Almanya'daki Kürdistanlı Topluluklar Konfederasyonu (KON-MED) tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Paris’te 9 Ocak 2013’te PKK kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris temsilcisi Fidan Doğan ve Kürt gençlik üyesi Leyla Şaylemez katledilmişti. Soruşturmada Türkiye’nın MİT bağlantısı ortaya çıkmış ve iddianamede yer almıştı. Fakat Fransa devleti de bu katliamın faillerini ve üstünü örterek bu suçu ortaya çıkarmamakla hukukta aciz olmuştur" denildi.
'YENİ KATLİAMLARIN İTİRAFI'
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Katletmekten, öldürmekten, gerekirse katiller tutmaktan bahseden eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, konuşmasında Paris’te gerçekleştirdikleri katliam gibi yeni katliamların yapılması gerektiğini açık bir şekilde itiraf etmiştir. Böylece Kürt halkının, Avrupa’daki tüm Kürt kurumlarının yıllardır ısrarla Fransa devletine yapmış oldukları 'Adaleti gerçekleştirmek için vazifenizi yapın' çağrısının haklılığı bir kez daha istihbaratçı İsmail Hakkı Pekin’in itirafı ile somutlaşmıştır. Yerine getirilmemiş adalet için, bu dava tekrar açılsın.
Fransa hükümeti derhal açıkça alenen yapılmış olan bu itirafı bir kez daha somut kanıt olarak ele almalı, rafa kaldırılan Paris Katliamı dosyasını yeniden açıp aydınlatmalı; başta diktatör Tayyip Erdoğan olmak üzere, tüm suçlular ilgili mahkemelerde yargılanmalı ve bu itirafla tüm Avrupa ülkeleri katliamcı faşist Türk devletinin Avrupa’da yaşayan Kürdistanlı ve Kürtlerin dost çevrelerine dönük tehditleri karşısında tavır almalıdır.
Kürt halkının düşmanı, Kürdistan’ın işgalcisi faşist AKP/MHP itifakı, Kürt soykırımını tamamlamak için yeni arayışlar peşindedir. Nitekim 16 Şubat günü Türk devletinin Genelkurmay İstihbarat Daire eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin, Türkiye’de bir televizyon programında Paris Katliamı'nı Türk devletinin yaptığını itiraf etmiş, Avrupa'da yaşayan Kürt kurumlarının yöneticilerine suikastlerle yönelmek gerektiğini söylemiştir.
MİT'İN AVRUPA FAALİYETLERİ
Alman iç istihbarat teşkilatı BfV'nin 2019 yılı raporunda, Almanya'nın MİT’in odak ülkelerinden biri olduğuna ve Türk istihbaratının odağında başta Kürdistani kurum temsilcileri ve muhaliflerin bulunduğuna işaret edilmişti. Dolayısıyla 'Türk güvenlik mimarisinin merkezi unsuru' olarak bildiğimiz MİT'in son dönemde geçirdiği değişimlerle 'geniş yetkiler verilerek' Hakan Fidan başkanlığındaki teşkilatın Almanya’da 8 bin ila 9 bin personeli bulunduğunu, Almanya'nın iç istihbarat birimi olan Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), tarafından 2019 yılında yayımlanan raporda açıklanmıştı. MİT'in Almanya’daki casusluk faaliyetleri, AKP'nin siyasi uzantısı UID, DİTİB ve önceki yıl Almanya’da faaliyetlerinin yasaklanmasına kararı verilen Osmanlı Ocakları, MHP’ye bağlı ülkü ocaklarının koordinatörlüğü, Türk konsolosluklarına bağlı sözde diplomatlar üzerinden yürütülmektedir.
Bir de direkt AKP’ye bağlı istihbarat grubu şebekesi vardır. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) adındaki AKP’nin istihbarat grubu, Avrupa’daki Kürtleri hedef gösteren kitaplar yayımladı. SETA’nın yöneticilerinin AKP ile ilişkili oldukları biliniyor. Genel Koordinatörü, aynı zamanda AKP rejimin sözcülerinden biri olan Sabah gazetesinin yazarı Burhanettin Duran’dır. Dolayısıyla SETA kitabı istihbarat çalışması grubundan Enes Bayraklı, Hasan Basri Yalçın, Murat Yeşiltaş tarafından hazırlanırken, Kürtleri fişleme görevi Almanya’da Kazım Keskin’e verilmiştir. Yine Avrupa’nın diğer ülkelerinde Zeliha Eliaçık, Ümit Tetik, Merve Dilek Dağdelen, Ümit Tetik, Sibel Düz, Hacı Mehmet Boyraz, Sibel Düz, Hasan Basri Yalçın, Murat Yeşiltaş, Enes Bayraklı, Merve İrem Ayar, Oğuz Güngörmez yer almaktadır.
SETA kitap adı altında topladıkları ve fişlediği Avrupa’daki Kürt kurum temsilcileri ve kuruluşları ile dostlarını hedef aldı. Avrupa’daki Kürt kurumları ve yöneticileri ile dayanışmada bulunan Türkiyeli ve Avrupalı kuruluşlar ve yöneticilerinin de isimleri, fotoğrafları ve adresleri tek tek verilerek, hedef gösterildi.
SETA'nın MİT'e aktardığı bu bilgiler temelinde, sadece kurumları değil, derneklerin içerisinde, sokakta, eylemde, toplantı ve konferanslar sırasında çekilmiş fotoğraflara konu olan yüzlerce kişinin güvenliği doğrudan tehlikeye atıldı. SETA ekibinin MİT’e aktardığı bu bilgiler temelinde Türk İçişleri Bakanlığına bağlı 'terörden arananlar' sayfasında isim ve fotoğraflarıyla insanlar hedef gösterilip, başlarına para ödülü konularak, ölüm listeleri oluşturulmuştur.
'AVRUPA DERHAL GÖREVİNİ YAPMALI'
Fransa, Almanya ve tüm Avrupa devletlerinin hükümetleri Kürt halkının haklı-meşru özgürlük taleplerini görmeli, işgalci ve katliamcı AKP/MHP faşizmine karşı tutum alıp, gerekli yaptırım kararlarını alarak uygulamaya tabi tutulmalıdır. Paris Katliamı'nın delilleri ortadayken, bu katliamın dosyasını kapatan Fransa devleti dosyayı tekrar açmalıdır. Türk istihbaratı MİT'in Avrupa'daki ağlarını çok iyi bilen diğer Avrupa devletleri ise Türk devletinin bu hedeflerine karşı gereken girişimlerde bulunmalıdır. Aksi halde yaşanacak herhangi bir olumsuzluktan Avrupa devletleri sorumlu olacaktır."