Almanya’nın Bremen kentinde faaliyet yürüten Sêvê Kadın Meclisi, Tirêjên Rojê etkinlikleri kapsamında Uluslararası Komplo ve umut hakkına ilişkin panel düzenledi.

MAF-DAD üyesi Avukat Rengin Ergül ile Siyasetçi Fatma Kurtulan’ın katıldığı panelde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, uluslararası kurum ve devletlerin rolü ile Kürt halkının mücadelesinin tecridin son bulmasında oynayacağı rol üzerinde duruldu.

AV. RENGİN ERGÜL: MÜCADELEMİZ BİZİ BAŞARIYA ULAŞTIRACAKTIR

Panelde konuşan MAF-DAD Üyesi Avukat Rengin Ergül, Uluslararası Komplo’nun gelişim sürecinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başta olmak üzere uluslararası kurumların izlediği tavır ve tutuma değinerek şunları söyledi: “Türkiye Sayın Öcalan’a idam cezası verdiği süreçte AİHM, Sayın Öcalan’ın ilk dosyası hakkında Türkiye açısından yeni bir karar verdi. Çünkü AİHM, idam cezası ile ilgili başvurular onun önüne geldiğinde ‘Türkiye moratoryum ilan ettiği için kimseyi idam etmiyor. Bu nedenle yaşam hakkının engellenmesi anlamına gelmiyor’ diyordu. Ancak Sayın Öcalan’ın davası AİHM önüne gittiğinde Mahkeme Türkiye’ye, ‘Evet moratoryum ilan etmişsin ve şu ana kadar kimseyi idam etmemişsin ancak Sayın Öcalan konusunda sana inanmıyorum’ dedi. Yani basitçe ifade etmek gerekirse, AİHM kendi ağzıyla Türkiye’ye dedi ki, uluslararası hukuk açısından, uluslararası anlaşmalar açısından konu Sayın Öcalan olunca sana güvenmiyorum. Ancak aynı mahkemenin çatısı altında olduğu Avrupa Konseyi, Avrupa ülkeleri, Sayın Öcalan’ı Türkiye’ye teslim ettiler. Biliyorlar ki konu Sayın Öcalan olunca ne uluslararası anlaşmaları tanıyor ne de uluslararası hukuka uyuyor. Kendi ağızlarıyla inanmadıklarını söylüyorlar ama Sayın Öcalan’ı kendi elleriyle Türkiye’ye teslim ettiler. Bu nedenle bu uluslararası kurumlara başvurular yapalım, yapıyoruz; ama inancımız onlara değil kendi mücadelemize olmalıdır. Kendi mücadelemiz bizi başarıya ulaştıracaktır” dedi.

FATMA KURTULAN: BU MÜCADELE DİMDİK AYAKTA VE DÜNYAYA UMUT OLUYOR

Siyasetçi Fatma Kurtulan da, uluslararası komplonun hedefleri ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın komploya karşı tutumuna değindi. Fatma Kurtulan konuşmasında şunlara değindi: “Kürt sorunu artık uluslararası bir sorun. Her ülkede bizler Kürt halkı ve Kürt halkının önderliği Sayın Öcalan olunca hiçbir ülkede hukuk işlemiyor. Bunu hepimiz biliyorduk. Bir kez daha tecridin kalkması için hem halk hem hukukçular olarak çok yoğun bir çaba var. Komplonun yıl dönümü günlerini yaşıyoruz. Biz Kürtler her yerde dostlarımızla birlikte komployu kınamaya devam ediyoruz. Bu panel ile komployu kınadığımızı belirtmek istiyoruz. Komplo bir anda ortaya çıkmış bir süreç değildi. Komplonun hedeflerinden biri de biz Kürtleri umutsuz bırakma, çaresiz bırakma; tarihin tekerrür ettiğini bize kabul ettirme ve teslim alma idi. Hem Ortadoğu dengeleri, politikaları; şu anki savaşa da baktığımızda komplonun hangi fikriyat üzerinde geliştiğini daha iyi görüyoruz. Küresel güçlerin Ortadoğu politikalarını hayata geçirmek için engel olarak gördükleri PKK hareketiydi, PKK liderliği, önderliği idi, Kürt halkının direnişi ve mücadelesiydi. Bu mücadele, Kürt Halk Önderi’nin yaptığı savunmalarla hala dimdik ayakta, umut yaratan, yarattığı Rojava pratiği ile dünyaya umut olan bir durumla yoluna devam ediyor.

RUKEN AKÇA: KOMPLOYA KARŞI İTTİFAKLARIMIZI ARTTIRMALIYIZ

FED-DEM Federasyonu toplantısı kapsamında kentte bulunan KON-MED Eşbaşkanı Ruken Akça da panele katılarak ittifakları büyütme çağrısı yaptı. Ruken Akça, “Kürdistan, Avrupa’da parçalandı. Avrupa işgalci ve sömürgecilerinin kararıydı. Buna karşı ne yapıyoruz? Burada mücadelemizi ne kadar büyütebiliriz? Burada özellikle kadın öncülüğünde “Jin Jiyan Azadî” şiarıyla ne kadar öncülük edebiliriz? Burada Kürt kadınları olarak dostlarımızı ve ittifaklarımızı geliştirebiliriz. Biz öncüler Serok Apo’nun paradigması sayesinde ittifaklarımızı bu hassas süreçte büyütebilmeliyiz, dostlarımızı arttırmalıyız. Bugün tecrit, Kürt halkına ve Türkiye’ye uygulanıyor. Tecrit sürdüğü için Avrupa da etkileniyor” diye konuştu.

Sêvê Kadın Meclisi’nin düzenlediği panel, “Bijî Serok Apo” ve “Jin Jiyan Azadî” sloganlarıyla son buldu.