6 Şubat’ta görülen ana duruşmada savunma, üç yargıcın Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dava üzerindeki siyasi etkilerini duruşmanın dışına itme isteklerinden dolayı tarafsızlığa güvenini kaybettiğini belirtti.

Mahkeme, savunmanın sunmak istediği delilleri, Türkiye'nin uluslararası hukuku işgali, Kuzey Irak ve Rojava işgallerini içeren maddeleri reddederek taleplerini geri çevirdi.

Mahkeme, daha önceki bir duruşmada Erdoğan'ın Hamburg'daki PKK sürecine dair yaptığı açıklamaların yer aldığı bir gazete yazısının okunma talebini reddetmişti.

Erdoğan açıklamasında Berlin’e ziyaretinin Almanya ile olan “derin ilişkilerde yeni bir safya açtığını” söylemiş, federal savcılığın isteği üzerine Kıbrıs’ta tutuklanarak Almanya’ya iade edilen Kenan Ayaz’ı kastederek açılan davayı memnuniyetle karşılamıştı.

Erdoğan'ın açıklamalarının, Türkiye'nin objektif çıkarını ifade ettiği ve Kenan Ayaz'ın cezaevinden çıktıktan sonra dahi tehlike altında olduğunu belirten avukatlar, üç yargıcın taraflı olduğunu ve mahkemenin tarafsızlığına gölge düştüğünü ifade etti.

Savunma ayrıca, mahkemenin Türk devletinin Kenan Ayaz'ın iadesinde olası etkilerinin araştırılmak istenmemesini taraflılık olarak değerlendirdi. Bu nedenle Kenan Ayaz davasına bakan yargıçların tarafsızlığına olan güvensizliğinin makul olduğu vurgulandı.

Mahkemenin, savunmanın taleplerini hiçe sayması ve Türkiye'deki koşulları göz ardı etmesi, Kenan Ayaz'ın geçmişine ve mücadelesine duyarsızlık olduğu ve aynı zamanda Kürt hareketinin Türkiye'deki mücadelesini yok saymakla eşdeğer olduğu ifade edildi.

Savunmanın talepleri arasında Federal Anayasa dairesinin muhabirlerinin tanık olarak sorgulanması ve çeşitli diğer talepler de bulunuyor.

Mahkeme, Kenan Ayaz'ın taraflılık endişeleri sebebiyle yargıç değişikliği talebinin kararlaştırılmasının ardından yargılamaya devam edip etmeyeceğine karar verecek.