İran'daki idamlar ve Güney'deki hak ihlalleri İsveç Parlamentosu'nda

İsveçli Bağımsız Milletvekili Amineh Kakabaveh, soru önergeleriyle İran'daki idamlar ve Güney Kürdistan'daki insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlallerini parlamentonun gündemine getirdi.

İsveçli Bağımsız Milletvekili Amineh Kakabaveh, soru önergesi vererek, İran'ın Kürt halkı ve muhaliflere yönelik baskı ve saldırıları artırdığını belirtti, sadece son birkaç hafta içinde yüzlerce Kürdün gözaltına alındığını ve işkencelerden geçirildiğini kaydetti.

Tutuklanan muhalifler arasında işçi önderleri, bilim insanları, kültür emekçileri, ana dil öğretmenleri ve çevre aktivistlerinin bulunduğuna dikkat çeken Kakabaveh, Öğretmen Zara Mohamadi'nin Kürt çocuklara ana dillerini öğrettiği için 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığını belirtti.

Cezaevinde 2 yıldan beri tutulan çevre aktivisti Hossein Kamangar'ın sırf çevre sorunlarını gündeme getirdiği için idam edilme riskiyle karşı karşıya kaldığını ifade eden Kakabaveh, Kamangar Ailesi'nden 20 kişinin İran devleti tarafından katledildiğine dikkat çekti.

İran devleti ile İsveç arasında yakın ilişkiler olduğunu hatırlatan Kakabaveh, "İsveç, siyasi tutsaklara işkence yapılmasına son verilmesini ve idamların durdurulmasını talep etmeli. İran cezaevinde tutulan kadın tutsaklara yönelik tecavüzlerin son bulmasını istemeli” dedi.

'İSVEÇ İDAMLARIN DURDURULMASI İÇİN GİRİŞİMDE BULUNMALI'

Kakabaveh, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde'den, İran'daki toplu tutuklamalar ve idamların durdurulması ve Hossein Kamangar'ın serbest bırakılması için girişimde bulunmasını istedi.
Önceki gün Kakabaveh'in sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ann Linde, İsveç'in 2019 yılının Aralık ayında yayımladığı insan hakları raporunda İran'da insan hakları alanında  ciddi eksiklikler olduğuna, etnik ve dini azınlıklara yönelik ayrımcılık yapıldığına dikkat çektiğini söyledi.

Son dönemde İran'da gerçekleşen toplu idamların daha çok etnik ve dini azınlıklara mensup bireylere yönelik olmasını alarm verici olarak gördüklerini ve İsveç hükümetinin gelişmeleri yakından izlediğini söyledi.

'GÜNDEME GETİRMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ'

Linde, insan haklarına saygı gösterilmesinin İsveç'in İran ile ilişkilerinde merkezi bir rol oynadığını ve İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif başta olmak üzere İranlı yetkililerle yaptıkları görüşmelerde insan hakları ihlallerini gündeme getirdiklerini belirtti. İsveç'in İran'daki etnik ve dini azınlıkların durumlarını gündeme getirdiğine ve getirmeyi sürdüreceğine vurgu yaptı.
Dışişleri Bakanı Ann Linde'nin cevabını sorduğumuz Kakabaveh, Linde'nin idamlara karşı çıkmasını ve insan haklarını savunmasını olumlu bulmakla birlikte yetersiz gördüğünü kaydetti.
Kakabaveh, 12 yıldan beri İran'daki idamlar ve insan hakları ihlallerini parlamentonun gündemine getirdiğini hatırlatarak, "Ama İsveç'in korkakça yaklaşımından dolayı İran'ın tutumunda bir ilerleme  olmadı” diyerek, İsveç'in uzlaşmacı tavrına tepki gösterdi.

'İSVEÇ VE AVRUPA İÇİN ÇIKARLARI İNSAN HAKLARINDAN ÖNEMLİ'

İsveç ve Avrupa ülkeleri için İran'la olan ticari ilişkilerinin  idam ve insan haklarının önünde yer aldığı değerlendirmesini yapan Kakabaveh, batılı ülkelere şu eleştirileri yöneltti:
"Beyaz Rusya ve Ukrayna'ya insan haklarını ihlal ettikleri için yaptırım uygulayan ülkeler İran ve Türkiye söz konusu olduğunda yaptırım uygulamaya yanaşmıyorlar. Ticari ilişkilerinin zarar görmemesi için suskun kalıyorlar. Onlar için ekonomik çıkarları insan haklarından daha önemli.”
İran'ın sadece Kürtler değil tüm etnik ve dini azınlıklara yönelik baskıları artırdığına değinen Kakabaveh, "İlerici bir halk olan Belucilere yönelik dünkü saldırılar sırasında 10 kişi katledildi. Bunların çoğunluğunu işçi ve öğrenciler oluşturuyor. Yolsuzlukları protesto ettikleri ve haklarını talep ettikleri için katledildiler” dedi. Beluci ve diğer azınlık halkların protesto eylemlerinin sürdüğüne dikkat çeken Kakabeveh, insan hakları savunucularına Belucilerle dayanışmayı yükseltmeleri çağrısı yaptı.

'KBY İNSAN HAKLARI VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İHLAL EDİYOR'

Kakabaveh, ayrıca verdiği yazılı bir soru önergesiyle Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin gerçekleştirdiği insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlallerini İsveç Parlamentosu'nun gündemine getirdi.
İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde'ye Bölgesel Kürt Yönetimi'nin ifade özgürlüğü ve demokratik haklara saygı göstermesi ve tutukladığı 26 gazeteci ve diğer politik tutsakların serbest bırakılması için ne yapmayı düşündüğünü sordu.
Bir halkın kendi kendini yönetebilmesi için özgür medyanın en temel koşul olduğuna vurgu yapan Kakabaveh, ”Kürdistan Bölgesel Yönetiminin pek çok kez barışçıl eylemler ve diğer  açıklamaları bastırdığını, eleştirel gazetecilerin kaybedildiğini veya kaçırılıp daha sonraları ölü bulunduklarını üzülerek izliyoruz” dedi.
Kakabeveh, gazetecilerin serbest bırakılması ve medya üzerindeki baskıların son bulması için İsveç'in Kürdistan Bölgesel Yönetimi'yle konuyu ele almasını talep etti. Kakabaveh'in önergesinin 9 Mart günü parlamentoda ele alınıp tartışılması bekleniyor.