Kürdistanlılar 25 Ocak'tan bu yana her çarşamba günü BM ofisi önünde açtıkları direniş çadırı etrafında oturma eylemi düzenleniyor.

Bu hafta düzenlenen eylemi St Gallen Kürt Halk Meclisi üyeleri sahiplendi. Oturma eylemi ağustos ayında KDP'nin  Xelifan mıntıkasında düzenlediği pusuda şehit düşen gerillalar şahsında bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

Eylemde ilk olarak söz alan Cenevre Kürt Demokratik Kürt Toplumu (CDK) Eşbaşkanı Salih Sağlam, Kürdistanlılar olarak 'Tecride, Faşizme, İşgallere Son; Özgürlüğü Sağlama Zamanı' hamlesinin başlangıcından bu yana hamleyi sahiplenerek alanlarda olduklarını söyledi.

Sağlam sözlerini şöyle sürdürdü: “Medya Savunma Alanları'na yönelen saldırılar 6 ayı aşkın süredir devam ederken, üç aya yakın zamandır kimyasal ve zehirli gaz kullanımına başvuran işgalci Türk devletiyle KDP yönetiminin işbirliği devam etmektedir. Bizler bulunduğumuz her yerde Kürt halkını ve Kürdistan'ın doğasını hedef alan insanlık dışı, savaş suçlarını teşhir etmeyi sürdürürken KDP yönetiminin de bu saldırılarla olan işbirliğini de dünya kamuoyu önünde teşhir etmeye devam edeceğiz.”

Sağlam, 9 Ekim 1998’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik uluslararası komplonun “mimarları olan BM ve Avrupa devletlerinin gerek tecride gerekse insanlık dışı savaş suçlarına karşı suskunluğuyla komployu devam ettirdiğini” belirtti.

Uluslararası güçlerin bu tutumunun Kürt halkına topyekûn katliamı onayladıkları anlamına geldiğini ifade eden Sağlam, şunları ekledi: “Bizler Önderliğimize, Kürt halkına ve Kürdistan'a yönelen saldırılarla işbirlikçi politikalara karşı alanlarda olmayı sürdürerek kamuoyu önünde teşhir etmeyi sürdüreceğiz.”

St Gallen Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Sevdet Hayrullahi de eylemde söz alarak bir konuşma yaptı.

Hayrullahi, “Önderliğimiz üzerinde yürütülen tecritle Kürt halkının iradesi kırılmak istenirken ve yine ihanet çizgisiyle ortaklaşarak Kürt halkının gerillalarına ve Kürdistan'a topyekûn saldırı konsepti devreye sokulmak isteniyor” dedi.

Hayrullahi, “İnsanlık dışı bu saldırılara karşı bizler Önderliğimizin direniş çizgisini esas alarak 'Dem Dema Azadiye Ye' hamlesini sahiplenerek zafere taşıyacağız. Ne KDP yönetiminin işbirliği ne de BM ve Avrupa devletlerinin bu saldırılara olan desteği Kürt halkının iradesini kıramayacaktır. Bizler Kürt kadınları ve Kürt anaları olarak alanlarda olmayı sürdürerek Önderliğimizi ve Kürdistan'ı özgürleştireceğiz” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Kürdistanlılar oturma eylemine devam ettiler.