Yazılı bir açıklama yapan KONGRA- GEL Eşbaşkanlık Divanı, 17 Şubat’taki büyük eylemde Avrupa kamuoyuna ve ilgili uluslararası kurumlara, “Önder Apo’ya özgürlük, Kürt sorununa çözüm” mesajının etkili bir şekilde verilmesi gerektiğini kaydetti.
Açıklama şöyle:
“Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için Kurdistan ve Türkiye zindanlarındaki özgürlük direnişçilerinin başlattığı dönüşümlü açlık grevi eylemleri 71. güne ulaştı. En zor koşullarda halkımız ve Önder Apo’nun özgürlüğü için büyük bedeller pahasına misyon üstlenen özgürlük direnişçilerinin bu kutsal eylemlerini saygıyla selamlıyoruz.
Özgürlük Mücadelesinin başından itibaren zindan direnişleri stratejik bir rol oynadılar. Amed zindanlarında mücadelemizi ezerek bitirmek isteyen 12 Eylül faşizmine karşı direnerek faşizmin yenilmesinde öncülük rolü oynayan Mazlum Doğan ile Dörtler olarak bilinen Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin, Necmi Öner ve 14 Temmuz büyük ölüm orucu direnişçileri olan Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz, Ali Çiçek ve uluslararası komploya karşı “Güneşimizi karartamazsınız” eyleminin öncüleri olan Halit Oral ve Ayten Kaplan arkadaşların şahsında tüm şehitlerimizi büyük saygı ve minnet ile anıyoruz. Geldiğimiz bu tarihi aşamada Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlama temelinde şehitlerimizin amaçlarını gerçekleştirme sözünü veriyoruz.
Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için Strasbourg’ta, Maxmur Kampında, Şengal’de uzun süredir yapılan dönüşümlü nöbet eylemleri devam ediyor. Yine aynı amaçla Rojava’da, Bakûr’da ve yurt dışında başta Avrupa olmak üzere halkımızın yaşadığı alanlarda birçok eylem ve etkinlikler yapıldı ve yapılıyor.
Önder Apo’nun özgürlüğüne yönelik yapılan eylemler, enternasyonal dostların yüz yeri aşkın yerde yaptıkları basın toplantıları ile başlattıkları “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” hamlesi ile yeni bir düzeye ulaştı.
Önder Apo’nun özgürlüğü için yapılan tüm çalışmalar çok anlamlı ve değerlidir. Ancak yapılan eylemler faşizmin çökertilmesine yetmiyor. İşte tam da bu aşamada zindan direnişçileri bu gerçeği görerek, içinde bulundukları zor koşullara rağman hamlesel bir çıkışın yapılması için tarihi misyonları ile bu sürece dahil oldular.
Komplocu güçler ve faşist Türk devleti 25 yıldan beri bizi önce Rêber Apo’nun esaretine alıştırmak istediler. Son üç yıldan beri de O’nun yokluğuna alıştırmaya çalışıyorlar.
Bu durumun aşılması için büyük hamlesel bir çıkışa ihtiyaç var. Dostların başlattığı özgürlük hamlesi, zindanlardaki dönüşümlü eylemler, anaların geliştirdiği nöbet eylemleri ve tüm bunlara cevap olarak da gerillanın geliştirdiği görkemli eylemler, bu hamlesel çıkışın zeminini oluşturdu. Bu tablo tam da faşizmin çöküş tablosudur.
Faşizmin çökertilmesinde özellikle de Avrupa’da yaşayan halkımıza stratejik bir rol düşüyor. Bu görev, “Önder Apo’ya özgürlük, Kürt sorununa çözüm” hamlesinin toplumsal alanda güçlü bir şekilde geliştirilmesidir.
Önder Apo Avrupa’da yaşayan halkımızın bu tarihsel misyonuna hep atıfta bulundu ve her zaman şükranlarını sundu. İşte şimdi içinde bulunduğumuz süreç tam da buna denk geliyor. Avrupa’da yaşayan halkımız, Önder Apo’nun özgürlük hamlesini Avrupa’da güçlü bir şekilde geliştirmek suretiyle, hem faşizmin çökertilmesinde etkili rol üstlenecek hem de başta zindan ve gerilla direnişleri olmak üzere yürütülen tüm eylemlere yanıt verecektir.
Avrupa’da yürütülecek güçlü mücadele için, 17 Şubat günü Köln’de yapılacak olan yürüyüş ve miting, bu sürecin geliştirilmesinde belirleyici rol oynayacak ve mücadele tarihimize bir dönüm noktası olarak geçecektir.
Bunun için halkımızın ve dostlarımızın Köln yürüyüşüne güçlü katılımı, çok çok önemlidir. Halkımız bu sürecin Önder Apo’nun özgürlük süreci olduğunun bilinci, heyecanı ve sorumluluğu ile Köln’e sel gibi akmalıdır. 17 Şubat günü Köln’deki yürüyüş ve mitinge katılımımız, coşkumuz ve kararlılığımız, sürecin geliştirilmesinde belirleyici olacaktır.
Bu nedenle de halkımız için hiçbir iş veya görev, 17 Şubat Köln yürüyüşünden daha önemli değildir. Halkımız görkemli katılımı ile komplocu güçlere, Avrupa kamuoyuna ve ilgili uluslararası kurumlara, “Önder Apo’ya özgürlük, Kürt sorununa çözüm” mesajını etkili bir şekilde vermelidir.
Bu temelde halkımıza ve dostlarımıza çağrı yapıyoruz; Fiziki olarak Önder Apo ile buluşma sürecinin heyecanı ve inancı ile 17 Şubat günü Köln’de hep birlikte tarih yazalım."