Hara Parag Meydanı'ndan başlayan ve Birleşmiş Milletler binasının önüne kadar devam eden yürüyüşte "Biji Serok Apo”, “Be Serok Jiyan Nabe”, “Bijî Berxwedana İmralı" sloganları atıldı.

Yürüyüşün sonunda Ermenistan Milletvekili Kinyas Hesenov, Kürdistan Komitesi Eşbaşkanı Sılo Dırboyan ve Özgür Kadınlar Birliği adına Seyran Cellat birer konuşma yaptı.

 Milletvekili Hesenov, 15 Şubat'ın Kürt halkı için kara bir gün olduğunu belirterek, "Bundan 25 yıl önce uluslararası güçler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik bir komplo gerçekleştirdiler. Önder Apo, komplonun ardından Türkiye'ye teslim edildi. Faşist Türk devleti, Önderliğin yakalanmasıyla Kürt devriminin söneceğini düşündü. Ancak Kürt halkı ayakta, özgürlüğünü istiyor ve Önderliğine sahip çıkıyor. Bizler de Ermenistan'da yaşayan Kürtler olarak Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. Önderliğimizin özgürlüğü için sonuna kadar savaşacağız. Bu yüzden bugün burada toplandık" dedi.

Kürdistan Komitesi Eşbaşkanı Sılo Dırboyan, uluslararası devletlerin kendi projelerini gerçekleştirmek için komployu düzenlediklerini ifade ederek, "Ancak şimdi görüyoruz ki planları suya düştü. Ortadoğu'da ciddi bir kriz var. Önder Apo'nun gösterdiği yol her geçen gün daha da önem kazanıyor, çünkü bu yol Ortadoğu'daki sorunların çözüm anahtarıdır" dedi.

Dırboyan, Abdullah Öcalan'a Özgürlük Kampanyası'nın önemine vurgu yaparak, herkesi bu kampanyayı sahiplenmeye ve büyütmeye çağırdı.

Konuşmacılardan Seyran Cellat, "Bugün burada Önder Apo'nun özgürlüğünü haykırmak için toplandık. 25 yıldır Önder Apo büyük bir tecrit ve işkenceye maruz kalıyor. Tüm dünya halkları, Önder Apo'nun fikri ve felsefesi ile dünyanın çiçek bahçesine dönebileceğini biliyorlar. Kürt halkı eskisi gibi değil, artık Önder Apo'nun fikri sayesinde uyandık ve haklarımızı, özgürlüğümüzü istiyoruz" dedi.

Cellat, Abdullah Öcalan'ın talebinin halkların eşit ve özgür bir şekilde bir arada yaşaması olduğunu vurgulayarak, "Dünya üç maymun rolünü oynamayı bıraksın. 25 yıldır Sayın Öcalan ağır tecrit koşulları altında ve İnsan Hakları Savunucuları, Ulusal Mahkemeler bu duruma sessiz kalıyor. Özellikle Avrupa devletlerine sesleniyoruz, barış için mücadele eden bir öndere karşı uygulanan haksızlıklara sessiz kalmayın" diye ekledi.

Konuşmaların ardından Kürt kurumları adına Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü talep eden ve insan hakları savunucularının görevlerini hatırlatan bir mektup, Birleşmiş Milletlere teslim edildi.