Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON), Tutsakların Sesi Platformu (TSP), Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) ve Young Struggle’ın, PKK ve PAJK’lı tutsakların 70 gündür sürdürdüğü açlık grevlerine destek vermek, politik tutsaklara yönelik işkence uygulamalarına dikkat çekmek için 2 Şubat'ta Almanya'nın Köln, Fransa'nın Paris ve İngiltere'nin Londra kentlerinde de eşzamanlı olarak başlattıkları 3 günlük açlık grevi basın açıklamalarıyla sonlandırıldı.
BASEL
Basel’de bulunan BEKSAM (Basel Eğitim Kültür Sanat Merkezi) lokalinde düzenlenen açlık grevi, Basel Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nden (CDK-BL) bir heyet tarafından ziyaret edildi.
Heyet içerisinde yer alan CDK-BL üyesi bir konuşma yaparak açlık grevi eylemini selamladı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecridi kınadıklarını ifade eden Mine Nazari, "Bu tecrit bugün, Türkiye ve Kurdistan hapishanelerinde tüm politik tutsaklara uygulanan bir politikaya dönüşmüştür. Faşizme karşı mücadelemizi birleşerek ve büyüyerek kazanacağız" diye konuştu.
Mine Nazari'nin konuşması sonrası Açlık Grevi Komitesi üyesi Gülderen Sevim söz aldı. Gülderen Sevim, birçok merkezde eşzamanlı düzenledikleri ve bugün sonlandırılan eylemlerine dair şunları söyledi: "Türk devlet faşizminin politik tutsaklara özellikle hasta tutsaklara yönelen politikalarını kınıyoruz. Bugün burada sembolik de olsa başlattığımız 3 günlük açlık grevi eylemlerini sonlandırıyoruz. Fakat faşizme karşı mücadelemizi farklı eylem biçimleriyle sürdüreceğiz."
Gülderen Sevim, son olarak tüm insan hakları örgütleri ile demokratik kesimlere çağrıda bulunarak, tutsaklara keyfi uygulamalar, her türden işkence ve izolasyona karşı ses çıkarmalarını istedi.
KÖLN
Türk devletinin hapishanelerinde uygulanan tecrit ve baskı politikalarına karşı sosyalistlerin Avrupa’nın dört kentinde düzenledikleri 3 günlük açlık grevinin Köln ayağı da basın toplantısı ile sonlandırıldı.
AVEG-KON, SKB, TSP ve YS’nin sürdürdüğü açlık grevinin üçüncü gününde sabah saatlerinde iki konuda tartışmalar düzenlendi. Önce “Hapishanelerdeki direnişlere ve olası gelişmelere dair Avrupa’dan mücadeleyi nasıl geliştirebiliriz” konusunda yaptıkları tartışmanın ardından, “Almanya’da AfD ve faşist hareketin gelişimine karşı yapılan gösterilerde göçmenler nerede duruyor, sosyalistler faşist hareketin gelişimine karşı hangi görevlerle karşı karşıya’’ konusunda canlı tartışmalar yürütüldü.
Gün boyu gelen ziyaretçilerle sohbet eden eylemciler, saat 14.00’da Köln istasyonu önünde başlayan Filistin direnişi ile dayanışma eylemine önlükleriyle katılarak eyleme destek verdi. Bildiriler dağıtan eylemciler adına yapılan konuşmada, sömürgeci işgalci faşist Türk devleti ve İsrail devletinin tutsakları katletme politikasına karşı tutsakları sahiplenmeye devam edileceği; faşist işgal ve soykırım saldırılarına karşı enternasyonal dayanışmanı büyütülmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
Eylemciler, açlık grevini saat 17.00’da Köln Multikulti derneğinde yaptıkları basın toplantısıyla sonuçlandırdı.
Basın toplantısında söz alan eylemciler, üç günlük açlık greviyle amaçlarının, Türk devletinin 3 yıldır İmralı’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uyguladığı mutlak tecride ve hapishanelerdeki baskılara, hak gasplarına karşı tutsakların hapishanelerde 27 Kasım’da başlattıkları açlık grevlerine ve dışarıdaki mücadeleye Avrupa’dan ses olmak istediklerini ve üç gün boyunca bu sesi kentin değişik semtlerine, alanlarına taşımaya çalıştıklarını hatırlattı.
Faşist Türk devletinin tecrit politikasını kırmanın esas yükünün dışardakiler tarafından omuzlanması gerektiğinin bilinciyle hareket ettiklerini belirten sosyalistler, yaptıkları üç günlük açlık greviyle Avrupa’da bu mücadeleye dikkat çekmek istediklerini vurguladı.
Basın toplantısına katılan ATİK Köln temsilcisi ve Komala temsilcisi de birer konuşma yaparak, açlık grevini selamladılar ve tutsaklarla enternasyonal dayanışmayı büyütmek gerektiğini vurguladılar.