İsviçre’nin Basel kentinde hasta tutsakların tahliye edilmesi talebiyle eylem gerçekleştirildi.

Her ayın ilk haftasında düzenlenen basın açıklaması, 1 Mart Cuma günü Claraplatz’da yapıldı.

Almanca yazılı "Türk devletinin siyasi mahkumları öldürdüğünü biliyor muydunuz?" pankartın yanı sıra hasta tutsakların resimleri taşındı. Ağır hasta tutsakların serbest bırakılması  ve derhal tedavi edilmeleri istendi.

Tutsakların Sesi Platformu (TSP), Partizan, Dem Kurd, Bir-Kar, İDHF ve Proleter Devrimci Duruş'un Almanca yaptığı ortak açıklamada şunlar kaydedildi:

"Türkiye ve Kürdistan hapishanelerinde on binlerce insan, her yaştan kadın ve erkekler, hatta çocuklar, politik düşünceleri ve politik aktiviteleri nedeniyle cezaevlerinde yatıyor. Bunun yanı sıra mahkeme kararıyla mahkum olanların ceza süreleri dolmasına rağmen 'pişman olmadıkları' için en uyduruk gerekçelerle çeşitli 'disiplin cezaları' verilerek tahliyeleri engelleniyor.

Şu an 30 yılı aşkın süredir zindanlarda tutulan, tahliye tarihleri gelmiş olan pek çok politik devrimci tutsak, bu türden uygulamalarla cezaevlerinde tutulmaya devam edilmektedir. Yaşları 70’i geçmiş, kendi başlarına kendi ihtiyaçlarını görmekte zorlanan nice politik tutsak, 'tutuksuz yargılama' veya hükümlü ise 'ceza ertelemesi' yahut 'ev hapsi/denetimli serbestlik' türünden uygulamalardan hiçbir şekilde yararlandırılmaksızın dört duvar arasında ölüme mahkum ediliyor. Apaçık bir intikam duygusuyla hareket eden faşist devlet, devrimcileri imha etmeyi amaçlıyor. Sayıları 600’ü aşan hasta tutsakların durumu ise tüm dünya insanlığını isyan ettirecek bir gaddarlık örneğidir. Zindanlarda kalmasının mümkün olmadığı sayısız doktor raporuyla tespit edilen, tedavi ve yaşamının idame ettirilmesi için mutlaka serbest bırakılması gerektiği hastane raporlarıyla, hatta sık sık Adli Tıp kurul kararlarıyla belgelenen nice politik tutsak, sırf politik düşüncelerinden ötürü, sırf faşist devlete karşı çıktığı için ölüm anına kadar zindanda tutuluyor, çoğu yaşamını zindanda hayatını kaybediyor."

Ortak açıklamada ayrıca faşist şeflik rejiminin 27 Şubat'ta İzmir ve İstanbul’da işkenceyle gözaltına aldığı sosyalistlere yönelik baskı ve işkence uygulamaları da kınandı.

Almanca yapılan açıklamada "Kadınların mücadele günü 8 Mart öncesinde yapılan bu saldırıların kuşkusuz kadın özgürlük mücadelesinin dindirilemeyen isyanına, kadınların erkek-devlet saldırılarına karşı mücadelesinedir. 31 Mart yerel seçimleri öncesinde gerçekleşen bu gözaltı saldırıları çalışmaların engellenmesini amaçlamaktadır" denildi. Açıklama sloganlarla sonlandırıldı.