yaşandığını hatırlattı.
Çiftçi, şöyle konuştu: “Maaşlarla hazır sıcak paraya alıştırılan halk üretimden koparıldı. Türkiye’deki sistem gibi kendi yandaşlarına, buradaki bütün yeraltı zenginliklerini bölüştürdüler. Kürdistan’ın tüm zenginliğine iki aile hakim. Kürdistan halkı ise aç, sefil ve yoksul halde. Aylar süren protestolar yapıldı. KDP güçleri çok sert müdahale etti. Birçok insan evlerinden alınarak işkenceden geçirilip cezaevlerine atıldı. Hiçbir demokratik kurum olmadığı gibi Meclis de işlevsiz. İnsanların bunlardan hiçbir umudu yok.”
UMUDUNU YİTİRENLERİN BİR KISMI TERK EDİYOR
Son seçimlerde bütün partilerin oy kaybettiğini; seçim hilelerine rağmen sandığa gitme oranının yüzde 25-30 arasında kaldığını savunan Çiftçi, sisteme ve seçimle değişeceğine dair umudunu yitirenlerin bir kısmının Avrupa’ya gitmeye çalıştığını kaydetti.
“Büyük tehlikeleri göze alarak buradan kaçmaya çalışıyorlar. Bu durum, hem Türkiye’nin hem KDP’nin işine geliyor” diyen Çiftçi, şunları ifade etti: “Kendilerine tepki gösterenlerin ve karşı çıkan kesimlerin buradan gitmesi ve Güney Kürdistan’ın insansızlaşmasıyla birlikte KDP’nin daha rahat bir şekilde yolsuzluk yapmasına imkan sağlayacaktır. Buradaki sistem de böyle bir şey istiyor. Kendilerini zorlayacak bir yapılanma, bir halk hareketi istemiyorlar. Dolayısıyla buranın insansızlaşması Türkiye’nin de işine geliyor. Kürtlerin kendi yurtlarını terk etmesi bu kesimlerin istediği bir durum.”
SİYASİ TERCİHLERİNDEN KAÇMAYA ZORLANIYORLAR
Hakların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Habip Eksik, uluslararası güçlerin çözümsüzlüğe sürüklediği sorunların kaynaklık ettiği savaş ortamına işaret ederek, “Bu güçlerin desteklediği bölgesel iktidarların dayattığı zorbalık, politik tercihleri farklı olanları kaçmak zorunda bırakıyor. Göçmenlerin hangi yol ve yöntemleri kullandığını tartışmaktan ziyade, yerlerini, yurtlarını bırakıp kaçmalarının nedenleri üzerinde durmak gerekir” dedi.
Polonya-Belarus sınırında kalan göçmenlere uluslararası hukuktaki “göçmen hukuku” uygulanmadığını kaydeden Eksik, “İnsanlar ölüme terk ediliyor. Uluslararası hukukun bile artık keyfi işlendiğinin göstergesidir. Göç etmeye sebep olan sorunları tartışarak çözmeliyiz” diye konuştu.
Kürdistan’ın resmen Kürtsüzleştirilmeye çalışıldığını, demografik yapısının değiştirilmek istendiğini kaydeden Eksik, şunları dile getirdi: “İnsanlar yaşamak için ölümü göze alarak çocuklarıyla beraber yerlerini yurtlarını terk edip AB’ye sığınmaya çalışıyor.”