Küresel çapta 10 Ekim’de startı verilen “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” hamlesi kapsamında İsviçre’nin Cenevre kentinde 'Dünyada ve Türkiye’de siyasi tutsaklar' başlığıyla bir konferans düzenleniyor. Cenevre Üniversitesi Uni Mail yerleşkesindeki konferansa alanında uzman isimler konuşmacı olarak katılıyor.
Konferansın ikinci oturumunda “Türkiye’de cezaevlerinin tarihi ve siyasi mahkumlara yapılan muamele” ve “Türkiye cezaevlerinin mevcut durumu” başlığı adı altında bir panel gerçekleştirildi. Irkçılığa Karşı Mücadele ve Halklar Arası Dostluk Hareketi (MRAP) BM Cenevre Ofisi Temsilcisi Gianfranco Fattorini’nin moderatörlüğünde düzenlenen bu panelde İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, ÖHD Cezaevi Komisyonu Üyesi Av. Zelal Aydoğan ve Kürt Siyasetçi Kemal Aktaş konuştu.
EREN KESKİN: KÜRTLERE HEP ÖZEL BİR HUKUK UYGULANDI
Panelde ilk olarak İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin söz aldı. Yurt dışı yasağı olduğu nedeniyle konferansa online olarak katılan Eren Keskin, Türk devletinin ülkedeki farklılıkları yok sayma üzerine kurulduğunu ifade ederek konuşmasına başladı. Türk devletinin hiçbir zaman bu inkâr politikasında vazgeçmediğini söyledi. Türk devletinin her alanda Kürtlere karşı özel bir hukukun uygulandığını söyleyen Eren Keskin, “Eğer siz bu ülkede Kürt sorunu var derseniz, eğer siz bu ülkenin tarihinde Ermeni soykırımı var derseniz, bu ülkede hep suçlu görülürsünüz” diye konuştu.
‘İMRALI’DA HİÇBİR HUKUK İŞLEMİYOR’
“Türkiye’yi anlamak istiyorsanız Türkiye’nin kuruluş ideolojisine bakmak gerekir” diyen Eren Keskin, “Bugün Erdoğan’ın ve Kemalistlerin birçok konuda ortaklaştığını söyleyebiliriz” dedi.
Türkiye cezvelerinin tamamında bir tecrit rejiminin inşa edildiğini kaydeden Eren Keskin, “Bu izolasyonun en yoğun yaşandığı yerlerden birisi İmralı’dır. İmralı Cezaevinde başından beridir bir tecrit var. İmralı Cezaevi Türkiye’nin kendi iç hukukuna aykırı bir şekilde yönetiliyor. İmralı’nın neyle, hangi hukukla yönetildiğini hâlâ bilmiyoruz. Abdullah Öcalan tutuklandığı günden bugüne kadar hep özel bir hukukla karşı karşıya kaldı” diye kaydetti.
DÜŞMAN HUKUKU
Türkiye’deki bütün muhaliflerin terörist olarak damgalandığını söyleyen Eren Keskin, bu yaklaşımın Türkiye’nin bir yönetim biçimine dönüştüğünü kaydetti. Muhalif olan hiçbir kimsenin Türkiye’de can güvenliğinin olmadığının söyleyen Eren Keskin, “Her gün ölüm tehditleriyle güne uyanıyoruz. Yani Türkiye’de Kürtler başta olmak üzere muhalif olan hiç kimseye bir hukuk uygulanmıyor. Ama ortada bir hukuk var, o da düşman hukuku” diye kaydetti.
ZELAL AYDOĞAN: İMRALI ÖZELİNDE BİR TECRİT REJİMİ İNŞA EDİLDİ
ÖHD Cezaevi Komisyonu Üyesi Av. Zelal Aydoğan, "Siyasi tutsaklara dönük o kadar hukuksuzluk var ki bunları artık kategorize etmeye başladık. Bunun başında ise tecrit geliyor. Abdullah Öcalan’ın İmralı’ya getirilmesiyle birlikte Türkiye cezaevlerinde yeni bir sistem inşa edildi. O günden bugüne Türkiye siyasi tutsaklara karşı cezaevlerinde bir tecrit rejimi inşa edildi” diye kaydetti.
Cezaevlerindeki hasta tutsakların durumuna değinen Zelal Aydoğan, bu hasta tutsakların serbest bırakılması bir yana tedavi bile edilmediğini söyledi. Zelal Aydoğan, “Hasta tutsaklar meselesi hukuki olmaktan öte her şeyden önce insanı ve vicdani bir meseledir” dedi.
KEMAL AKTAŞ: AMED ZİNDANLARINDAN İMRALI’YA UZANAN BİR DİRENİŞ VAR
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride dikkat çekerek konuşmasına başlayan Kürt Siyasetçi Kemal Aktaş, “İmralı tecridi doğru anlaşılmadığı sürece bugün Türkiye’de cezaevlerindeki yaşanan hiçbir sorun anlaşılamaz” dedi. 1980 askeri darbesini ardından başta Kürtler olmak üzere Türkiye cezaevlerinde yaşanan ağır sorunlara değinen Aktaş, “Türk devleti her zaman kendi sistemini ilk olarak cezaevlerinde uygulaya geldi” dedi.
Amed zindanlarında yaşanan insanlık dışı uygulamaları hatırlatan Aktaş, “Amed zindanlarında sadece ağır bir işkence ve insanlık dışı uygulama yoktu, o gün orada tutsaklar şahsında bir halkın inkârı amaçlanıyordu. Bugün aynı insanlık dışı uygulamalar ve politikalar, Önder Apo şahsında İmralı’da uygulanıyor. Amed zindanında direnişle Türk devletinin bütün politikalarını boşa çıkardık, bugün aynı direniş İmralı’da ve diğer cezaevlerinde veriliyor” diye konuştu.
Konferansın son oturumunda Asrın Bürosu avukatlarından Raziye Öztürk ve Cenevre Barosu avukatlarından Olivier Peter ve Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Mahmut Şakar’ın katılımıyla “Abdullah Öcalan ve İmralı Sistemi”, “Öcalan’ın tutsaklığını ve paradigmasının tarihi” ve “İmralı sistemi ve tecrit” başlıkları tartışılacak.