Aydar: Pekin’in itirafı ciddidir, Avrupa da ciddiye almalı

KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar, Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin’in Paris katliamına ilişkin itirafı ve yeni suikast çağrısının ciddi olduğunu belirterek, Avrupa’yı bu tehditleri ciddiye almaya çağırdı.

KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar, İsmail Hakkı Pekin’in Kandil ve Avrupa’da KCK yöneticilerini hedef göstermesi ve Paris katliamına ilişkin itirafını ANF’ye değerlendirdi.

Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, CNN Türk’te 16 Şubat günü yayınlanan bir programda, Kandil’de KCK yöneticilerinin hedeflenmesi gerektiğini savundu. Pekin, Avrupa’daki Kürtleri de hedef gösterirken bir itirafta bulundu: “Avrupa’da bunların unsurları var. Avrupa’daki unsurlarına bir şey yapmamız gerekiyor. Yani daha evvelden Paris’te yapıldı ama, evet…”

Paris’te 9 Ocak 2013’te PKK kurucularında Sakine Cansız, KNK Paris temsilcisi Fidan Doğan ve Kürt gençlik hareketi üyesi Leyla Şaylemez, başlarına üçer kurşun sıkılarak katledilmişti.

Aydar,  “İsmail Hakkı Pekin, sıradan bir insan değil, Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanlığını yapmış biri” diye dikkat çekti.

Aydar, “Emeklilikten sonra da aktif siyaset ve yazım hayatı içerisindedir. Her şeyi çok net ve iyi biliyor; devletin derin organlarında ne yapılıyor ne kararlar alınıyor, bunlara vakıftır. Söylemi önemlidir” diye ekledi.

İKİ AÇIDAN ÖNEMLİ; BİRİNCİSİ İTİRAF!

Bu açıklamanın iki açıdan önemli olduğuna işaret eden Aydar, şöyle konuştu:

Birincisi; üst düzey bir istihbaratçı olarak Paris katliamını itiraf etmesidir. Ağzından kaçırıyor, itiraf etmesi önemli. Türk yetkililerin ilk itirafı değil. Zaten belgeler de var. Daha önce cemaat ve AKP arasındaki kavgada, cemaat ses kayıtlarını ve MİT belgelerini yayınladı. Sonra Tayyip Erdoğan 2014 seçim kampanyası sırasında hem Urfa hem de Ağrı’da Fethullah Gülen Cemaati’ni suçladı. İsmail Hakkı Pekin’in de itiraf etmesi, Türk devletinin suikastçı politikasını deşifre ediyor.”

Erdoğan Mart 2014’te Urfa’daki seçim mitinginde, eski ortağı Gülen cemaatini işaret ederek, “Önce Oslo sürecini sabote ettiler, arkasından MİT Müsteşarımı tutuklamaya, onu devre dışı bırakmak istediler, arkasından Paris'te birtakım suikastler yaptılar” demişti.

Paris’te yürütülen soruşturmada ve iddianameye giren bilgi ve belgelerde, üçlü cinayetin tüm izleri Ankara’ya uzanıyordu. Ortaya çıkan ses kayıtları, MİT yöneticilerinin imzasını taşıyan gizli ibareli emir belgesi, gizli telefon görüşmeleri, tetikçinin Türkiye ziyaretleri, PKK tarafından yakalanan üst düzey MİT elemanlarını itirafları ve diğer bir çok tanıklık, katliamın Ankara tarafından örgütlendiğini gösteriyordu.

İKİNCİSİ TEHDİT

Aydar, Pekin’in kullandığı ifadelerdeki ikinci önemli boyutu şöyle dile getirdi:

“İkincisi;  açık söylüyor, KCK’nin Avrupa’da unsurları, yöneticilerinin olduğunu ve bunları yönelmek gerektiğini söylüyor. Bir itiraf ve bir tehdit var. Bu yalnız Pekin’in bir söylemi değil, devletin derin organlarına danışmanlık yapan kesimler, tecrübe aktaran kişiler arasındadır.”  

‘ÖNEMLİDİR, CİDDİYE ALIYORUZ’

“Bu anlamda söylemi önemlidir, ciddiye alıyoruz” diyen Aydar, şöyle devam etti:

“Ona göre biz de konumlanacağız. Tedbir de alıyoruz, alacağız da. Türk devletinin uzun süredir bu alanlarda yürüttüğü suikast faaliyetleri var. Almanya’da, Belçika’da, Fransa’da ortaya çıkan unsurlar var.  İçinde benim de olduğum kesimlere yönelik suikast girişimleri var. Bu yönde soruşturmalar var. Almanya’da bazı davalar oldu, bazıları yargılandı. Halen Belçika ve Fransa’da devam eden soruşturmalar var. Bu konuda Belçika’da geniş bir dava dosyası var.”

Haziran 2017’de Belçika polisi üç şüpheli şahsı, Kürt örgütlerin verdiği bilgiler doğrultusunda durdurmuştu. Bu olay Paris’teki soruşturmanın yeniden başlamasına önemli katkı sunmuştu. Zira durdurulan araçtaki üç kişi, KONGRA GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal’a suikast planlıyordu. Şüphelilerden biri, eski bir Türk askeriydi. Bir diğeri Türk polis kartını göstermişti. Soruşturmaya yakın kaynaklardan alınan bilgilere göre bu iki kişi, 16 Haziran’dan itibaren Türk kökenli dört kişiyle birlikte Paris’te kalmış. Bunlardan birinin keskin nişancı olduğu belirtiliyor. Kürt kaynaklarına göre Belçika polisi Paris’teki üst düzey bir Türk diplomatın bu faaliyetleri koordine ettiğinden şüphe ediyor. Belçika makamları bir inceleme başlattı, ancak dosyada gizlilik kararı bulunuyor.

2011’DEN BERİ SUİKAST GİRİŞİMLERİ VAR

Suikast girişimlerinin yeni olmadığını hatırlatan Aydar, “2011’de başladılar ve bugüne kadar da devam ettiriyorlar. Bu tür ağızlardan itiraf edilmiş olması, bizim açımızdan önemlidir, gereken tedbirleri alıyoruz” vurgusunda bulundu.

PARİS DAVASINA ETKİSİ

Aydar, Pekin’in yaptığı itirafın Paris’te üç Kürt kadın devrimciye ilişkin dosyaya da etkisinin olması gerektiğini belirtti.

Aydar, “Paris davasına da etkisinin olması gerekir. Açıkça Türkiye devleti, Paris’te cinayet işlemiştir. Devlet burada suikast yapmış, terör estirmiştir. Türkiye aslında terörist bir devlettir” dedi.

Görevin Fransa adli makamlarına düştüğünü belirten Aydar, “Fransa’da Türkiye aleyhine bir cinayet davası açılmalı. Bu tek başına bir Ömer Güney gibi bir tetikçinin işi değil, emri veren Ankara’dakilerin mahkeme önüne çıkarılması gerekiyor. Fransa adli makamlarının daha ciddi üzerinde durmasını bekliyoruz. Bir kişilik bir olay değil; MİT tarafından örgütlendirilmiş, Ankara merkezli bir cinayettir, Paris merkezinde işlenmiştir. Türk devleti ve o dönemki yöneticileri sorumludur” şeklinde konuştu.