Avrupa Kurdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E) tarafından yapılan yazılı açıklamada, "15 Şubat uluslararası komplosunun yıl dönümü yaklaşırken Türkiye, Kurdistan ve Ortadoğu’da son derece kritik bir süreçten geçiyoruz. Bir taraftan işgalci Türk devletinin sürdürdüğü işgal ve katliamlar, diğer taraftan Önder Apo üzerinden sürdürülen ağır tecritle Kurdistan halkına karşı sürdürülen soykırım saldırıları derinleşiyor" denildi.

'İMRALI'DA İŞKENCE SİSTEMİ VAR'

Açıklamada şunlar da kaydedildi:

"Önder Apo'nun uluslararası bir komplo ile kaçırılarak Türkiye’de İmralı adasındaki zindana götürülmesinin ardından 25 yıl geçti. Önderliğimiz 25 yıldır İmralı adasında tek kişilik hücrede ağır bir tecrit altında tutulmakta, hiçbir uluslararası hukuk kuralına uyulmayarak işkence sistemi sürdürülmektedir.
İmralı adasında tüm dünya ile bağlantısını koparmak için sesinin çıkmasını engelleyen Türk devleti, tüm evrensel ilke ve normları çiğneyerek adeta bir İmralı özel işkence sistemi yaratmıştır. Bu sistemde hiçbir hak ve hukuk yoktur. Tamamen devletin Kürt düşmanlığı ve tasfiye planı çerçevesinde Önder Apo ağırlaştırılmış tecritle izolasyon altında tutulmaktadır. Son 3 yıldır kendisinden hiçbir haber alınamamaktadır.

Faşist Türk devletinin fütursuzca tecrit ve baskı uyguladığı Önder Apo’nun yaşadığı tecridin sorumluları Avrupa Konseyi ve CPT’dir. Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’ne bağlı CPT hiçbir şekilde rolünü oynamamaktadır.

'HALKIN ÖFKE VE KAYGISI BÜYÜK'

Önder Apo’nun sağlığı ve güvenliği konusunda Kürt halkının öfkesi ve kaygısı yükselmiştir. Avrupa Konseyi, CPT, uluslararası kurumların ve güçlerin sessizliğinden cesaret alan AKP-MHP hükümeti İmralı’da ki bu tecrit ve kötü muameleyi tüm cezaevleri ve toplum üzerinde uygulanan bir model haline getirmiştir. Bununla yetinmeyen Türk devleti diğer parçalardaki Kürtlere de saldırmakta ve kimyasal kullanmaktan dahi çekinmemektedir.

Önder Apo’yu milyonlarca Kürt önderliği olarak kabul etmektedir. Nasıl ki Mandela Güney Afrika sorununun diyalog ve onurlu bir çözümün anahtarı olmuş ise, Abdullah Öcalan da Türkiye’de Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözüm anahtarıdır. Önder Apo Kürt halkının demokrasi ve özgürlük mücadelesinin temsilidir.
Önder Apo’nun İmralı’da yürüttüğü direniş, geliştirdiği paradigma ve kadın özgürlükçü ideolojisi dünyaya yayılarak evrenselleşmiştir. Bugün tüm dünyada Jin, Jiyan, Azadi sloganıyla kadınlar ve halklar hak arayışına geçtiler. Önder Apo Kurdistan özgürlük mücadelesini uluslararası düzeyde tanıttı. Sadece Kürtlerin değil bölgede yaşayan diğer tüm etnik ve inanç grupların kendilerini özgürce katabildiği demokratik konfederal sistem inşa etti.

'ÖNDER APO, ROLÜNÜ OYNAYABİLMESİ İÇİN ÖZGÜR OLMALI'

Hem Kürt sorununun çözümü hem de Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesi, çatışmaların durması için Önder Apo fiziki olarak özgür olmalıdır ki bu rolünü oynayabilsin. Bunun için 10 Ekim 2023’de dünya çapında başlatılan hamle kapsamında Önder Apo’nun fiziki özgürlük talebi evrenselleşmiştir."

'ACİLEN HEYET GÖNDERİLMELİ'

KCDK-E, şunları da kaydetti:

"Önder Apo üzerinde sürdürülen tecrit aynı zamanda CPT, Avrupa Konseyi ve BM’nin onayı ile sürdürülmektedir. Bu nedenle KCDK-E ve Kürt halkı olarak CPT, Avrupa Konseyi ve BM'yi sessizliklerine son vermeye, acil devreye girerek İmralı işkence sistemine son vermeye ve acil heyet göndermeye çağırıyoruz.

'KÖLN YÜRÜYÜŞÜNE AKALIM, BÜYÜK CEVAP VERELİM'

17 Şubat büyük Avrupa yürüyüşüne seferberlik başlatan enternasyonalistler öncülüğünde Cenevre`den Strasbourg’a kadar süren yürüyüş, yine gençliğin Almanya’da başlatmış olduğu uzun yürüyüş ve 25 kişinin Fransa’da başlattığı 25 günlük uzun yürüyüşü selamlıyoruz.

10 Ekim 2023 tarihinde 'Önder Apo’ya özgürlük Kürt Sorununa çözüm' şiarıyla başlatılan uluslararası özgürlük kampanyasına kilitlenerek 15 Şubat komplosunu boşa çıkaralım.

KCDK-E olarak tüm halkımızı, dostları, devrimci, demokrat, aydın, yaşlı, kadın, çocuk ve genç herkesi 17 Şubat’ta gerçekleşecek büyük Köln yürüyüşüne akmaya çağırıyoruz. Özgürlük kampanyasına seferber olup katılarak uluslararası komplocu güçlere karşı en güçlü cevabı verebiliriz.

17 Şubat büyük Köln yürüyüşü 15 Şubat komplosunun 25. yıl dönümünde tarihi bir önemdedir. Yurtsever halkımızı  Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü için gerçekleştirilecek büyük Köln yürüyüşünde tek vücut olmaya ve İmralı işkence sistemine karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz."