Bremen’de Anadilde Eğitim ve Kreş Sempozyumu

Yekmal e. V, Kürt Öğretmenler Birliği ve GEW sendikası, “14. Uluslararası Anadil Günü Sempozyumu” düzenledi. Kürtçe’nin okullarda öğretilmesi ve Kürt çocuklarının anadilde eğitimle büyütülmesinin üzerinde duruldu.

Almanya’nın Bremen kentinde “14. Uluslararası Anadil Günü Sempozyumu, “Okullarda ana dil hakkı ve kreşlerde iki dillilik” temasıyla düzenlendi.

Yekîtiya Malbatên ji Kurdistane li Almanya- Yekmal e. V Bremen, Yekîtiya Mamosteyen Kurdî li Ewropa ve Gewerkschaft Erziehung und Wissenschaft Bremen’in (GEW-Bremen) ortaklaşa düzenlediği sempozyum, 23-24 Şubat tarihlerinde Bremen GEW sendika binasında gerçekleştirildi.

BREMEN’DE KÜRTÇE ÖĞRETİMİ POTANSİYELİ WORKSHOPU

İki gün süren sempozyumun ilk gününde iki dilli kreş örneği olarak Kita Pîya deneyimini Dr. Yaşar Kırgız anlattı.

Daha sonra sempozyum katılımcıları, eğitmenlerin yer aldığı “Erken çocukluk eğitiminde Kürtçe'den beklentiler ve potansiyeller; Erken çocukluk eğitiminde Kürtçe'nin uygulama gerçekleri, zorlukları ve sınırlılıkları; Bremen'de Kita Pîya'nın kurulması için perspektifler, iyileştirme fırsatları ve gelecek planları” başlıklarında workshoplar düzenlendi.

Sempozyumun ikinci günü, açılış konuşmaları ve panellerle sürdü. Yekmal e.V Genel Koordinatörü Günay Darıcı, Bremen Eyaleti Eğitim Senatörü Dr. Sascha Karolin Aulepp, GEW Sendikası Bremen Sekreteri Barbara Schüll ve Avrupa Kürt Öğretmenler Birliği Başkanı Samir Khader Abde sempozyum katılımcılarına yönelik konuşma yaptı.

“Almanya’da anadilinde Kürtçe eğitimin 30. yıl dönümü” paneli Hamdiye Ertaş'ın moderatörlüğünde Dr. Zerdest Haco, Emin Akbaş, Dr. Hennig Scherf, Zaradin Ağırman, Yayla Bucak Mönch'ün konuşmasıyla sürdü.

TÜRKLERİN KÜRTÇENİN RESMİLEŞMESİNDE ENGELLEYİCİ TAVIRLARI

Kürtçe’nin Bremen’de resmi olarak kabul edilmesinde Türklerin engelleyici tavırlarına değinen Bremen Eyaleti eski Eğitim Senatörü Dr. Hennig, "Bremen’de yaşayan Türkler sadece Kürtçenin resmi olarak tanınmasında engelleyici olmadılar; Ermeni Soykırımının tanınmasını da engellemek istediler. 2. Dünya Savaşı öncesi dünyaya geldim ancak hiçbir zaman savaşın tekrar kapımıza dayanacağına inanmadım. Çok dilli, çok kültürlü Almanya benim için büyük bir nimettir. Ben de kaç defa Kurdistan'a gittim" dedi.

‌Oldenburg Üniversitesi DaZe Departmanı eski üyesi bilim insanı Yayla Bucak Mönch, Kürtçe önündeki engellere değindi ve Êzidî Kürtlerin Kürtçe’nin resmileşmesi sürecinde engellerin kaldırılmasındaki rollerine değindi. Yayla Bucak Mönch, “Kürtçenin resmiyet kazanması sürecinde bizler için en önemli gelişme Êzidî Kürtlerin varlığıydı. Çünkü onlar evlerinde Kürtçe konuşuyordu” ifadelerini kullandı.

Almanya’da Kürtçe eğitim dilinin ilk öğrencilerinden Zaradin Ağırman ise, “Aileler ilkokul birinci sınıftan çocuklarını Kürtçe derslerine göndermeli” dedi.

HACO: KÜRT ÇOCUKLARINI TÜRKÇE DERSLERİNE YOLLAMA SİYASETİNDEN VAZGEÇİN
Paneldeki bir diğer konuşmacı ise, Eğitim Uzmanı ve Danışman Dr. Zerdeşt Haco idi. Dr. Haco, Alman devletinin özgün bir Kürt politikasının olmadığına işaret ederek şunları belirtti: “Almanya’da üniversitelerde demokratik bir sistem var ama mesele Kürt ve Kurdistan’a gelince demokratik bir sistem olduğunu söyleyemeyiz. Sanki Kürtler yokmuş, yaşamıyormuş gibi yaklaşılıyor. Alman siyasetine çağrım, bu siyasetten vazgeçmeleridir. Kürtleri görmezden gelme siyasetinden vazgeçin. Bir milyondan fazla Kürt yaşıyor. Türkiye ile hiçbir bağı olmayan Kürt çocuklarını Türkçe derslerine yollama siyasetinden vazgeçin.”

Online ve yerinde katılımcıların yer aldığı hibrit sempozyum, Kürtçe öğretiminin yaygınlaşması, materyallerin oluşturulması sürecinde yaşanan sorunlar ve çözümler hakkında panellerle sürdü.