Kürt halkının meşru özgürlük mücadelesini kriminalize eden Alman devletinin politikalarına karşı 22 Mart 1994’te Almanya’nın Mannheim kentinde bedenlerini ateşe vererek ölümsüzleşen Ronahî (Bedriye Taş) ve Bêrîvan (Nilgün Yıldırım), 30’uncu şehadet yıl dönümleri vesilesiyle eylemlerini gerçekleştirdikleri noktada anıldı.
Şehit Aileleri Derneği (KOMAW), Ronahî-Bêrîvan Kadın Meclisi ve Mannheim Demokratik Kürt Toplum Merkezi üyeleri tarafından gerçekleştirilen anmada KOMAW adına şu konuşma yapıldı. “Şehît Ronahî ve Bêrîvan arkadaşlar, bu iki nehrin ortasında kalan bir toprak parçasında eylemlerini gerçekleştirmeleri, sembolik olarak Dicle ve Fırat’a, dolayısıyla Mezopotamya’ya; yani Kurdistan’a duydukları özlemden ileri geliyor. Kurdistan’a olan bağlılıklarını ortaya koyarak Kürt düşmanlarına gerektiğinde en değerli varlıkları olan canlarını bile feda edebilecekleri mesajını vermişlerdir. Kendilerini bağladıkları ağacın yanan gövdesinin yanında yeşeren ağaçlar ve çiçekler, her zaman filizlenen umudun ve güçlü inancın sembolüdür.
Bu değerli eylemin yaratıcısı olan bu iki yiğit Kürt kadınının duruşu, eylem tarzı ve zamanı doğru okunmalı ve çözümlenmelidir. Özgürlüğün bedelinin ağırlığını doğru temelde analiz edebilen aydın, yazar-çizer, yönetmen ve sanatçıların bu eylemden çıkarabileceği büyük eserler, yaratacakları anlam derinliği vardır. Biz şehit yoldaşlarımızın anısına ömrümüzün sonuna kadar bağlı kalacağımızın sözünü yineliyoruz ve bu uğurda çalışmalarımızı her zaman daha da büyüteceğimizi yine belirtiyoruz.”
Anma esnasında oradan geçen Almanlara şehitler Ronahî ile Bêrîvan ve yaptıkları eylem hakkında bilgi verildi. Anma noktasına onlarca yurtsever sırayla çiçek bırakıp mumlar yaktı. Zılgıtlarla ve “Şehîd namirin” sloganıyla devam eden anmada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ve Kurdistan Özgürlük Şehitlerinin Newroz’u kutlandı.