Berlin-Boğaziçi Dayanışması’nın çağrısıyla düzenlenen anma programı pazar günü akşam saatlerinde gerçekleşti.

Etkinlikte Boğaziçi Dayanışması adına konuşan akademisyen Hazel Başköy, “Bugün buradaki varlığımız, buradaki duygusallığımız, buradaki ısrarımızla bu katliamları, 10 Ekim katliamını, Suruç katliamını, Diyarbakır katliamını unutmadığımızı bir kez daha haykırmak istiyoruz” dedi.

Başköy, “Bugün buradayız, çünkü biliyoruz ki o gün arkadaşlarımızı katledenler ile üniversitelere kayyum atayanlarla aynı. Çünkü biliyoruz ki o arkadaşlarınızı katledenler bugün bizim barış talebimizi, demokrasi talebimizi savaş diye okuyanlarla aynı. Biz ise inadına barış inadına hürriyet diyoruz” diye ekledi.

Konuşma ardından basın açıklaması okundu: “Biliyoruz ki 5 Haziran Diyarbakır katliamında soruşturma doğru düzgün yapılsaydı, sanıklar henüz eyleme geçmemiş diye üstümüze salınmasaydı; 20 Temmuz Suruç katliamı engellenebilirdi. Ama şurası kesin ki Suruç katliamının hemen arkasında soruşturma derinleştirilseydi, 10 Ekim 2015 Ankara katliamı yaşanmayacaktı. Çünkü Suruç’ta kendisini patlatan canlı bomba ile Ankara’da kendisini patlatan canlı bomba kardeşti! Dava dosyalarına getirilen gizlilik kararları, avukatların bu ilişkiyi görmesini, dolayısıyla tehlikeyi önceden fark ederek soruşturmaları yönlendirebilmelerini engelledi.”

Basın açıklaması sonrası serbest kürsüye geçildi. Duygu dolu anların yaşandığı anmada, katılımcılar Ankara Katliamı ile ilgili duygu ve düşüncelerini sözleriyle, şiirleriyle dile getirdi.

Anma sırasında “10 Ekimi unutma! Unutturma!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “faşizme karşı omuz omuza”, “Gün gelecek devran dönecek katil devlet hesap verecek” ve “Şehit Namirin” sloganları atıldı.

Oranienplatz’daki anma etkinliği çerçevesinde 5 Haziran Amed, 20 Temmuz Suruç ve 10 Ekim Ankara katliamlarını anlatan belgesel film izlendi.